Bu hayatta benim için önemli olan tek kişi var...Doruk. Hayatta kalmamın sebebi , nefes almama etken tek kişi, Kalbimin sahibi olan tek kişi.
Ona nasıl seslenmem gerektiğini bilmiyorum. Sevgimi hangi kelime ile ifade edebileceğimi bilmiyorum. Bir an nefesim oluyor. Biran kalbim.
Nefesim demek istiyorum. Nasıl ki nefes almadan yaşayamıyorsam. Doruk olmadığı zaman da yaşayamıyorum.
Ona kalbimsin demek istiyorum. Yaşamama neden olan o çarpıntı gibi. Vücuduma kan pompalayan şey sayesinde hayatta isem. Doruk da bendeki eksikliği tamamlayan bana mutluluğu veren şey oluyor.
Ya da sadece ona Umudum demek istiyorum hayatta ki tek umudum o çünkü. Beni abimden kurtaran ve bu şehirde tanıdığım tek kişi olunca tek umudum o iken neden umudum demeyeyim ki?
Ona umudum diyeceğim. Karar verdim. Yüzündeki bu sırıtış sadece "UMUDUM" Kelimesinin hoşuma gitmesinden kaynaklanıyor.
"Neye gülüyor benim sevgilim"
"Sana"
Hala Baran'ın evindeyiz Doruk'un evine gitmedik çünkü peşimde abim var ve Baran da buranın daha güvenliği olduğunu söyledi. Bu yüzden burada kalmaya devam ediyoruz.
"Bana mı? Peki neden?"
Konuştuğu zaman yanıma gelip oturmuştu. Duş almıştı o güzel kokusu burnuma dolunca kokuyu içime çektim. Çok güzel kokuyordu. Nasıl bir koku olduğunu anlatamıyorum nasıl anlatılır ki o koku.
"Sana nasıl hitap edeceğimi buldum."
Gözlerine bakarak konuşuyordun. Oda aynı şekilde bakıyordu gözlerime söylediğim şey ile gülümsedi.
"Ya...neymiş söyle bakalım."
"Umudum"
Gülen yüzü daha çok güldü bende güldüm. Konuşmaya devam ettim.
"Hayattaki tek umudum."
Şuan içinde oluşan bu duygu da neydi sadece gözlerine bakarken midemdeki kelebekler neden baş gösterdi. Onun bu kadar güzel bakmasına mı? Yoksa benim başka düşüncelere kapılmam mı?
"İkisi de" evet! İkisi de doğru cevap.
Salona giren Bahar ile başımı ona çevirdim Doruk'a bakmam midemin kasılmasına neden oluyor. Daha fazla dayanamadım bir de gülünce daha çok heyecanlanıyorum.
"Gençler size bomba gibi bir haberim var ."
Dedi sevinçle bende daha dikkatli bir şekilde dinledim onu. Doruk ile birlikte nedir dercesine baktık Bahar'a.
"Ağva ya gidiyoruz" diyerek bağırdı. Ben daha önce annem hayatta iken gitmiştim ağva ya.
"Bu çok güzel bir haber" dedim. Kim sevinmez ki hele ki en değerlilerim ile olduktan sonra.
Bahar'la konuştum. Yanlış davrandığımı falan ona anlattım. Neden gittiğimi her şeyi anlattım. Şuan ise aramız çok iyi. Arkadaştan öte olmuştuk. Dorukla konuştuğumuz günden 1 hafta geçti. Bir haftadır çok mutluyum.
"Hadi alışverişe" dediği gibi odadan çıktı. Bende Doruk'a dönüp konuştum.
"Ben üstümü değiştirmeye gidiyorum."
"Tamam. Bende gidip değiştireceğim."
İkimizde kalkıp kendi odalarımıza gittik. Yani ben kendi odama Doruk ta valizinin bulunduğu karşımdaki odaya girdi.
Üstüme beyaz atlet tarzı bir tişört Altına da siyah tayt belime de gri bir hırka bağladım. Belime bağlamamın sebebi hava biraz serin ondan dolayı aldım. Üşürsem giyinirim diye. Siyah çantamı ve telefonumu alıp odadan çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR RÜYA GİBİ
Teen FictionAnnesi öldükten sonra üvey abisinden dayak yiyen bir genç kızın hikayesi. Abisinden kaçıyor ve ilk aşkını buluyor. Genç kızın hayatında ki tek umudu ilk aşkı. İlk aşkının da ondan pek bir farkı yok. İkiside birbirine fazlasıyla bağlı. Asla kopmayan...