§~7.BÖLÜM~§

143 12 1
                                    

Tek kişilik miydi bu şehir?
Sen gidince bomboş kaldı..
          -Özdemir Asaf-

Yeni bölüm geldi...
Medyada; Meyranın elbisesi var..

Asrının ağzından;

Burakgilin evinden toplanmamızın üstünden bir hafta geçti. Ben bir haftadır Meyrayı görmüyordum. Artık hayali gözümün önünden geçmeye başladı. Kokusu burnumda, gülüşü hala kulaklarımda. Ne kadar da çok özledim onu.

Bir haftadır yoğun çalışıyordum. Kazım türkeri bulmak için uğraşıyordum. Barımı yaktırtan adamın kafasını koparıp gönderdiğimiz günden beri hiçbir yerde yoktu.

Şirkette kendi odama gidip dinlenmek için kafamı arkaya yasladım gözlerimi kapattım. Kapı tıklanınca gözlerimi açmadan gel dedim.

" asrın bey size bir zarf geldi."
Bu benim Sürtüük sekreterim aslının sesiydi. Kızın konuşması bile ses kirliligi, görüntüsünü söylemiyorum bile. Kafamla onaylanıp odamdan çıkmasını istedim. Masanın üzerine zarfı bıraktı ve arkasını dönüp gitti.
Giderken arkasından baktığımda kalçalarını zor örten bir etek, vücuduna yapışan bir gömlek ve boya küpü bir surat. Suratını görmesem de az çok tahmin edebiliyordum. Kendisini patronuna becertmek isteyen bir faişe. Bunları gördükçe meyraya daha büyük aşkla baglanıyorum. Tamam oda açık giyiniyor ama o bu yaşına kadar öyle yetiştirildiği için değişmesi zaman alacak. Zaten artık sözümü dinlemeye başladı.
Ogün kulağının altından öpünce şaşkın hali gözümün önünden gitmiyor. Nasıl da utandı benim minik farem..
Düşüncelerimden ayrılıp zarfa elimi uzattım ve açtım.
O an gozlerim bana oyun oynuyor sandım.
Bunlar Meyranın fotoğraflarıydı. Gülerken koşarken ağlarken her sekilde çekilmiş fotoğrafları vardı.
Bu Ne demek oluyor. Kim buna cesaret edebilirdi.
İçinden küçük bir kağıt çıktı.

"Demek yeni hedefin bu. Umarım hedefine ulaşırsın veliaht.. -kazım türker

Nasıl öğrendi lan bu piç Meyrayı. Ya ona birşey olursa. Düşüncesi bile beni delirtirken bir hışım şirketten çıktım. Meyrayı gözümle görmeden rahat edemeyecektim. Ona ben bile dokunmaya kıyamıyorken o piçin ona birşey yapma olasılığı beni delirtiyordu.
Arabaya atlayıp soluğu bizim mahallede aldım. Mahalleye girince kapının önünde Meyrayı gördüm. Bir yere gideceği belliydi. Şuan en uygun yer evde oturmasıydı. Çıkıp birde gezecekmiydi.
Buna izin vermemi beklemeyin. Arabadan inip Meyranın yanına doğru gittim. Meyranın arkası bana dönüktü.

"Bir yere mi gideceksin" dedim. Sesimi ne kadar sakin çıkarmaya özen göstersemde sesim kızgın ve sinirli çıkmıştı. Beni beklemediği ortadaydı. Çünkü sesimi duyunca panikleyip ağzından bir çığlık kaçtı. Sonra kendine gelip o muhteşem dudaklarını kıpırdattı.

"Evet. Nurla alışverişe gidecez" dedi. O sıra da kapıya nur geldi. Beni görünce bir an şaşırsa da birşey demedi.

"Bir yere gitmiyorsunuz. Oturun oturduğunuz yerde." dedim. Meyrayla Nur şaşkınca yüzüme baktılar. Sonra Meyra alaylı bir kahkaha attı ve.
"Sen kimsin y-" diyecekti ki konuşmasına izin vermeden sözünü kestim. Bu kız böyle konuşunca sinir seviyem tavan yapıyor.

"Başlama yine Meyra. Gitme diyosam gitme. Bir kerede sözümü dinle bir bildiğimiz var heralde" dedim. Sonlara doğru sesim yükselmişti. Nur anlamış olacak ki kafasını salladı. Ama benim minik farem hala benimle inatlaşıyordu. Sonra Nurun ısrarıyla eve girdiler. Adamlardan birini aradım. Meyrayı korumaları için iki araba dolusu koruma istedim. Ben öyle iki korumayla iflah olmam. Bir araba sokağın başında biri de sonunda duracaktı. Arabanın kapotuna (Nasıl yazılıyordu la :) doğru mu yazdım) oturdum. Arabaların gelmesini bekledim. Bir süre sonra arka arkaya arabalar önümde durdular. Hepsi Arabadan inip selam verdiler. Korumalara talimatı verdim ve onlar yerlerine geçerken pencereden beni izleyen meyrayı gördüm. Yüz ifadesinden hiçbir şey anlayamıyorum. Sadece bana öylece bakıyordu.
Bakışmamızı telefonun melodisi bozdu. Cebimden çıkardım. Sürtüük aslı arıyordu.
"Söyle" dedim.
"Asrın bey mustafa barlas sizinle ve ahmet beyle görüşmek istiyor" dedi. Bu Meyranın amcası olan pezevenkti. Ne istemeye geldi.
"Tamam sen benim odama al. Ahmet beye de haber ver" dedim ve telefonu kapattım. Gidip ne istedigini öğrenmek zorundaydım. Son kez meyraya baktım hala bana bakıyordu. Sonra arabaya atlayıp şirkete sürdüm.

Aşktan YanaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin