Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncüsünde yakalanır derler ya; ____ tam da o durumdaydı.
İki haftadır istikrarla Ouma'yla bir olup İshimaru'yu trolleyen şakacı öğrenci bu sefer paçayı kurtaramamıştı işte. Ouma, Ultra Lider olarak yine sinsiliğini konuşturup bi şekilde kendini kurtarmıştı ama o sefer ____, onun kadar şanslı değildi. Bir de yüzüne vurur gibi okuldan sonra bir yere kaçmasın diye de hocalar başına İshimaru'yu dikmişlerdi. Şansa bak, patlak kamyon tekeri mübarek...
Tamam ____ onu seviyordu işte ama İshimaru ne kadar büyük bir şevkle nutuk çekiyorsa ____ da o kadar sıkılıyordu. Durum baya vahimdi kısaca. ____ kafasını sıraya gömdü. Böyle nutuk çekmezken on kat daha tatlı olduğunun farkında mı acaba..?
(Tabii ki de değildi.)
İki haftadan beri ____, Kiyotaka'nın dikkatini çekmeye çalışıyordu.( Notice me senpai, diyeni yakarım. ) Bu, maraton koşmak olsaydı ____ bayağı yol kat etmiş olurdu; çizginin öbür tarafında tabii. Bu fikri veren Ouma'ya da kızamıyordu çünkü 1) ona göre Ouma istese dünyanın sonunu bile 10 dakikada getirebilirdi (ikisinin de hatırı sayılır bir olasılığı olduğu için ___ bunun kendi dünyası mı yoksa güneş sistemindeki dünya mı olduğunu ne yazık ki ayırt edemiyordu) ; 2) şaka bir yana İshimaru'yu sinir etmek eğlenceliydi ve ayrıca sinirli yüzü de ayrı bi tatlıydı.
____ sırıttı. İshimaru kendi dünyasında öğütler yağdırmakla o kadar meşguldu ki havada uçan kağıtları görene kadar ____'nın kağıttan uçak yapıp attığını görmemişti. İshimaru'nun sözlerine kampüs bahçesindeki kiraz ağacı bile ____'dan daha çok ilgi gösteriyordu.
İshimaru nihayet durdu ve derin bir iç çekti. İnatçıydı olmasına ama bu konuda ____'ya yenildiğini kabullendi sonunda. Hayatında ilk defa İshimaru Kiyotaka birine laf geçiremiyordu.
Delikanlı, sınıf arkadaşının yanına oturdu. "Sana söz dinletmek için ne yapmam gerektiğini söyle bana."
Açıkçası İshimaru, ____'ya baktığında ____'nın sıkkın bir ifadeyle gözlerini kaçırmasını beklemiyordu. "Hala fark etmedin, değil mi?"
İshimaru kaşlarını çattı. "Neyi?"
____ kahkahalarla güldü. "Kiyotaka bence sen bu dersten sonra bi göz doktoruna falan git." _____ İshimaru'ya sarıldı. "İllaki bana söyleteceksin, değil mi?"
"Seni seviyorum."
____ gözlerini kapatıp İshimaru'nun onu itmesini bekledi ama tam tersine İshimaru da ona sarıldı. "Aşk, okul ortamına uygun değildir." diye homurdandı ama o da sevdiğini inkar edemiyordu. ____ çoğu zaman onu çileden çıkarıyordu ama İshimaru yine de kendini onu sevmekten alıkoyamıyordu. İshimaru neden ve nasıl olduğunu anlamadan gün geçtikçe ____'ya daha fazla aşık olmuştu ve bu konuda yapabileceği pek bir şey de yoktu.
İshimaru kendine engel olmada o ana kadar başarılıydı ama daha fazla kendini tutabileceğini zannetmiyordu. ____'nın yüzünü elleri arasına aldı ve onu yavaşça öptü.
"İshimaru, öpüşmeyi bilmiyorsun değil mi?" ____ yavaşça güldü. İshimaru yüzü kıpkırmızı, ____'ya sırtına döndü. "De-dediğim gibi, aşk okul ortamına uygun değildir!" Evet, İshimaru ____'yu öpüp öylece beklemişti. Zavallı çocuk nerden bilsindi öpüşmeyi...
____ ona arkadan sarıldı. "Ama bunun çok tatlı olduğunu söylemem gerekiyordu..."
İshimaru birden kalkınca ____ neredeyse sıraya yapışıyordu. "Ceza bitti. İ-istiyorsan biryerlere gidebiliriz..."
"Hadi ya..." ____ surat astı. "Belki daha fazla vakit geçiririz diye düşünmüştüm ama... yeni açılan wafflecıya gidebiliriz."
İshimaru başını evet anlamında salladı, işte ____'yla ilk randevusuna çıkıyordu...
Ekstra Son
Ouma Kokichi elindeki wafflecıya giden çiftin fotoğraflara bakıp sırıttı. "Nishishi... Görev tamamlandı!" Ultra lider, İshimaru'nun öpüşme girişiminin fotoğrafına tekrar baktı. Onlarla çok pis dalga geçecekti!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
