"Iseul. Sen... çok güzelsin"
Aynadaki yansımama bakıp kendime lanetler yağdırırken Taehyung un sözü beni şaşırtmadı değil. ciddi olamaz değil mi? bu iğrenç kısa saçlar ve ben nasıl güzel olabilirim! Benim göremeyip onun gördüğü ne var aynada?
"İyi hissetmem için diyorsan boşuna nefesini yorma"
"Hayır. ciddiyim"
"Ödemeyi yap. dışarda bekliyorum"
Aynadaki 'ben'i daha fazla görmemek için dışarı çıktım. Saçım uzayana kadar da aynaya bakmayacağım.
Etrafıma bakındım nefretle. insanlar. Hepsi birbirinden bağımsız gibiler. Hepsi başka yönde ilerliyorlar. ve hiçbiri özgür görünmüyor. benim hastane hapsim gibi.
Kalabağı oluşturan insanları izlemeyi seviyorum. Onların kargaşasını izlerken nedense kendimi güvende hissediyorum. Farklı düşüncelere sahip olup aynı hareketleri yapmaları bana kendimi farklı hissettiriyor.
"Nereye bakıyorsun?" ensemde duyduğum sesle irkildim.
"hiç. gidelim"
Yürürken saçlarımı savuran rüzgar sinirimi alt üst ediyordu. neden bugün esmek zorundasın ki!!! her şey üst üste gelip bana intihar isteği vermek zorunda mı?!! ne kadar kulağımın arkasına sıkıştırmaya çalışsamda benim saçlarım değilmiş gibi tekrar önüme toplanıyor.
"Hey! bu beklediğim komedi filmi!! gidelim mi?" yine aşırı tepkisiyle korkuttu beni Tae. Sinemanın önündeki afişi heyecanla gösterdi.
"Film çekecek havamda değilim Tae"
"Ama bu çok komik güven bana eğleneceksin" yalvarır gibi baktı büyük gözleriyle. ne kadar nefret etsemde hayır diyemeyeceğim bi bakış. belki güldürür ve iyi hissederim. denemekten zarar gelmez öyle değil mi?
"iyi tamam"
*
Taehyung mısır almaya gidince koltuğa yerleşip onu bekledim. Salonda 2 kişi daha vardı. Neden bu kadar az ki? şimdiden sıkıldım açıkçası şu lanet film başlasın ve hemen bitsin diye içimden söylenirken Taehyung yanımdaki koltuğa oturdu. Elinde büyük boy mısır ve iki kola vardı. Kolanın birini bana uzattı. Elinden alıp tekrar önüme döndüm. Teşekkür gibi cümle kullanmayacağım çünkü o bunu haketti. Bi dakika o hiçbir şey yapmadı ki o oruspuyu korumak dışında.
"Neden suçun olmadığı halde bi şeyleri düzeltmeye çalışıyorsun?" dedim ekrandan gözümü ayırmadan. pipeti dudaklarımın arasına alıp bi yudum içtikten sonra dişlerimi pipete geçirdim.
"Şey.. bunu yapan kişi sevgilim. hatasını düzeltmem gerekiyor."
"Ya ne demezsin."
"O yapmadı. biliyorum. sende üstüne gitme"
"Nerden biliyorsun? ahh doğru ya o sevgilin ve ona inanmak zorundasın değil mi?!"
"Hayır. kanıtlayacağım"
"sessiz ol film başlıyor" ışıklar sönüp film başladı.
Ona baktım filmi izlerken. Filmi içinde yaşıyor gibi izleyip gülüyordu. Gülüşü o kadar güzel ki kıskanmadım değil. Min hee çok şanslı ama bunu görmüyor. Üstelik onu korumaya çalışıyor. ahh banane ne bok yerse yesin. Hem aptal olan Taehyung. Onu korumak yerine gerçekleri görmeye çalışsaydı.
Göz göze gelince saniyesinde kafamı çevirdim. Lanet olsun ki baktığımı farketti. Umarım yanlış anlamaz. Anlamaz değil mi? Anlasada sevgilisi için umursamaz.