PinkYang: Yoda
Bir şey söylemem lazımChanKing: Evet?
PinkYang: Hani rüyanda gördüğün kız var ya...
O benimChanKing: Çok komik
Şimdi söylemen gerekeni söyle MinniePinkYang: İster inan ister inanma yoda
ChanKing: Minnie
O kız çok güzeldiPinkYang: Yani ben çirkinim öyle mi?
ChanKing: Hayır o anlamda değil.
Sadece küçüktü.
Kardeşim gibi hissettimPinkYang: 13. doğum günümü görmüş olabileceğini düşünmedin mi?
ChanKing: Hayır
PinkYang: Peki o zaman.
Şimdi işim var. Gidiyorum.
Kendine iyi bak. Görüşürüz.
(PinkYang çevrimdışı)ChanKing: Bak kendimi zorluyorum tamam mı?
Hatırlamak için her yolu deniyorum
Bunu düşünmediğim için üzgünüm.
(ChanKing çevrimdışı)Aslında Yang'ın hiçbir işi yoktu. Yatağının üstündeki peluş ayılarla oynayıp duruyordu. Telefonu titremeyi bıraktığında hızlı bir şekikde eline aldı ve Chan'ın yazdıklarını okudu. Haklıydı.
PinkYang: Asıl ben üzgünüm.
Yıllar sonra yavaş yavaş hatırlamaya çalışıyorsun ve benim yaptığım gereksiz yere trip atmak.
Özür dilerim Channie ♡
(PinkYang çevrimdışı)Mesajı çektikten sonra biraz hava almak için dışarı çıktı ve şirkete doğru yürümeye başladı. Biraz dans pratiği yapabilirdi. Kafasını dağıtmak için en iyi yöntem buydu.
Şirketten içeri girdiğide saate baktı. Biraz dans ettikten sonra geç olmadan eve dönebilirdi.
Dans odasına girdiğinde üzerindeki ceketi çıkardı ve şarkıyı açtı. Melodiye göre adımlarını yavaşlatıyor veya hızlandırıyordu. Her bir adımda rahatlıyordu.
Müziği durdurdu ve yere yattı. Nefes alıp verişi düzene girdiğinde saate baktı. Çok geç olmuştu. Saate bakmaya devam ediyordu. Bir süre sonra hepsi sıfırlandı. Yang üzerine ceketini giydi ve hızlıca şirketten çıktı.
Yolda hızlı adımlarla yürüyordu. Hiçbir ses yoktu ve bu Yang'ı korkutuyordu. Arkasında bir şeylerin olduğunu hissettiği için yavaşça kafasını arkaya çevirdi. Çevirmesiyle kocaman bir köpeği görmesi bir oldu. Koşmak için hazırlandığında köpeğin havlamasını duydu. Duyar duymaz hızlıca koşmaya başladı.
Koşarken telefonunu eline aldı ve rehberindeki ilk ismi aradı. "Ahmak"
Telefon açıldığında Chan'ın kalın sesi Yang'ın kulaklarında yankılandı. Yang bir yandan koşuyor bir yandan da Chan'a olanları anlatıyordu.
Telefonla konuşurken arkasına baktığında ayağı önündeki taşa takıldı.
Köpek gitmiş olabilirdi ama dizi ve alnı çok acıyordu. Ondan uzaklaşan telefonunda Chan'ın kalın ve bağırdığını belli eden sesi kulaklarına geliyordu.
Şimdi ne yapmalıydı..?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
memory//chanyeol ✔
FanfictionSenin gibi birini nasıl unuturum? Tüm hakları saklıdır.®