4. Bölüm

318 19 13
                                    

TEKRAR HEECHUL'ÜN AĞZINDAN

''Neeee!? Gureum'ı taciz mi ettim? Şimdi mi söylenir bu? Kaç gün geçmiş üstünden!?''
''Hem de fazlasıyla! Ne yapayım aklıma şimdi geldi ayrıca... Bence en kısa zamanda özür dilemen lazım...''
''Ahh doğru diyorsun... BEKLE! BENDE TELEFONU YOK Kİ!''
''Onu seviyorsun ve hala telefonunu almadın mı?''
''Kim seviyor? Ben mi? Hayır ne ala-''
''Sus bakayım! Ben her şeyi anlarım... Neyse, cuma, cumartesi, pazar o barda çalışıyor. Bir ara gidip görürsün. Bu sefer telefonunu da al bari.''
''Ooo sağ ol Teuki!'' ben hızlıca dışarı çıkarken Leeteuk arkamdan söylenmeye devam etmişti.

Hemencecik Gureum'ın çalıştığı bara gittim.
''Selam! Gureum-ssi burada mı?''
''Hayır, onun mesaisi gece 11'de başlıyor efendim.''
''Demek öyle... Peki teşekkürler.''
Bunu nasıl düşünemedim ben? Daha on saat vardı, hay aksi!
O an aklımdan başka bir şey daha geçiyordu... Demek para kazanmak onun için bu kadar güç bir şeydi... Geceleri bir barda çalışmayı göze alacak kadar...

GECE 11'DE

Gureum-ssi ile görüşmek için barın yolunu tutmuştum. Bara girdiğimde henüz çok fazla kişi yoktu ama on ikiden sonra burası kesin dolup taşacaktı. Oturup beklemeye başladım ama gelip giden yoktu. On dakika geçtikten sonra sıkıldım ve bardan çıktım. Başka bir zaman tekrar uğrardım aman ne olacak! Eve dönerken acaba on dakika kadar az bir zaman bekleyerek hata mı ettim diye düşünürken bir kızın ağlama sesiyle irkilerek sesin geldiği sokağa yöneldim. Yaklaştıkça sesler de artıyordu, birkaç adamın konuşup gülüştüğünü duydum. Daha da hızlı bir şekilde yürüyerek sokağa vardığımda ağlayan kızın Gureum-ssi olduğunu gördüm. İki tane erkek kıza sarkıntılık yapıyor ve üzerine yürüyorlardı.
''Yah! Sevgilimden uzak durun sizi sıçan fareleri!'' bu cesareti nereden bulmuştum ben?
Adamlar bir anda dikkatlerini bana çevirdiler, bir tanesi öne çıkıp ''Sen de kimsin?'' dedi.
''Şu sarkıntılık ettiğiniz kızın sevgilisiyim, ne yaptığınızı sanıyorsunuz?''
Arkadaki adam alkış tutarak öne geldi. ''Ben bu züppeyi tanıyorum hyung! Bu Kim Heechul değil mi? Hani şu başarılı olduklarını sanan palyaçolar! Bence bu herif kızdan daha güzel!'' diyerek kahkaha attı.
''İltifat için sağ ol ama buna gülecek vaktim yok.'' dedim ardından Gureum'a başımla işaret ettim. Adamların benle konuşmasını fırsat bilip var gücüyle koşmaya başladı, adamlardan biri kızın peşinden gidecekken diğeri onu durdurup ''Kızı boş ver de... Hiç... Bir idol yumruklama şansım olmamıştı...'' diyerek sırıttı ve yumruğunu savurdu. Yumruğunu durdurup bileğini büktüm ve onu geri ittim. Üzerime saldıran diğer adamı da savuşturup diğerinin üstüne ittim ve ikisini de yere yıktım. Ardından fırsatım varken kaçmaya başladım. Gureum aslında kendini koruyabilecek bir kızdı çünkü en son görüştüğümüzde bir gazeteciyi öldürmek üzereydi ama artık ne olduysa orada ağlamaktan helak olmuş durumdaydı... Yoksa ona bir zarar mı verdiler?
Dizlerim koşmaktan yorulunca bulduğum ilk banka oturdum ve soluklanmaya başladım. Bu aralar fazlasıyla aksiyon yaşamıştım zaten.
Acaba Gureum evine gitmiş olabilir miydi? Böyle bir şeyden sonra çalışabileceğini sanmıyordum. Merak içinde Gureum'ın evinin yolunu tuttum ve sonrasında onu sokağın başında yere çökmüş, dizlerini göğsüne çekip elleriyle dizlerini sarmış bir şekilde otururken buldum.
Yanına gidip adını sesledim. ''Gureum-ssi?''
İlk başta korktu ve hızlıca kafasını kaldırdı sonra beni gördüğüne şaşırmış olacak ki kocaman açtığı gözlerinden akan yaşları silerek boğazını temizledi.
''Beni nasıl buldun?''
''Evine gidersin diye düşünmüştüm.''
''Evime gitmek istemiyorum.''
''Tamam eğer öyleyse... Ben, sen eve dönmeyi isteyene kadar burada senle kalabilirim.'' diyerek yanına oturdum.
''Üşüteceksin kalk yanımdan.''
''Sen de kalk o zaman?''
''Sen hasta olmamalısın.''
''Aman boş ver, olsam ne olur?'' diye yanıtladım.
''Başına bela olduğum için öz- AMAN TANRIM! Dudağın kanıyor!''
''Ne!? Bana ne ara vurabildiler? En son ikisini de yere yıkmıştım.''
''Eminim öyledir.'' diyerek güldü sonra kanayan dudağıma bakınca yine endişelendi.
''Gel evime gitmeliyiz, dudağına pansuman yapmamız lazım!''
''O kadar kötü olmadığına eminim, abartma. Hem eve gitmek istemediğini sen söylemiştin!''
''Dediğimi unut! Kötü veya değil, gel gidiyoruz.'' elimden tutup hızlıca kaldırdı ve beni evine doğru çekiştirmeye başladı.
''Gecenin bu saatinde ailen eve erkek getirdiğin için kızmasın?''
''Onlara kız olduğunu söylersem bunu kolayca yerler... Ama... Kızacaklarını sanmıyorum seni zaten tanıyorlar.''
''Ne? Tanıyorlar mı?''
''Görürsün.''
''Bu arada, sen nasıl oldu da o muhteşem dövüş yeteneklerini şu salak herifler üzerinde kullanamadın?''
''Şey... Boş ver.''
Ne demek boş ver!? Durdum ve beni çekiştirmesini engelledim. Anlam veremeyip arkasına döndü, ben de onu kendime çektim.
''Ne demek boş ver? Sana zarar vermediler değil mi? SANA BİR ŞEY YAPTILAR MI GUREUM!?''
''Bırakır mısın? Önemli bir şey olmadı endişelenme.''
''Endişelenirim!''
''NEDEN!?'' bağırmasına şaşırıştım doğrusu, nasıl bağırabilirdi? Ben burada onun iyiliği için uğraşırken o nasıl böyle çıkışabilirdi?
''Çünkü... Sana değer veriyor olamaz mıyım? Benim için sıradan birisi olsaydın seni korur muydum sanıyorsun? Senin yüzünden bir kavgaya karıştım, baksana dudağım patlamış!? Neden bağırıyorsun!?''
Anlayamadığım bir ifadeyle bana bakıyordu... Yüzünde pişmanlık, sevgi ve biraz da memnun bir ifade vardı.
''Değer vermek mi?''
''Evet bunu anlamak bu kadar zor mu? Unut gitsin, ben pansumanımı kendim yapabilirim.'' Elimi çekip arkamı döndüm ve yürümeye başladım ama bu çok uzun sürmedi. Bileğimden tutup ''Tamam özür dilerim, haklısın. Beni koruduğun için teşekkür etmem gerekirken sana çıkıştığım için üzgünüm.''
Arkamı dönüp yüzüne baktım.
''Cidden sana zarar verdiler mi?''
Yüzünü hafifçe öne eğerek göz kontağımızı kesti. ''Hayır ama gelmeseydin verebilirlerdi. Bir tanesinin bıçağı vardı. Bıçağı çıkartıp bana doğru sallayınca ne yapacağımı şaşırıp öylece kaldım ve dediğim gibi dövüş yeteneklerimi ilk kullanmam o gazeteci üzerinde olduğundan pek de başarılı sayılmam dövüş konusunda.''
''Aish! Serseriler!''
''Sayende iyim... Teşekkür ederim.'' Yere bakarak mırıldandı sonra da devam etti. ''Eee geliyor musun?''

*
*
*
Lütfen yorumlarınızı esirgemeyin ^^

Bir ELF'in Yaz Gecesi RüyasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin