ALTINCI BÖLÜM

31 5 2
                                    

Sevgili okurlarım sizleri çok sevdiğimi belirtmek istiyorum. İnanın bana hikayemin bu kadar okunması bana mutluluk verdi. Gönül ister ki daha fazla okunsun beğenilsin. Lütfen desteğinizi esirgemeyin. Vote ve yorumlarını bekliyorum. Sizi seviyorum...

________________________________

Evin önüne geldiğimizde ikimizde susup birbirimize baktık. Sanırım benim gibi bir deliden kurtulduğu için seviniyordu. O kadar çok soru sormuştum ki kesin benim bir uzaylı olduğumu ve onun gibi bir şaheserin kendini ve genlerini incelemek için dünyaya geldiğimi onun için bu kadar çok soru sorduğumu falan düşünmüştür. Birazdan çığlık atıp kaçar mı diye bekledim. Ama sadece gülümsedi. ( kalbim bu kadar hızlı çarparken göğsümden fırlamasından korkuyordum). Sonra bana bir kağıt uzattı.

" Eğer bir daha boğulmak istersen beni ara. Orda olmazsam , senin için kötü olabilir."

Aman Allah'ım numarasını verdi. (Bu arada dünyanın en yakışıklı, en kibar, en tatlı, en centilmen... -pardon dalmışım yine- çocuğuna rezil olmuştum).

" Emin ol arayacağım."

" Emin ol orda olacağım."

Bu kadar yürekten çağırma beni
Bir gece ansızın gelebilirim

Kuşlar, ağaçlar,kelebekler,börtü-böcek. Hayat ne kadar güzel. Eyvah! Finyıs ve förb kaçıyor. Aman neyse sonrada izlerim. Benim en harika filmim burda. Masallarda gibiyim resmen. Numarasını alıp arabadan indim . Keşke inmeyip biraz daha izleyebilseydim yüzünü. Gözlerini bana verir mi acaba sorsam? Neyse şimdi teoremlerinde haklı olduğunu benim bir uzaylı olduğumu düşünür. Eve doğru yürürken son kez ona dönüp baktım. Bana al gözümü git der gibi göz kırptı. İşte bu anda tüm dünyayı önüne serebilirdim. El salladım, önüme döndüm ve devam ettim.

...........

"ANNE BEN GEEELDİİİMMM!"

Avazım çıktığı kadar bağırmıştım. Evde kimse yok zannettim ama annem merdivenlerden inerek geldi. Evde değişik bir parfüm kokusu vardı. Bu kokuyu tanıyordum.

" Hoşgeldin güzelim. Ablanın yanından yeni geldim daha. Bir misafirimiz vardı."

Beni baştan aşağıya bir süzdü.
Sanırım iyi bir azar yiyecektim.

" Aaa senin bu halin ne böyle? Sırılsıklam olmuşsun."

Konuyu hemen değiştirmeliydim yoksa bay oklava ziyaretime gelecekti. (Bu annemin ben küçükken kızdığında savurduğu bir tehditti.)

" Anne boşver beni şimdi. Misafir diyodun. Kimmiş bizim hanemizi şereflendiren konuğumuz?"

" Betül."

" Betül mü? Hani şu kuzenim olan. Annesi yengem,babası amcam. Paris' e taşındılar hani?
Böyle uzun boylu,siyah düz saçlı, benimle yaşıt olan?"

O kadar heyecanlanmıştım ki ne diyeceğimi bilemedim. Betül dünyanın en iyi kuzeni ve en iyi sırdaşıydı. Benim aksime düşünerek hareket etmeyi severdi. Harika bir kişiliğe sahipti. Ona çoğu kez akıl danışırdım. Mantıklı cevaplar sunar bana her zaman yardım ederdi. Yaklaşık altı yıldır Paris' te yaşıyorlardı. Emel yengem çok iyi bir tasarımcıydı. Ayhan amcam karısına çok aşık olduğundan onun için bir fedakarlık yapıp, burdaki işlerini bırakıp Paris'e taşınmışlardı ve eşiyle birlikte bir moda evi açtılar. Betül dünyanın en harika kuzeni olmakla birlikte çok şanslı da bir kızdı. Onbir yaşında ailesiyle birlikte Paris'e gidip okuluna orda devam etmişti.

Bittim mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin