AsyaDAN...2 ay sonra
Sabah kalktım yüzümü yıkadım. Aynaya baktım. Saçlarım yıllardır uzun tutuğum saçlarım. Kendimi farklı hissediyordum. Sanki karşımdaki ben değilmiş gibi. Gerçekten anneme benziyorum. Aşağı indim su kahvaltı ediyordu. günaydın günaydın dedim. Yanağından öptüm. Yanına oturdum. bunu al dedi. Elinde anahtarla. nerenin bu? babamın odasının. kayıptı. hayır bendeydi. su. git bak oraya kalktım. Odaya çıktım kapının önünde nefesimi bıraktım. Girdim. Perdeler kapalıydı. Onları açtım. Tozlanmıştı. Masasına oturdum çekmecelerine baktım. Üçüncü çekmecede başka bir anahtar vardı elime aldığımda Asya yazdığını gördüm. Tüm dolaplara baktım. Sonra gizli bölme geldi. Küçükken karıştırırken bulmuştum. Ona baktım evet onun anahtarıydı. Çevirdim. Açıldığında bir zarf düştü. Üzerine adım yazıyordu. Dayanamayıp açtım bir mektuptu.
ASYAM
Bu mektubumu aldıysan demek ki ben çoktan ölmüşümdür. Daha doğrusu sen beni affetmeden ölmüşümdür. Asyam annesinin kopyası küçük meleğim. Özür dilerim kızım yanında olamadım ve olamayacağım. Ama gözüm arkada kalmayacak çünkü gördüm kızım gördüm. Egenin sana bakışlarını. Hani her şeyi öğrenip bana hesap sormuştun. O gün geldi ege. Egeden hastalığımı saklamasını ben istedim ona söz verdirdim. O gün ege bana geldi kızım benden özür diledi. Yapamayacağını seni sevdiğini ve bunu bilmen gerektiğini. Tartıştık ve yemin ettirdim.
Ona söz verdim. eğer barışsaydık yani sen beni affetseydin ben sana öyle diyecektim. Anla beni kızım kaybetme duyusu olmadan affetmeni istedim. Ona gerçekten kızma ona baktığımda annesini gördüm.
O babasının oğlu değil annesi gibi dürüst sağdık. O bu hayatta sizi gözüm kapalı emanet edeceğim tek kişi biliyorum ki. Seni benim yapamadığım kadar mutlu edecek. Onu sevdiğini güvendiğini biliyorum. Öylede ol.
Ona güven onu sev kızım inan siz sevgiye açsınız. O benim anneni sevdiğimden çok sevecek seni. Sen akıllı bir kızsın su önce Allaha sonra egeye sonrada sana emanet. Benim en ufak hakkım varsa sana sonuna kadar hellal ettim. Sende beni affet. Sana yaşattıklarım için beni affet. Sana ne kadarda gösteremese de seni çok seven BABANNN.
Umut UCA.....
Babamın bu mektubu yazması bana şok etmişti. Defalarca okudum. Babam o gün bana son kez gelmişti. Son kez ben ona gitmesini söyledim. Ya ege ailemin yaptıklarına rağmen babama söz vermişti. Ama geç kaldın baba çok geç kaldın. Ben onu kaybettim. Gitti. Kim bilir nereye gitti. Kimse söylemedi. Gerçi sormadım ki. Göz yaşlarımı silip aşağı indim. Su bana baktı sarıldı. lütfen ağlaman için verm... bu ne? babamın mektubu su elimden aldı. Okudu. abla ben..bilm... buda senin suçun yok. Çantamı alıp çıktım. alo alo ece Asya Neredesin ? evde bekle geliyorum. Dedim.
Egenin evine iki aydır hiç gitmemiştim. Kapıyı bir an onun açacağını hayal ettim ama açan emine hanımdı. İçeri girdiğimde. Ece bahçede arat ile kahve içiyordu. Asya dedi. Arat. ece arata bakmadım bile. Asya bir sorun... ege nerede? sorum ikisi nede şok etkisi yapmıştı. ece sana soru sordum. Asya bak onula bir şey ko... Asya bilmiyoruz. yapmayın biliyorsunuz. üzgünüm. Gerçekten bilmiyoruz. Bize söylemedi. Sadece Amerika da olduğun biliyoruz. peki....peki.. ne zaman.. belli değil. tamam...tamam. peki... dışarı çıktım. Saklı eve gittim. Yoktu orada da yoktu. Etrafa baktım. Kırdıklarıyla duvardaki kanları yoktu. Sanki hiç yaşanmamış gibi. Şirkete gittim. Odasına girdim. Ama yoktu. Mezarlığa gittim annesinin baş ucunda durdum.
![](https://img.wattpad.com/cover/28748368-288-k299736.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK küçük bir felakettir...
Romance-Geçmişi yüzünden yaralı iki insan. Ne yaşamış olsalar da mutluluğu ve yeniden yaşamayı bir birinde bulan iki aşık. Kalpler bir atıyorsa kim geçe bilir aşkın önüne. Küçük bir kız ile gelen felaketlere ayak uydurmaya çalışan bir adam... *********...