36. Bölüm: Kavuşma

1.1K 34 3
                                    

Mekana geldiğinizde herkes toplanmıştı. Damla çok mutlu görünüyordu. Ömer'e onu asla bırakmayacakmış gibi sarılmıştı. Herkes masaya oturmuş sohbet ediyordu. Açıkcası ben biraz huzursuzdum.

Yemekler geldi. Yağız bana bir tuhaf bakıyordu sanki birşey anlatmak ister gibi.

Yemeklerimizi yerken tanıdık bir sima içeri girdi. Bu Hasan'dı. Ohaa kim çağırmış ki onu. Damla'ya baktım onun başının altından çıkmıştı. Lise döneminde küsmüştük Hasan'la. Aaa yanındaki de kim?

-Selam millet nasılsınız?

Damla:

-Hoşgeldin. Beni kırmadığın için teşekkür ederim.

Dedi sarılarak.

Hasan herkesle tokalaştı. Yanındaki bayan eşiymiş bizlere tanıttı. Koyu bir sohbetle herkes yemeğini yemeye devam etti.

Artık yemekler bitmişti. Sıra 'söz' e gelmişti. Herkes ayağa kalktı. Ömer de Damla da çok mutlulardı. 'Allah mutluluğunuzu bozmasın' diyerek Aleyna'nın tuttuğu tepsideki yüzükleri aldım ve parmaklarına taktım. Sonra da kurdeleyi kestim. Hepsi birden alkışlamaya başladılar. Ömer Damla'ya döndü ve alnından öptü.

Sonra tekrar masaya oturduk herkes çok mutlu görünüyordu. Bir kişi hariç. Yağız...

O da huzursuzdu galiba.

Kızlar  Hasan'ın başına toplanmış anlattıklarını dinlerken. Yiğit ve Ömer oturdukları yerden kıskançlık triplerine girmişlerdi.

Hasan'ın eşi sus pus oturuyor derken Ömer sandalyesini yaklaştırarak onunla konuşmaya başladı. Çok geçmeden Yiğit de yanlarındaydı. Durumu ilk farkeden Damla olmuştu. Aleyna'yı dürttü.

-Kızım n'oluyo bunlara be. Hayırdır kahkahalar havada uçuşuyo.

-Valla Damla bilmiyorum da ben dayanamıyorum. Yiğit'in yanına gidicem.

Damla da hemen arkasından Ömer'in yanına gitmişti. Bu kızların kıskançlıkları beni öldürüyor.

Emre:

-Hayatım ben bir tuvalate gidiyorum hemen dönücem tamam mı!?

-Tamam canım git.

Emre kalktıktan kısa bir süre sonra Zeynep'in de kaktığını gördüm. Bu işte bir acayiplik var ama hadi bakalım.

Çok geçmeden bende ayağa kalktım. Arkalarından gidecektim. En azından içimi rahatlatmak için.

Tuvalete doğru ilerlediğim de tuhaf sesler duymaya başladım. Bir adım daha attım ve o iğrenç görüntüyle karşılaştım.

"EMRE"  diye bağırdım. Benim ardımdan bir ses "ZEYNEP" diye bağırmıştı. Arkamı döndüm bu Yağız'dı. Hayır o bu manzaraya şahit olmamalıydı.

Tuvalete diye kalktıp kuytu da öpüşürken yakaladık sevgililerimizi. Resmen aldatılıyorduk. Yağız öylece donakalmıştı. Parmağımı arka çıkış kapısını işaret ederek;

-Sessizce defolun burdan.

İstemsizce gözümden yaş akmıştı. Emre'ye güvenmiştim. Tamam aşık değildim ama iyi geliyordu bana. Yaşadığım şoku atlatamadan Yağız'a döndüm. Hala öylece duruyordu. Hadi ben neyse de o aynı kişiden ikinci darbeyi yememeliydi, toparlanamazdı.

Gönlümün Kaptanı (edebiyat öğretmenim)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin