34. Bölüm: Yüzsüz

1.6K 58 1
                                    

Gelen Enes'ti. Ne işi vardı burda. Onu da çağırmış olamazlardı herhalde. Enes ağlıyor muydu yoksa bana mı öyle geliyordu.

- Enes senin ne işin var burda?

Enes ağlamaklı ses tonuyla;

- Damla aylardır kendimi parçalıyorum. Seni çok seviyorum ne olur beni affet.

- Sen ne saçlamalıyorsun lan!!!

- Ömer sen sen karışma!!

- Ne karışma Damla ya ne saçmalıyo görmüyo musun!?

-Görüyorum da sanane sen karışma diyorum!!

-Enes lütfen burdan gider misin?

-Damla n'olursun dinle beni..

-Lan sen hala ne konuşuyosun..

Enes'in üstüne yürümeye başladı Ömer. Hemen önüne geçtim engel olmaya çalıştım. Yağız ve Yiğit Enes'i dışarı çıkarttılar. Mert'te Ömer'i sakinleştirmeye çalışıyordu.

-Ya Ömer yeter dur artık. Yoruldum artık anlıyo musun git lütfen git.

-Damla sen beni dinleyene kadar hiç bir yere gitmiyorum.

-Tamam sen kal burda ben gidiyorum.

-Damla dur nereye gidiyosun?

-Senin olmadığın bi yere!!!

-Daammlaaa dur bekle.

-Ömer dur gitme şimdi arkasından biraz yalnız kalsın.

-Ama Melis...

-Aranızda ne geçti bilmiyorum ama eminim Damla haketmemiştir.

MELİS'İN AĞZINDAN

-Aleyna bişeyler yapmalıyız bu böyle olmaz.

-Melis biz ne yapabiliriz ki?

-Kızlar bu ne şimdi ben hiç bir şey anlamadım.

-Bende anlamadım Sude ama en çokta neyi anlamadım biliyo musun acaba Yağız'la o kızın burda ne işi var?

- Melis ya kusura bakma emrivaki oldu ama Mert davet etmek zorunda kaldı.

-Sağolun ya valla sağolun berbat oldu herşey. Yüzsüz bu çocuk ya vallaha. Bu arada Emre nerede?

Yiğit;

-En son tuvalete gitmişti ama..

-Dur ben şuna bir bakayım.


Tuvalete doğru ilerlerken Zeynep denen kız bana doğru geliyordu. Çok umursamadan geçtim yanından. Erkek tuvaletinin kapısında durdum.

- Emre orda mısın canım???

-E-efendim canım burdayım.

-Hadi gel gidiyoruz içeride bekliyorum seni.

-T-tamam canım.

Bu çocukta bir haller var ama neyse. İçeri girdim herkes hep bir ağızdan konuşuyordu.

-Yeterrr..!!! Arkadaşlar bir susun lütfen.

Sude;

-Melis neler olduğunu anlamaya çalışıyoruz.

-Bu şekilde anlayamazsınız biraz sakinleşsinler ben konuşurum Damla'yla. Şimdi dağılalım hadi.

-------------------------------------------------------

Şükür evimdeydim. Bugün olanları düşünüyordum ki telefonum çaldı. Arayan Ömer hocaydı.

-İyi geceler Melis rahatsız ettim kusura bakma..

-Önemli değil. Ömer bir sorun mu var Damla'nın hali hiç iyi değil.

-Büyük bir sorun var Melis ve ben ne yapacağımı bilmiyorum o yüzden seni aradım.

-Siz bir anlatın, bakalım ben size yardım edebilecek miyim?

...


Ömer'in anlattıkları karşısında şok oldum. Ama yardım etmem lazım en azından Damla için...


----------------------------------------------------

Bugün olanları düşünüyordum yatağımda uzanırken. Emre bugün biraz tuhaftı. Ama çok umursamadım. Hiç birşey değilde Yağız. Yine çıkmıştı karşıma. Bu çocuktan kurtuluş yok mu? Bunları düşünürken uyuya kalmışım.

...

Gönlümün Kaptanı (edebiyat öğretmenim)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin