İNANAMIYORUM DR3 DESPAİR'İN AÇILIŞ MÜZİĞİ YAYIMLANMIŞ!!!!!!!! :3 İlk öğrendiğimde az kalsın kalp krizi geçiriyordum şimdi benim telefon olacak takozum bana inat bu müziği indirtmez diye ama o kadar çok denedim ki artık o bile insafa geldi :) Neyse bir de cidden bunu biri istek atsın diye beklemiştim arkadaşlar :) Bu arada bir önceki bölümü okudum ve oruç kafayla birşeyler karalamamaya karar verdim. Ağır saçmalamışım bazı yerlerde T_T Ama bunda elimden gelenin en iyisini yapıcam! *olmayan kol kasını gösteren Sonia Nevermind ikonu* Bu arada herkesin geçmiş bayramı mübarek olsun :) Bayram ziyareti falan derken bırakın bölüm yazmayı hayırlı bayramlar yazacak vaktim bile olmadı T_T
Multimedyaya DR3 Despair'in açılış müziğini koyuyorum :) Çok iyi yapmışlar müziği, sözü anlayamasa bile insan o melankoliyi hissediyor. Sezonun sonunda kesinlikle ağlamaktan bir hafta kendime gelemeyeceğim iyice tescillendi arkadaşlar T_T
* * *
Gözlerini yumuşak kumların üzerinde açtın. "Ööff!!! Ne ara bu adaya geldik ki biz?!" diye söylendin. "Düzeltiyorum, ne ara bu adaya geldim ki ben?! Etrafta kimse yok!" Ayağa kalkıp üstündeki kumları silktin. Tam bu arada da tek başına olmadığını anladın. "Huh? Ah! Meraba ben Nagito Komaeda, Ultra Şanslı öğrenciyim. Galiba sen de Ultra Terzi olmalısın, değil mi?"
"Sen nerden-"
"Diğerleriyle toplandıktan sonra Usami adında garip bir sihirli tavşan oyuncak robot gibi bir şey çıkıp bizim öğretmenimiz olduğunu, aramızdan bir kişinin eksik olduğunu ve onu bulmamız gerektiğini söyledi. Aslında kumlardan çok hoşlandığım söylenemez ama şanslıyım ki seni buldum!"
"Neyse o zaman ben de (S/İ), bu arada bu adada ne kadar kalmamız gerektiğini de söyledi mi?"
Yürürken Nagito sana olanları açıklamaya devam etti. "Bu kulağa biraz garip geliyor ama tüm umut parçalarını [(Y/N): "Hope Fragments" galiba bu şekilde çevriliyor, tam emin değilim] toplayıp birbirimizle iyi geçinip sakin bir hayat sürmeye başlayınca bu adadan gidebilecekmişiz"
"İyiymiş" deyip Nagito'yla herkesin toplandığı alana gittin. Tam garip giyinimli bir çocuğun yanından geçiyordun ki ayağın kaydı ve onun üstüne kapaklandın. Bu sırada çocuğun cebinden dört küçük tüy topu fırlamıştı. Hemen kalkıp hemstırların en şişkosunu alıp "İnanamıyorum bu şirin şey nasıl bu cosplay programı kaçkınının yanında olabilir ki-"
Çocuk lafını kesip hemen şişko hemstırı kaptı. "SEN ÖLÜMLÜ!!! NE CÜRETLE BENİM 4 KARANLIK YIKIM MÜRİTLERİMDEN (Y/N): bu çeviriden hele hiç emin değilim T_T) BİRİNİ ALIRSIN!?!"
Nagito sana kenardan fısıldadı. "O Gundam Tanaka, Ultra Hayvan Yetiştiricisi"
Hemen bir "Hah!" diyerek ayaklandın. "Bu çocuk Ultra Hayvan Yetiştiricisiyse ben de Oz Büyücüsüyüm!"
"NE?!? BİR BÜYÜCÜ MÜ?!?" Gundam'ı duymazdan gelmek için sarf ettiğin çabalar aklına gelen cin gibi bir fikirle hiçliğe karıştı. Büyücü mü? Neden olmasın?
Kollarını kavuşturup "Hah!" dedin bir kere daha, Gundam oyun istiyorsa sen de oynayacaktın! "Daha yeni mi fark ettin sefil ölümlü!?" Nagito'ya sırıtıp göz kırptın.
Tam Gundam cevap verecekken saçlarının ön kısmını pembe ve maviye boyatmış piercing takan bir kız araya girdi. "İbuki hayal mi görüyor yoksa orada cidden ürkünç bir ayı-robot şeysi mi var???"
* * *
Monokuma geleli iki gün olmuştu. Byakuya Togami ve Teruteru Hanamura ölmüştü; Teruteru Byakuya'yı öldürmüş ve sınıf sınavlarında yakalanınca idam edilmişti. Ha bu arada, öteki tarafa kadar takip ederim dediğin iki arkadaşından biri olan Nagito'nun da resmen keçilerinin maratona çıktığını da söylemiş miydik? Daha Gundam da büyücü olduğunu düşünerek sana rahat vermiyordu. Kendini aynı Hetalia animesinde bininci kere İtalya'yı kurtarmak zorunda kalan Almanya gibi hissediyordun; hayattan bezmiş ve yorgun.
"Oooffff!!!" Kendini yatağına attın. Normalde gözlerinde çılgın bir parıltıyla dikiş makinasını canından bezdirirdin ama o an hiçbir şey tasarlayıp dikesin yoktu. Aslında bayağı tembellik ediyor sayılırdın; en son dikiş makinasının başına oturduğundan beri iki gün oluyordu ve o gün de sadece kendine bir büyücü şapkası ve pelerini dikmiş ve de başka bir iyi arkadaşın olan Kazuichi'nin minik yardımlarıyla da gayet gerçekçi bir büyücü asası yapmıştın. Bir oyunu hakkıyla oynamak gerekir değil mi?
"OOOOOFFFFFF!!!!!!!" Kimle takılacağını bilmiyordun. Hajime'yle öyle pek aran yoktu, İbuki ortalarda yoktu, Kazuichi de büyük ihtimalle Sonia'yla muhabbet, öhö flört öhöm, ediyordu, Nagito zaten kötü anlamda tırlatmıştı... Beyin fırtınasının arasından birden ayağa fırladın. "GUNDAM!!!" Geldiğin günden beri trollemeye devam ettiğin mecburi arkadaşını bulmak için cin gibi sırıtıp başına büyücü şapkanı geçirdin ve asanla çantanı kapıp hızla dışarı çıktın. Tamam, Gundam çoğu zaman senin bir büyücü olduğunu düşünerek sana rahat vermiyordu ama sen de onu öyle trolleyerek rahatsız ediyordun. Göze göz dişe diş...
Gundam'ı ararken Gundam'ın tombul hemstırı Cham-P'yi buldun. Aslında onunla beraber Gundam'ı bulmamak seni fena halde şaşırtmıştı. Gundam ölür de o 'Yıkımın Dört Karanlık Mürit'lerinden birini bırakmazdı. "Gel bakalım küçük adam" deyip Champ-P'yi alıp omzuna yerleştirdin. Derken arkandan gelen ses Gundam'ın Champ-P'yi asla bırakmayacağı düşüncesini tescilledi. "NE?!?! O BÜYÜCÜ NASIL OLUR DA YIKIMIN DÖRT KARANLIK MÜRİDİNDEN BİRİNİ ALABİLİR?!?!" Ardından Gundam kendi kendine güldü. "Bu kesinlikle bir çeşit büyü olmalı!"
Creepypasta'dan Slender ailesi kadar büyük bir sırıtışla Gundam'a döndün. "Ya değilse? Bence Cahmp-P yerinden gayet hoşnut ve pek de geri dönesi yok gibi duruyor." Ardından hiç beklemediğin bir tepkiyle karşılaştın; Gundam kulaklarına kadar kıpkırmızı kesilmişti. "Yoksa... Karanlık Kraliçem bir büyücü kılığına mı girmiş?!"
What?
Gundam o son sözlerinden sonra seni kendisinden de beter etmişti. Yüzünde pompalanan kanı resmen hissediyordun.
"Evet çocuklar, şimdi ÖPÜŞÜN!" Tanıdık bir pembe saçlı öhöm, affedersiniz, p*ç öhöm köpek balığı dişlerini göstere göstere ölüm fermanını imzaladı, yanında da gelmesi için bayağı dil döktüğü Ultra Fotoğrafçı Mahiru Koizumi elinde kamerayı tutuyord. O da sırıtmaktaydı. "Siz, ben yokmuşum gibi davranın lütfen. Karanlıklar çifti, hımmm..." deyip eli çenesinde başını hafifçe eğdi.
Sırıtarak Gundam'a döndün. "Galiba birilerinin Karanlık Kraliçe ve kRanlın gücünü görmesinin vakti geldi!"