ÖMER'İN AĞZINDAN:
Elime ilk aldığım mektubu okumaya başladım...
"Ömer... Aşkım, hayatım, birtanem, ömrüm... Sen bilmesende ben hep sana böyle hitap ediyorum. Ömer ben seni çok seviyorum. Biliyorum saçmaladığımı ama ne yapayım seni yine de çok seviyorum. Sana yemin ederim ki senden başka hiç kimseyi sevmedim ben. Sen girdikten sonra hayatıma çok değiştim. Çok şey öğrendim ben. Öncelikle sevmenin, aşık olmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu öğrendim. Sonra imkansızın ne demek olduğunu öğrendim seninle. Kısacası ben seninle büyüdüğümü farkettim. Aslında büyümek o kadar da kötü bir şey değilmiş hatta çok güzel bir şeymiş. İnsanın duyguları büyüdükçe daha çok açığa çıkıyor. Ve o duyguları bazen kontrol etmesi çok zor oluyor. O yüzden insan bazen kötü şeyler yapabiliyor. Ne olursa olsun yaptıklarımdan dolayı beni affet. Senden çok amaçok özür diliyorum. Bunu söylemek çok zor ama artık senden vazgeçiyorum. Ama unutma hala seni çok seviyorum. Yoruldum, çok yoruldum artık pes ediyorum. Tekrardan ne olursun beni affet, özür dilerim binlerce, yüzbinlerce kez.Hakkını helal et. Allah'a emanet ol. Bir ömür boyu mutluluklar. SENİ SEVİYORUM...
DAMLA.
O kadar acıdı ki içim bu yazılanları okuyunca göz yaşlarıma hakim olamadım.
Ardından küçük bir defter aldım elime. İlk sayfasını açtım. Büyük harflerle DAMLA ASLAN yazıyordu. Sonra sayfayı çevirdim.
12.03.2014
Ömer bugün seni gördüm okulda. Yine ters ters baktın bana çok üzüldüm. Hatta ağladım. Neden böyle yapıyorsun bilmiyorum ama yapma. Çok canım yanıyor, nefesim daralıyor. Çok özlüyorum seni Ömer...
21.04.2014
Seni çok ama çok ama çok seviyorum Ömer.. Çok özledim seni. Hiç göremedim bugün. Gülüşünü, kokunu o kadar özledim ki anlatamam.
17.06.2014
Bir senenin daha sonuna geldik Ömer. Senden gitmeme az kaldı ve ben yine çok mutsuzum. Koca bir yaz tatilini seni görmeden nasıl geçireceğim bilmiyorum. Kendine dikkat et olur mu? Allah'a emanet ol inşallah..
05.03.2016
Öyle bir baktım ki ben oradan hızla geçerken. Sanki beni bırakıp gitme der gibi. Biliyorum saçmalıyorum ama seni çok seviyorum. Bakışına kurban olurum senin adam.
...
Bunun gibi onlarcası daha...
Hem ağlamaktan hem de okumaktan artık gözlerim ağrımıştı. Kara kara düşünmeye başladım. Ben ne yüzle Damla'nın karşısına geçecektim. Biraz uzak durmak ikimiz için de en iyisidir belki.
Kutuyu biraz daha karıştırdım. İçinde bir kavanoz vardı. Kapağını açtım ve içindekileri yere boşalttım. Mor bir kutu dikkatimi çekti. Yüzük kutusuna benziyordu. Hemen elime aldım ve açtım. İçinde iki adet yüzük vardı. Taşlı olanı elime aldım ve içinde yazan yazıya baktım.
"Ömerim 16.09.2013"
Yazıyordu. Bu neyin tarihiydi acaba? Sonra diğer yüzüğü aldım elime. Onun içinde de "Damlam 16.09.2013" yazıyordu.
Biraz düşündükten sonra bu tarihin benim okula ilk geldiğim güne ait olduğunu anladım. "Damlam" yazan yüzünü sağ yüzük parmağıma taktım. Tam da bana göreydi. Ama bu kız nerden biliyordu bunu?
Aklım da cevaplayamadığım sorularla daldım uykuya.
Yarın Doğu'nun yanına gidicem...
------------------------------------------
