Ne diyordu şair; yıkıldı yolunu bekleyen şehir..
Şimdi gelsen de bir,
Gelmesen de bir...Yeni BÖLÜM.....
Arkadaşlar elimden geldiği kadar bölümleri hızlı yazmaya çalışıyorum. Lütfen sizde emeğe saygı için votelere yüklenelim......
**********
Asrının ağzından;Dün Meyrayla aramızda olanlar için ondan özür dilemiştim. Biliyordum oyle birşey düşünmediğini ama yine de elimde olmadan sinirlenmiştim. Ondan özür diledigimde o gülüşü gözümün önümden gitmiyordu.
Allahım Nasıl bir melek yaratmışın sen...
Ahh bide azıcık sözümü dinlese..
Üzerimi giyip ahmet Hancının yanına gidecektim. Oyle birşey olduğunu söylemişti.
Aklımda Meyra varken pekte umrumda değil ama yinede gitmek zorundaydım. Gitmeden önce Meyrayı görmeye ihtiyacım vardı.**********
Evlerinin önüne gelince arka bahçeye geçtim. Neden buraya geçtiğimi sorarsanız Nurla Meyranın penceresi arka bahçeye bakıyordu. Ağacın altında durdum.
Allahtan pencere açıktı.
Sonra birden Meyranın çığlığını duydum..
Ona birşey mi oldu diye hemen içeriye girecektim ki Nurdan kaçtığını gördüm.
Ağaca iyice yaslanıp Meyrayı izlemeye başladım.Odanın etrafında dönüyordu bir taraftan da bağırarak konuşuyordu.
"Ya Nur, dur yoksa dayımla ömere buraga karşı birşeyler hissettiğini soylerim" dedi. Sonra Nur bağırmaya başladı.
" Azıcık daha bağırsaydın keşke sayende bütün mahalle duydu" dedi. Düşüncelerimde yanılmamışım demek. Nur da buraga karşı birşeyler hissediyordu.
Sonra Meyranın kahkahası bütün odayı sardı.
Ne güzel gülüyor bu kız ...
Sonra Nur kızgınlıkla tekrar bağırdı ama bu sefer cama doğru bağırdı."Herkez duysun. Meyra da asrından hoşlanıyor" dedi.
O an kalbimde birileri kanat çırpmaya başladı. Bu duyduklarım gerçek mi ?
Canımı bile verebileceğim kız da bana karşı birşeyler hissediyordu mu?
Düşüncelerimden kurtulup Meyranın cevabını beklemeye başladı."Ne saçmalıyorsun ya, ne asrını ne hoşlanması"dedi.
Kalbimde kanat çırpanlar şimdi birşeyler saplıyorlardı.Ama bir an da meyraya da hak verdim hayatın da daha iki yada üç kez gördüğü birine birşey hissedemezdi. Tamam Ben onu ilk gördüğüm gün olmuştu ama onun da öyle olması gerekmiyodu.
Bekleyeceğim kendini bana teslim etmesini bekleyeceğim..Bahçeden çıkıp yürümeye başladım. O sıra da telefonum çaldı. Arayana bakınca burak olduğunu gördüm.
"Ne var" dedim.
"Sanada selam" dedi sitemkar bir sesle.
"Ne söyleyeceksin burak, işim var" dedim.
"Akşam bizimkilerle bizde toplanalım diyecektim"
"Tamam sen öbürlerine haber ver. Ufak bir işim var" dedim ve cevap vermesine fırsat vermeden telefonu kapattım.
***********
Şirkete gelmiştim. Direk Ahmet Hancının odasına girdim. Beni görünce ayağa kalktı.
"Gel Evlat" dedi.
"Önemli iş ne, fazla zamanım yok" dedim.
"Kazım Türker" dedi. Bu adam bizim ezeli düşmanımızdı. Sonra devam etti
" Bebekteki barlardan birini yaktırmış" dedi.
O barların hepsi benim üzerimdeydi yani hepsi benimdi."Yakan nerde" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşktan Yana
Literatura Feminina"Dudaklarının tadına varmak, öpmeye doyamamaktı"... Dedi ve tekrar küçük bir buse koyup Geri çekilmişti. Geri çekildiğinde hala olayın şokunu atlamamış öylece bakıyordum. Asrın kaldığı yerden devam etmişti. İlk dudaklarıma bakıp tekrar gözlerini göz...