Bu gün bizimkilerle buluşacaktım. Ve hayatımın neşe kaynağına bir sürprizim olacaktı. Klip işi aklıma yatmıştı. Akın'ında bayılacağına emindim. İyice heyecanlanmaya başlamıştım. Bu gün abimle Nursel teyzede Barış abinin yanına kliniğe gideceklerdi. Dolaptan bir şeyler bulup üstüme geçirdim. Makyaj masasına oturdum ve en koyu pudrayı aradım. Kapatıcıda lazımdı. Malum ruh gibiydim. Normalde pek pudra ve kapatıcı kullanan biri değildim. Ama çok nadirde olsa ruh gibi olduğum durumlarda yardımıma onlar koşardı. Kat kat sürmüştüm ama bu sefer faydası olmadı. Ayrıca ellerimdeki tırnak izleride belli olmaya başlamıştım. Saçma bir rüya yüzünden kendime neler yapıyordum böyle? Aklım yine bana ihanet edip rüya meselesini gündeme getirmişti. Derin bir nefes aldım. Mecburdum, bu gün zombi olarak dolaşacaktım. Aslında annemde farkına varmıştı ama bir şey diyemedi. Söylenmemden korktu belkide. Yarın babamda Kanada ' dan dönecekti. Umarım o gelene kadar iyileşirdim. Yoksa emolara özenip ruh gibi dolaştığımı düşünecekti.Artık tamamen hazırdım. Evden çıkabilirdim. Şoföre nereye gideceğimizi söyleyip arabaya bindim. Yolda bizimkileri aradım ama ulaşamadım. En sonunda Alia açtı telefonu. Evde olduğunu, moralinin biraz bozuk olduğunu söyledi ve beni eve çağırdı. Olanları gidince anlatacaktı. Evine vardığımda kardeşiyle ilgileniyordu. Annesinin işi çıktığı için onun ilgilenmesi gerekmiş.
" Hoşgeldin Duru, geç otur. Kardeşim ali bu gün biraz hasta onunla benim ilgilenmem gerekti kusura bakma. Şimdi anlatayım olanları. Dün Hira' nın anneannesi vefat etmiş. Ve Anıl' la birlikte Aydın' a gitmeleri gerekti. Diğerleri de Hira' ya destek çıkmak için onunla birlikte gittiler. Srnin sürpriz işi iptal olmak zorunda kaldı kusura bakma. Sana ulaşmaya çalıştık ama ulaşamadık. Mesaj attık ama görmedin sanırım. Ben de gidecektim ama Ali ile ilgilenmem gerekti."
Hızlı hızlı konuştu. Hiçbir detayı atlamak istemiyordu. Alia' yı tanırdım, panik halinde olduğu zamanlarda böyle olurdu. Sözünü hiç kesmeden dinledim. Dün telefonumu kapatmıştım ve bir kenara bırakmıştım. Açtığımda da bildirim falan yoktu. Sanırım garantiye vermem gerekecekti. Ama konu bu değildi.
" İnanmıyorum. Hira nasıl?"
" Biraz kötü. Annesi sinir krizi geçirmiş. Birde annesiyle ilgilenmek zorunda şuan. "
" Hadi ya peki yarın bizde gidelim o zaman. Sürpriz işinide kafanıza takmayın. Başka bir şeyler düşünürüm ben. "
Üzülmüştüm ama bu sürpriz yüzünden değildi. Hira' nın en zor zamanında yanında olamamıştım. Anıl hariç hepsiyle üniversitede tanışmıştım. Akın beni Anıl' la tanıştırdıktan sonra bende onu arkadaşlarımla tanıştırmıştım. Hira ile aralarında bir bağ oluşmuştu. Ve bu bağ kuvvetlenip bir ilişkiye dönüştü. Anıl' ın Hira' nın yanında olması beni birazcık rahatlatmıştı. En azından Hira kendini yalnız hissetmeyecekti. Tabi ki diğerlerininde etkisi vardı. Ben düşüncelere dalmış giderken, Alia bende ki değişikliğin farkına vardı ve hemen sordu.
" Duru canım iyi misin bu gün? Yüzün çok solgun görünüyor."
Sonunda anlatabileceğim birini bulmuştum. Rüya meselesi canımı fazla sıkmaya başlamıştı ve belki birine anlatırsam kurtulabilirdim. Arkadaşlarımda çocuk olan Duru' ya alışkındı. Şen-şakrak, canlı, enerjik. Aslında bir şey kaybetmiş sayılmazdım. Sadece ruh gibi görünüyordum.
" Şey.. aslında Alia pek iyi sayılmam. İki gündür bir rüya musallat oldu bana. Ve beni getirdiği şu noktaya bak. Ölü gibiyim."
"Anlatmak ister misin canım?"
Rüyamı bütün ayrıntılarıyla anlatyım. Beni hayretle dinledi. Benim kadar olmasada solgun görünüyordu. Ve rüyadan sonra iki kat fazla beyazladı yüzü. Hayret ettiği sadece gördüğüm rüya değildi. Rüyayı görürken kendime yaptıklarıma da şaşırmıştı. Beni hiç konuşmadan dinledi. Sonra konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bittim mi?
ChickLitMucizelere inanmayı bu kadar çok ister mi insan? Peki bir rüya değiştirebilir mi hayatı kökünden? Ne dersiniz bu kadar mutluyken bir kibrit çöpü yakar mı tüm sevinçleri? Ben kararsızım... Her şeyin yolunda olduğunu zannederken yolunu şaşırıp çıkmaza...