32. BÖLÜM: BEBEK!!

2.2K 73 12
                                    

Gözlerimi açtığımda bir tek annem vardı yanımda. Herkes gitmişti. Ömer bile...
Diğerlerine değilde Ömer'in gitmesine üzülmüştüm.

- Şükür uyandın..

dedi annem.

- Niye ki çok mu uyudum

- Oldukça çok uyudunuz Damla hanım. Aç mısın bir şeyler hazırlayayım mı sana?

-Olur anne yerim valla. Şey anne Ömer nerde yani şey Ömer hoca.

-Gitti kızım o oğlunu alıcakmış okuldan.

-Hmm anladım anne tamam.

Annem içeri geçti bana bir şeyler hazırlamak için. Bende o sırada Ezgi'yi aradım.

-Alo Damla nasılsın canım?

-İyiyim Ezgi sen nasılsın?

-İyiyim canım saol.

-Ezgi bişey isteyebilir miyim senden?

- tabi canım isteyebilirsin.

-Bugün beni biraz dışarı çıkarır mısın? Annem tek çıkmama izin vermiyor tam iyileşmediğim için.

- Tamam olur da Önder'le buluşcaktım bugün düğün için bir kaç bişey bakcaktık.

-Tamam işte daha iyi bende Ömer'le buluşcam beraber bakınırız olmazsa biz ordan başka yere geçeriz.

-Tamam canım olur öyle ben 1 saate ordayım.

-Çok teşekkür ederim iyiki varsın Ezgi.

-Sende iyiki varsın bitanem hadi görüşürüz.

-Görüşürüz.

Telefonu kapattıktan sonra hemen Ömer'e mesaj attım.

-Ömer nerdesin. Müsaitsen 2 saat sonra buluşabilir miyiz?

Ömer' den cevap gelmemişti okuldaydı galiba. Tekrar mesaj attım.

-2 saat sonra en son gittiğimiz cafe de bekliyorum seni.

Cevap gelmemişti ama geleceğinden emindim. Hemen hazırlanmaya koyuldum güzelce giyindim süslendim. Ardından Ezgi geldi. Anneme söyleyip çıktık. Benim arabayla gidecektik Önder bizi orada bekliyordu.

Çok geçmeden gideceğimiz yere varmıştık. Ömer'e söylediğim saat gelene kadar biraz Ezgi'lerle dolandım. Bir süre sonra yoruldum onlardan izin isteyip oturup dinlenebileceğim bir yere geçtim. Etrafı izliyordum ki Doğu'yu gördüm biraz ilerde. Şeyma'ya bakayım derken Ömer'le el ele gördüm onları bir mağazaya giriyorlardı. İstemsizce gözümden yaşlar akmaya başladı. Ben onu burda beklerken o nasıl...

Telefonumu aldım elime ve Ezgi'yi aradım.

- Ezgi beni burdan almaya gelir misiniz ben çok kötüyüm.

-Damla noldu neden ağlıyosun?!

-Sorma işte gel kendimi iyi hissetmiyorum başım dönüyor.

- Tamam canım bekle hemen geliyorum.

Göz yaşlarımı durduramıyordum. Buna rağmen Ömer'le eski eşi bir bebek mağazasına girmişti hem de el ele. Allah'ım bana yardım et ben napıcam.

Neyse ki Ezgi hemen gelmişti. Ama ben daha fazla dayanamadım. Gözlerim karardı ve birden kendimi boşluğa bıraktım.

Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Yanımda bir tek kişi vardı o da Ezgi. Annemleri merak etmiştim. Ezgi birazdan burada olacaklarını söyleydi. Aklımda fikrimde Ömer'deydi. Bunu bana nasıl yaptı. Ama bitti, başlamadan bitti ve bunu kendi istedi. Tamam çocuğun için yan yana dolaşırsın onu anlarım da el ele dolaşmak ne?!?!

ÖMER'İN AĞZINDAN

Şeyma'yla birlikte Doğu'yu alışveriş merkezine götürmüştük. Dün yaşadığım şoktan dolayı kendimi Şeyma'yla el ele bebek mağazasında buldum. Doğu ikimizin elini tutuyordu. Sonra birden ortamızdan çekildi ve bizim ellerimizi birleştirdi. Sırf onun iyiliği için mağazaya girene kadar tuttum Şeyma'nın elini. Mağazaya gşrer girmez de bıraktım. Doğu oyuncaklara doğru ilerlemişti.

-Şeyma hastaneye gidicez. Hemen yarın.

-Ömer inanmıyor musun bana doğruyu söylüyorum ben hamileyim.

-Son yaptıklarından sonra gerçekten sana inanmamı mı bekliyorsun?

-Tamam istediğin gibi olsun.

-Tamam

Telefonumu aldım elime. Alır almaz Damla'dan mesaj geldiğini gördüm.
Hayır olamaz ya Damla burdaymış ve beni bekliyormuş. Allah'ım n'olur görmüş olmasın beni. Hemen Damla'yı aradım. Telefonu açan Ezgi'ydi.

-Ezgi Damla nerde?

-Yok Damla bundan sonra da olmıcak.

-Ezgi telefonu Damla'ya verir misin?

-Veremem yok Damla hasta yatıyor!

-Ne oldu neyi var Damla'nın. Ezgi çabuk söyle nerdesiniz?

-Hastanedeyiz ama gelmene gerek yok hem Damla'nın seni hörmek istediğini sanmıyorum Ömer hoca hadi eyvallah.!.

-Ee-zzzgggiii

Dıt dıt dıt dıt dıt.......

Hay Allah'ım noluyor ya.

-Şeyma benim gitmem lazım... Al bunu görüşürüz yine.

Para uzatmıştım eline bir miktar.

-Ömer nereye gidiyosun?

-Baba noldu nereye gidiyosun?

-Oğlum bi arkadaşım hastalanmış hastanedeymiş onun yanına gidiyorum.

-Bi daha ne zaman geliceksin baba.

-Yarın gelirim beraber spor salonuna gideriz olur mu?

-Tamam ama bak gel tamam mı yoksa küserim!.

-Tamam oğlum hadi kendine iyi bak.

Dedim arkamı döndüm tam ilerleyecekken;

-Ömeerr...

Tekrar döndüm.

-Oğlum sen şurda oyuncaklarla oyna ben geliyorum hemen.

-Tamam anneee...

-Ömer sen nereye gittiğini sanıyorsun?

-Beni gerçekten seven birinin yanına gidiyorum oldu mu?

-Yine o kız deme Ömer bize ve bebeğinize bunu yapmaya hakkın yok.

Eliyle karnını okşadı. Ben de karnına baktım ve arkamı dönüp seslenişine aldırış etmeden hastaneye doğru yol aldım.

Hastaneye vardığımda kapıda Ezgi , Damla ve yanlarında bir adam gördüm. Koluna girmişlerdi Damla'nın.

Sinirlendim yanlarına yaklaştım. Damla beni gördü uzaktan. Eliyle dur işareti yaptı.

-Yaklaşma Ömer bana 100 metreden fazla sakın yaklaşma.

-Damlaaa

Yaklaşıyordum hafifçe.

-Sana dur dedim sakın Ömer sakın bir daha yüzünü dahi görmek istemiyorum.

-Ama Damla dinlemelisin beni.

-Arkadaşım kız sana yaklaşma uzak dur diyo anlamıyor musun?!

Dedi yanlarında ki adam.

-Sen kimsin kardeşim sanane?

-Önder sakin ol lütfen. Ömer sende yeter artık git burdan bak kötü şeyler olcak git. Önder arabayı getirir misin lütfen gidelim burdan.

-Tamam şurda zaten hemen hadi gidelim.

Arabaya bindiler ve uzaklaştılar. Damla bizi Şeyma'yla el ele görmüş olmalı. Ahh aptal kafam ahhh. Ne diye öekmedim elimi. Doğu olmasa bi dakka durmam yanında ha bi de şu bebek çıktı başımıza Allah'ım ne oldu o gece hiç bir şey hatırlamıyorum..

Merhaba arkadaşlar. Kusura bakmayın yeni bölüm çok gecikti. Yorumlarınızı okuyorum ve çok mutlu oluyorum. Daha çok yorum ve vote bekliyorum. Sizleri seviyorum kendinize iyi bakın canlarım.

Gönlümün Kaptanı (edebiyat öğretmenim)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin