3.Bölüm

576 162 51
                                    

Multi: BARAN

Şuan hastanenin acil bölümünde doktorun gelmesini bekliyoruz.

"Ay nerede kaldı bu doktor. Hayır yani ne diye gider ki şuan acil bir hasta gelse ve bu doktor yüzünden o hasta ölse."

Sanırım Bahar sabırsız , olayları farklı şekilde yorumlamayı seven bir tipi var.

"Abartma be kızım." Demir'in Bahar'a söylenmesinden sonra ben konuşmaya dahil oldum.

" ya polisi katarlarsa işe. Yaralarım durumumun ne kadar kötü olduğunu ortaya koyuyor. Eve gidelim gerek yok gerçekten. Hem ben alıştım"

Evet alıştım her gün dayak yediğim için o yaralarımla ben tek başıma başa çıktım zaten şimdi Bahar ve Demir'in bana yardım etmesi, bu alışık olduğum bir şey değil. O çocuk hiç acımadan her gün dövüyordu ve bende bu acıları her gün kendim iyileştirmeye çalışıyordum.

"Ağabey ben o kısımda biraz tereddütlüyüm. Senin bir arkadaşın vardı hani doktor olan onu eve çağırsak o mu baksa Kader'in yaralarına"

Evet evet bu çok iyi bir fikir. En uygunu bu olur zaten. Buraya gelmeden önce de söylemiştim ama ikisi de beni dinlememişti.

"Şimdi bende düşündüm de haklısınız siz arabaya gidin bende Çağrı'yı arayıp bir görüşeyim."

Hep birlikte çıkışa doğru gittik. Ben ve Bahar arabayı park ettiğimiz yere yürüyerek gittik, tabi ben biraz topallayarak gittim. Bahar beni arabaya bindirdi ve kendisi de ön koltuğa oturdu. Bahar radyoda bir şarkı arayışına girdi, bense nasıl bir şarkı açacağını bekledim ama bekleyişim kısa sürdü bir şarkı seçmişti çalan şarkı Kazım Koyuncu - Hoşçakaldı.

Bir gün yine klasik bir şey gerçekleştiriyordum okuldan eve doğru gidiyordum. Yanımda da Hamit vardı tabi.

"Ağabey sence annem ne yemek yapmıştır ''

"Bilmiyorum ama şöyle güzel bir dolma yapsa fena olmazdı ya"

Of canım çekti bak. Adımlarımı hızlandırdım. Koşmamak için kendimi tutuyorum. "Beklese ne beni. Kader!" diye sesleniyordu bende arkamı dönüp "hadi ağabey vallah acıktım"
"Tamam ya geliyorum." Ağabeyim yanıma geldikten sonra ikimizde eve doğru hızlı adımlarla yürüyorduk. Dış kapıyı açıp içeri girdim ağabeyimde peşinden içeri girdi. İyi de evde yemek kokusu hiç yok.

"Ağabey bir terslik var. Evde yemek kokusu yok." Ay.. sıkıntı bastı şimdi annem şuan şu dakika sofrayı hazırlamıştı ama annem yok ve yemek kokusu da yoktu. "Anne" diye seslendim lakin bir ses bile yoktu. Ağabeyim ise "Dur bir arayayım " bende başımı sallayarak onayladım ağabeyimi. o sırada mutfakta telefon sesi geldi önce ağabeyime ardından da mutfağa doğru ilerledim. mutfak kapısı hafif aralıklıydı kapıyı açıp içeri girdim ve gördüğümle çığlığı bastım sonra ağabeyim '' ne oldu'' diyerek mutfağa geldi ve bende hızla ona sarıldım. annem yerde kanlı bir şekilde yatıyordu. kim? neden? niye anneme zarar versin ki? hıçkıra hıçkıra ağladım. ''ağabey annem...'' ''şşş sakin ol'' oda ağlıyordu bunu sesi belli ediyordu.

ağabeyimden ayrılıp hızla annemin yanına gidip onu dürttüm. '' anne... kalksana...bize şaka yapıyorsun değil mi biraz daha uslu olup kavga etmeyelim diye değil mi? hadi anne bak söz bir daha sözünü dinlememezlik yapmayacağım...(daha çok ağladım. Derin bir nefes alıp tekrar devam ettim konuşmaya) ağabey annem bize şaka yapıyor değil mi?'' ona baktım o ise gelip beni annemin yanından kaldırmaya çalışıyordu. '' bırak.. anne .. babam gibi yapma beni bırakma hani bana söz vermiştin senden asla ayrılmayacağım demiştin neden sözünü tutmadın...ANNE!! bırak beni. ağabey ne olur bırak beni. ANNE ne olur kalk...aç gözlerini annem...ANNE.''

BİR RÜYA GİBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin