MİNEL
Uçsuz bir mutluluğun zirvesindeyiz adeta. Yusuf benim dünyam oldu artık. O bana dokunduğunda tenimdeki bütün hücreler baş kaldırıyor. Güneş benim tepemdeyken bile ruhum üşüyor onun yanında. Gözlerine baktığımda tüm korkularım bir daha asla açılmayacak bir mezara gömülüyor. Tüm sırlarım hiç yaşanmamış sayılıyor onunlayken. Çiçekler açıyor, kuşlar cıvıldıyor, kısacası hayat güzelleşiyor yanımda Yusuf varsa... Yokluğunda, saklandıkları izbelerden çıkıp gelen karanlık hatıralarıma rağmen...
Yatağımın üzerinde oturmuş düşünürken aynalı dolabın önünde duran telefonum çalmaya başladı. Yusuf diye sıyrıldım düşüncelerimden. Olduğum yerden telefona uzanmaya çalıştım. Almayı başardığımda aptal bir gülümseme çoktan suratıma yapışmıştı.
Telefona baktığımda bakışlarım ekrandaki numaraya kilitlendi. Tüm mutluluğum yüzümde donarken sessizce butonu kaydırdım.
"Efendim" dediğimde sesim beklediğimden de cılız çıkmıştı.
...
"Bana biraz zaman tanı."
..
" Lütfen dedim."
..
"Peki tamam, geleceğim."
Suratıma kapanan telefonla tüm hayallerim bir yığın taş gibi omuzlarıma çöktü. Korku vücudumdaki tüm damarları esir almıştı. Kalbim atmıyordu hayır, sadece az sonra yerinden fırlamak üzereydi. Gözlerimde kaskatı duran yaşlar, saç diplerime kadar canımı yakıyordu.
Yutkundum. Nefes al. Daha derin... Telefon çalıyordu. Ah hayır. Kalbim göğsümü acıtıyordu artık. Bu kez sesimin titremesine müsaade etmeyecektim. Başımı dikleştirdim. Telefonumu elime aldım.
Yusuftu. Sadece Yusuf... Soluğum düzene girene kadar bile bekleyemedim. O benim çıkış yolumdu. Bir kurtarıcı gibi sarıldım telefona;
"Yusuf.. " diyebildim.
"Ne oldu Minel, sen, iyi misin."
"Çok iyiyim, sadece çok özledim seni." dedim derin bir iç çekerek.
"Ben de bebeğim, ben de seni çok özledim. "
"Beni ne kadar seviyorsun Yusuf?" Vereceği cevabı düşününce içim sızladı.
"Dünyanın neresinde olursan ol, seni bulacak kadar... Binlerce insanın içinden seni, sevdiğim kızı tanıyabilecek kadar...
Peki sen bebeğim, sen ne kadar seviyorsun beni?"Sormamasını dilemiştim içimden oysaki.. Sorma Yusuf bana. Yalvarırım sorma.
....
Ne kadar dedim?
"Özgürlüğüm kadar çok seviyorum seni.."
*********
Telefon kapandı. Yusuf'u tatmin etmemişti aldığı cevap. Ne yani, özgürlüğünün tükendiği yerde vaz mı geçecekti ondan. Oysa telefon kapandığında Minel hala sayıklıyordu ;
"Özgürlüğümden vazgeçebilecek kadar çok seviyorum seni..."
Zamanının tükendiği anda vazgeçecekti Minel, Yusuf için özgürlüğünden...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gün Işığım
Ficção Adolescente***Aşk-ı ah'tan inşiraha varışın hikayesi*** Sana yazıyorum tüm kalp ağrılarımı Aşk tüten bütün sözlerim sana Senin için bütün kelimelerim... Sen diyince; Ruh eşim, akşam güneşim Yanışım sana değil, Yosun rengi gözlerine... Ve bir de Günün en se...