Denizim olsaydın...
Gözlerinde kaybolduğum denizim , hayatıma anlam , yarınıma ışık olsaydın...
Güzel ve o kadar da tatlı gülüşlerinle çayıma şeker ve mutluluğum olsaydın... Gitmek yerine , Kalıp anıların halen canlı kalmasını planlasaydın düşüncesiz düşünclerinle .... Olmazmıydı....Son baharda deilce esen rüzgarın kurbanı olan , kurumuş yapraklar gibi bırakmasaydın rüzgarın kollarına beni... Ansızın çıkıp gelseydin mesela... Seni seven beni kucaklasaydın sevginle sımsıkı... Ama olmadı değilmi yapamadın , çekip gittin...
Öyle bir gidişin vardıki , Sessizce çıt bile çıkarmadan... Kaçarcasına , Göç edercesine ... Bir elveda bile demeden...
Şimdi bende gidiyorum sessizce çıt bile çıkarmadan... Atacağım kendimi karanlık , soğuk denizin en köhne sonsuzluğuna... Bırakacağım kendimi acımasız rüzgarın kollarına , Savursun yapraklar gibi delice nereye olursa... Sonkez bakıyorum kendimi kaybettiğim bu şehrin soğuk ve karanlık yüzüne ... Düşüncelerimi , özlemlerimi , yanlızlığımı da alıp gidiyorum sensizliğin en icra ve kuytu köşelerine...
Son kez özlüyorum seni ...
Son kez elime aldığım kalemimle , Sensizliği resmediyorum gözyaşımı döktüğüm beyaz sayfalara... Zaman artık ayrılık... Hüzün vakti geldi yalnızlığın bu şehrine... Bende gidiyorum sessizce çıt bile çıkarmadan sensizliğe.... Artık yağmur sonrası kokan toprak özlemim olmayacak ... Yüreğim yanıyor en acı bir şekilde... Son kez acılarımı dört şekerimle tatlandırdığım çayımı yudumluyorum... Çayımın buharı gidişimin yol haritası...
İnciler kurudu döküldü artık... Demiştimya zaman ayrılık , Zaman hüzün vakti.... Artık rüyalarımda olmayacak , Gözlerimin önünden geçen film şeridimde... Gidiyorum , Senin gittiğin gibi gözlerimi açtığım bu şehirden gözlerimi yumarak....
Artık kalemimde bana küs... Gideceğime düşman bir şekilde... Dökülüyor kalemimin göz yaşları...Beyaz ve bana düşman olan sayfalarımın üzerine ... Göz yaşlarımla ıslanan beyaz sayfaların üzerine dağılıyor mürekkebi ... Ölümümü resmediyor sanki .... Kalemim bile gidişime dayanamaz ken , sen benden nasıl da çekip gittin...
Evet bende gidiyorum ... Ölümün en karanlık köşesine... Bu gidişimde senin gidişinin bir anlamı olsun.. Son kez içime çekiyorum sensizliği... Tükenen ümitlerim esiriyim artık... Bırakıyorum kendimi rüzgarın acımasız, nereye savuracağında habersiz kollarına ... Gidiyorum ölümün en soğuk tarafına... Düşüncellerimi, özlemlerimi de alıp gidiyorum ... Yaşanacak sensizliğe inat.. SESSİZCE , ÇIT bile çıkarmadan ölüme....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeğin Uykusu
PoésieŞiirler kelebektir.. Kelebekler rüyalar da şairlerine seslenir... Oğuzhan Murt __ ©Kelebeğin Uykusu