15.Bölüm

258 99 48
                                    

Multimedya; Baran

Doruk'un bana söylediği o güzel söz karşısında benim ona cevap verişim yoktu evet ona bir cevap veremedim.

Sadece ona sıkı bir şekilde sarıldım tabii göz yaşı dökerek. Duygulandım ne yapayım. Ortam çok güzel ve o da böyle güzel konuşunca ağladım tutamadım kendimi. Hem mutluluktan ağlıyorum ben. Kimse bir şey diyemez. Ben mutluyum artık ağladığım günler geride kaldı.

Abim! Olacak şahsiyet peşimi bıraktı artık...yani sanırım. Eğer bırakmasaydı beni bulur götürürdü.

"Hadi ama umudum...Sen ağla diye de demedim ben."

Konuşmasını bitirince gözümün yaşını sildi. Şuan sadece ağlamıyorum, gülüyorum,titriyorum, heyecanlıyım, ya mutluyum ben mutluyum. Ben ya ben...İlk defa mutluluktan ağlıyorum.

"Ama bu göz yaşı mutluluktan... Bırak da ağlayayım."

"Ben senin göz yaşı dökmeni istemiyorum."

"Mutluluktan olsa da mı?"

"Evet mutluluktan olsa bile...Ağlama"

Gözümün yaşlarını sildim hemen. O istemiyorsa ağlamam. Ben onun üzülmesini istemiyorum. Hele ki benim yüzümden üzülmesini asla istemiyorum.

''Gel hadi oturalım.''

Dansın ve şarkının bitmesine rağmen hala ayaktaydık. Masaya ilerleyip sandalyeyi çekip oturduk. Masa da vişneli meyve suyu vardı. Bu benim en sevdiğim meyve suyuydu. Doruk bunu unutmamış...Ki seven insan zaten sevdiği kişinin hiç bir özelliğini unutmaz ki yani neyi sevip neyi sevmediğini.

************************************************************************

Bir şeyler yedik, içtik, eğlendik, güldük...Beni güldüren bu insan bugün bir başkaydı...Daha çok güldürmüştü bu bana yaptığı ilk romantik bir andı. Bugünün tarihi asla aklımdan çıkmayacak. NİSAN AYININ 22'Sİ SAAT 11.50.

''Umudum.''

''Efendim umudum.''

''Merak ettiğim bir şeyi sormak istiyorum.''

''Sor hayatım.''

Ay ne dedim ben az önce..Ağzımdan bir anlığına çıktı. Elimle ağzımı kapattım sanki kötü bir şey demişim gibi...Doruk ise gülüyordu hoşuna gitti mi ki? Ya gitmediyse ? Of Allah'ım ya...Ben o kelimeyi nasıl dediğimi düşünürken Doruk konuşmaya başladı.

''Ne güzel dedin sen öyle'' o bunu dediği zaman ben sadece gülerek karşılık verdim. Ne diyebilirim ki ama değil mi? Yeteri kadar utandım zaten.

''Bir daha söylesene?''

Geçekten mi? Ay ama ben utanırım ki. O bir anlığına çıkmıştı ağzımdan. 'ya kızım senin sevgilin o, böyle güzel cümleler gayet normal değil mi? Ne diye ay uy diyorsun.' Sevgili çirkef iç sesim ben burada kalpten gidiyorum sen ne diyorsun ya. Ben şuan utanıyorum ve çok heyecanlıyım kalp atışım hızlanıyor.

Doruk söylemeyeceğimi anlamış olmalı ki başını benden denize çevirdi. Kırıldı mı ki? Ben niye söylemedim? Söylesem mi ki? Hem o benim sevgilim değil mi niye söylemiyorum...Söylemeliyim.

''Hayatım bana soru soracaktın.'' Dedim ya ben utansam da dedim. Doruk da duyduğu zaman başını bana çevirdi.Gülüyordu, gülüyordum...Mutluydu, Mutluydum.

''Soracağım..Bana nasıl aşık oldun.''

''Sana nasıl aşık oldum...Sana çok güzel aşık oldum. Benimle ilgilenmen benim çok hoşuma gidiyordu . Her seferinde çok iyi arkadaş edinmişim diye söylerdim kendime.

BİR RÜYA GİBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin