새로운'전

6.7K 540 208
                                    

Yatakta oturur pozisyonunu alıp gerinirken saçımın sol tafından büyük bi tutam önüme düştü. Gözlerim yerinden fırlayacaktı sanki. O saçın benim saçım olmadığına emin olmak için elimi yavaşça saçlarıma götürdüm. Sağ tarafımdaki saçlar elinimi doldururken sol tarafta elimde sadece boşluk oluştu. Sadece BOŞLUK!

Önüme düşen saçlarımı ellerimin arasına alınca çığlık attım. Herkesin duyduğuna yemin edebilirim. Yataktan fırlayıp kendimi odadan dışarı attım sinirle.

Saçlarımı Min hee orospusunun kestiğine eminim. Onu öldüreceğim!!

Odasını bilmediğim için soluğu Taehyung un odasında aldım. Kapısına sertçe vurdum ve çok geçmeden açtı. Uykudan yeni uyandığı belliydi.

"Min hee nin odasını göster!!!"

"Ne?" Aptal gibi bana bakıp sözlerimi algılamaya çalışıyordu.

"Konuşma göster odasını!!!"

"Nold- Iseul! Saçın!?"

"Yeni mi farkettin gerizekalı! Göster şu odayı!! HEMEN!!" ona ateş püskürürken yan odanın kapısı açıldı. Daha doğrusu tüm odaların.

"Taehyung??" Sesin geldiği yöne döndüğümde Min hee nin şaşkın bakışlarıyla buluştu gözlerim.

Görmemle ona ulaşıp tüm gücümle odaya ittim. Ne olduğunu anlayamadan yerde buldu kendini. Sanki saçlarımı kesen o değilmiş gibi korkarak bakıyordu bana.

Saçlarını kavrayıp çekiştirirken elimdeki kesik saçlarımı ağzına tıkıştırmaya çalışıyordum.

Taehyung beni onun üzerinden kaldırıp odadan çıkardı. Ne kadar çırpınıp bağırsamda işe yaramıyordu. O benden daha güçlü geliyor.

"Bırak beni!! Onu öldüreceğim!!! BIRAK!!"
Çırpınıp bağırmam yüzünden herkes odasından çıkmış bizi izliyordu.

Bağırışlarımı aldırmadan beni odasına sokmayı başarabildi.

"Gerizekalı mısın!? Bırak beni dedim!!"

"Iseul sus artık!!" Beni bastırabilmek için kendisi de bağırdı. Ama benim susmaya niyetim yok! O kıza cezasını vermeliyim.

"Saçlarıma bak!! Sen olsan ne yapardın!!?"

"Senin gibi kavga etmezdim!!"

"Deneyelim mi!?".dedim ve Dolabına yöneldim

"Saçlarımı mı keseceksin?!"

"İzle!" dolabındaki tüm kıyafetlerini çıkarıp yatağa fırlattım. Taehyung sadece beni izliyordu. Bakalım kıyafetlerini attığımda da böyle izleyebilecek mi!!!

Tüm kıyafetlerini kucağımda toplayıp atmak için pencereye yöneldim. Pencereye yaklaşınca anlamış olacak ki kolumu sıkıca kavrayıp beni geriye doğru çekti. Tüm kıyafetleri kucağımdan yere düştü.

"Iseul!!"

"Ne?!!"

"Abartıyorsun!"

"Anlamıyorsun Taehyung! Anlamıyorsun..." pes edip tüm nefesimi tek seferde dışarı verdim. Vücudumu saran sinir gözyaşlarına dönüşüp gözlerimden süzülürken çaresizlik içinde yere eğdim başımı.

Tek parmağıyla çenemi kaldırıp gözlerimi göz hizasına getirdi. Kaşları çatık oldukça sinirli duruyordu.

"Dinle. Bunu düzelteceğim." Umutsuzca gözlerimi ondan kaçırırken Min hee odaya girdi aniden. Tüm sinir yeniden bedenimi ele geçirdi.

Anhedonia ✘ kthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin