38. Bölüm:

828 21 3
                                    

Herşey artık çok farklı bunu hissedebiliyorum. Parmağımda yıllardır bıkmadan sevdiğim adamın yüzüğü var. En yakın arkadaşlarım sevdiklerine kavuştular. Daha ne isterim ki. Rabbim sana şükürler olsun.

1 hafta geçti sözümüzün üzerinden. Rabbime şükür herşey yolunda.

Kahvaltı yapıyordum ki telefonum titredi. Elime aldığımda HAYATIMIN ANLAMIndan mesaj gelmişti. Açtım, okudum.

Allah'ım çok seviyorum bu adamı. Birazdan beni almaya gelecekmiş. Oturup sohbet edecekmişiz. Kurban olurum sana adam. Günlerce aylarca yıllarca konuş benle hiç bıkmam, sıkılmam.

Hızlıca kahvaltımı yapıp hazırlandım. Kapıya indiğimde Ömer kapıdaydı. Sarılmak ve öpmek için yaklaşıyordu ki elimle dur işareti yapıp hemen arabaya bindim. Biraz uzaklaştıktan sonra oturduğum yerden doğrulup öptüm. Ama hiç tepki vermedi. İçimde kötü bir his var ama hadi hayırlısı.

'Ömer n'oldu canım. Az önce yaptığıma mı bozuldun?'

'Ha yok ailen öğrenene kadar mahallende seni öpmemeye alışmam lazım biliyorum ama arada unutuyorum aşkım kusura bakma'

'Olsun aşkım önemli değil de...  Sen iyi misin? '

'Hıhh iyiyim aşkım bişeyim yok'

Dedi ve gülümsedi yalancıktan. Sanki ben seni tanımıyorum sen git çoçuk kandır beyefendi. Neyse sık boğaz etmicem neyi varsa çıkar zaten yakında kokusu.

'Peki bakalım. Ee nereye gidiyoruz aşkım? '

Dememe kalmadan hızlıca durdurdu arabayı.

'Ömer yavaş. N'oluyo ya neyin var senin'

'Damla benim sana bişey söylemem gerek'

'Ee söyle Ömer ne gerek var böyle şeylere'

'Ama nasıl söylicemi bilmiyorum...'

Bir anda nefesim tıkandı. Nedenini anlamadığım bir biçimde kalp atışım hızlandı. Gözüm kararmaya, ellerim uyuşmaya başladı.

'Damla, Damla iyi misin hayatım? İyi misin?'

Kapıyı açtım ve hemen arabadan indim. Derin derin nefes almaya başladım. İstemsizce gözümden yaşlar süzüldü. Ömer ne olduğuna anlam veremeden bana bakakalmıştı. Biraz kendime gelince konuşmaya başladım.

' Bak Ömer kaç gündür içimde kötü bir his var.  Bak bişey varsa söyle cidden söyle gitsin şu içimdeki sıkıntı'

' Ama şuan sen bu haldeyken söyleyemem'

'Ömer eğer sen şimdi söylemezsen ben daha kötü olucam hayatım. Lütfen söyle!'

' Tamam ama önce otur şuraya'

'Bırak kolumu Ömer söyle dedim. Bak biliyorum kötü bişey var yine anlat'

'Ş-şey hayatım... Iıı Şeyma... Şeyma...'

'Ee Ömer Şeyma?'

'Şeyma hamileymiş Damla'

'Ee bundan bizene Ömer Allah analı babalı büyütsün'

'...'

'Ömer neden susuyosun ya çıldırtma beni konuşsana... Yoksa...'

Gözümden yaşlar daha hızlı akmaya başladı.

'Karnındaki benim çocuğummuş '

'Na-nasıl se-senin mi?'

'E-evet çok özür dilerim Damla söyleyemedim sana. Sarhoştum çok kötüydüm sen hastaydın ne biliyim ya hatırlamıyorum hiç bir şey'

Gönlümün Kaptanı (edebiyat öğretmenim)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin