Final Son

87 3 0
                                    

Barış'ın Ağzından;

4 yıl sonra:

O günden beri en ufak bir şeylerden korku duyar oldum. Evden sıradan bir telefon dahi gelse aklımda bir sürü seneryo kuruluyordu. Her dakika onu kaybettiğim an aklıma geliyordu. Kızlarıma baktığımda aynı onun gibi güzellerdi. 4 yıl olmuştu ama o gün hala sanki dün yaşanmış gibi aklımdan hiç çıkmıyordu.

4 yıl önce:

"Malesef eşiniz ..."dediğinde doktoru itip içeri koştum. Doktor arkamdan bağırıyordu. Odaya girdiğimde kollarındaki serumları çıkatıyorlardı. Ama kalp atışlarını gösteren makine hala duruyordu. Ona baktığımda hala kalbinin attığını gördüm. Doktora anlamsızca baktım. Doktorda neden baktığımı anlayınca açıklamaya başladı.

"Eşiniz şu an iyi ancak bir sebepten dolayı uyanmak istemiyor. Bu yüzden birazdan normal odaya alıcaz yanına girebileceksiniz. Ancak onu uyanmaya ikna etmelisiniz. Aksi halde malesef eşiniz bir daha uyanamayabilir. Şu anki olay tamamen psikolojik ve sağlığı ile ilgili her hangi bir sorun yok. Sizin sadece yapmanız gereken onu ikna etmek. Bu manitörden onu nasıl etkilediğinizi anlayabilirsiniz. Çünkü kalp atışları yükselicektir"dediğinde ben sadece Asya'ya bakıyordum. Bizi bırakmamıştı ama bize dönmeside bir mucizeydi.

4 yıl sonra:

Hala o gün aklımda nasıl çıksın ki tam dört yıl olmuştu. Ama hala uyanmamıştı. Artık kızlarımız büyümüş hatta hep annelerin yanındaydılar ve ayrılmıyorlardı. Bütün gün annelerine benim onlara uyurken anlattığım hikayeleri anlatıyorlardı. Bugünde onlardan biriydi. Pazar günüydü ve bu sefer bende onlarlaydım. Kızlar yine onlara hikaye anlatıyordu. Biri hata yaparsa diğeri düzeltiyordu ve daha sonra bu yüzden tartışıyorlardı. Ben onları izlerken annem içeri girdi. Önce bana baktı üzgün gözler ile daha sonra kızlara döndü.

"Deniz ,Irmak hadi kızlar yemek yemeye gidiyoruz"deyince ikiside kaşlarını çattılar. Önce Irmak konuştu aynı annesi gibi çok asiydi.

"Ya babanne bij anneme hikaye anlatıyoduk"dediğinde Denizde ona destek çıktı.

"İtiraz yok kızlar sabahta az yediniz o yüzden hemen kalkın hem sonra anneniz uyanınca bana kızar kızlarımı aç bıraktın diye hadi bakalım doğru aşağıya"dediğinde ikiside yerinden fırladı. Bu söz onları hep ikna ediyordu. Çünkü annelerinin uyanıp onları tebrik ediceklerini düşünüyordu. Onlar odadan dışarı çıkınca bende Asya'mın yanına oturdum. Elini tutup her zaman yaptığım şeyi yaparak öptüm. Daha sonra yine uyanır ümidiyle konuşmaya başladım.

"Nasılsın güzelim? Seni bilmem ama ben kötüyüm. Tam 4 yıl oldu be güzelim koskoca dört yıl neden hala inat ediyorsun anlamıyorum. Uyan işte kızlarımızı gör nasılda sana benziyorlar bir görsen. Hele Irmak tam sen oldu. İnatçı,dediğim dedik,açık sözlü,asi ve duygularını saklayan biri yani aynı sen. Sanırım Deniz daha çok bana ve Savaş amcasına çekti. Çünkü baya bildiğin futbol hastası,kararlı,kodum mu oturtan cinsten oldu. Sanırım bu kötü oldu ama benim bir suçum yok sonra başımın etini yeme. Gerçi sen doğmadan öncede benim başımın etini yiyordun bu konuda. Ama neyse onu görmezden geliyorum. Şimdi böyle söyleyince hatırladımda bir akşam seninle yine aynı konudan tartışmıştık."dediğimde yüzümde buruk bir gülümseme belirdi. Yine o güne gitniştim.

Doğumdan 3 ay önce :

"Yenge gelsene buraya biraz"dediğinde anlamayan bakışlarla Savaş'a döndüm. Yine ne tuhaf birşey yaptıracak ve benim cadıyı sinirlendirecek. Hayır sonra benim başımın etini yiyor.

"Ne var yine Savaş"diye söylendi Asya yanımıza gelip. Hemen benim yanıma oturdu. Hemen kolumu omzuna atıp kendime çekip boynuna bir öpücük bıraktım. O da bana her zaman ki gibi muhteşem bir şekilde gülümsedi. Biz böyle aşk yaşarken Savaş yine böldü. Bu çocuğun bebek aşkınıda yeni çözdük arkadaş bizden daha çok hayali var bebekler ile ilgili birde cinsiyetleri belli olmadığı için erkek olacak sanıyor ve Asya'yı delirtiyor.

Tesadüf,Aşk ve Huzur#Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin