seni kaçırıyorum..

18 4 0
                                    


SENİ KAÇIRIYORUM

"Benim abim suratsızın teki ama iyidir" "geçenlerde zorda olsa güldü." " ne abim güldü işte bu şok bir olay" "yapma ece abin gülmeye aç ama açlığının farkında değil." " Onu bir kez gülerken görmedim küçük bir tebessüm oldu o kadar...." elimi tuttu. " abimi değiştiriyorsun yanlış anlama bu çok güzel bir olay." "abin zor biri " "ah hem de nasıl?" "onu çok seviyorsun" "evet annem ve babamdan sonra dayanağım oldu." elini sıktım. "Nerede o?" "toplantıda" "ne o hiç mutlu söylemedin?" "işi ile evlenecek yakında" "ama senin için yapıyor bu işi."

"hiç güzel bir hayatı yok. Hep evden işe, işten eve ne olur ona yardım et biliyorum senin enerjin ikinize iyi gelecek." " ben bilmiyorum ece" "bil artık Asya hadi kalk git hayatınızı renklendirin. Lütfen bunu hem benim ,hem abimin ,hem de kendin için yap" düşündüm bunu yapa bilir miydim? Belki de...." tamam" dedim aniden kalıp ofise gittim. Beynim ne yapıyorsun delirdin mi dese de vücudum gidiyordu.

Asıl değişen bendim. Yapmadıklarımı yapıyordum o bana hiç tatmadığım bir hissi tattırıyordu. Mutlu oluyordum ama neden? Onu ilk gördüğümde neredeyse öldürecektim ama şimdi. Onu mutlu etmek için uğraşıyordum.

Yukarı çıktım asistan kız beni gördü. "ege nerede?" "toplantıda." "iyi" diyerek toplantı salonuna yürüdüm. Arkamdan asistan koşuyordu "hanımefendi toplantı..." "ben bu şirketin ortağıyım şimdi defol" diye bağırdım. Kapıyı açtım. Ege ve diğerleri bana bakıyordu. "Asya" "toplantınızı böldüğüm için özür dilerim." " Asya umut uca nın kızı" hepsi selam verdi. "toplantı ne zaman bitiyor?" "bir saate "

"konu ne?" "yönetim kurulu" "önemli mi?" "ne oldu?" "önemli mi?" "niye soruyorsun?" kocaman güldüm. "peki burada bulunman önemli mi?" "aa yönetim kurulu başkanı olarak buradayım. Sen ne yapacaksın?" daha büyük gülümsedim. "özür dilerim ortaklar ama bu iş kolik adamı kaçırıyorum." adamlar bir birbirine baktı. Ege "ne?" elinden tutum "seni kaçırıyorum" asıldım koşmaya başladım. "Konuşma bu gün benimsin" koridorlarda koşarken tüm çalışanlar bize bakıyordu.

Arabaya bindik. "sen delirdin mi?" "bilmem galiba " "nereye gidiyoruz?" "bu gün cuma ve tüm hafta sonu bizim ormandaki evde kalacağız." " Niye?" "Çünkü iş kolik sin inan 2 gün işten uzak kalsan bir şey olmaz. " Ama eşya" "merak etme ece eşyalarını bagaja koydu." "Tabi ya ecenin işi bu. Seni nasıl karıştırdı bu işe?"

Ses vermedim. Hatırladım kadarıyla yolda gidiyorduk 1 saate anca varmıştık. Üç katlıydı annem burayı çok severdi. Bende çatı katını o kadar güzel manzarası vardı ki. İçeri girdik. " eee geldik." "evet şimdi telefonunu ver " "saçmalama" zorla alıp çekmeceye koydum. " iş yok " dedim bagajda ki eşyaları indirdik. "Ben yemekleri hallederim sende" "şömine" "olur" suyu açtım şansıma akıyordu. oh elektrikte vardı. Hemen su kaynattım risotto yaptım egede yanıma gelip salata yaptı.

Akşam yemeğinden sonra onunla oturduk. Kahveli muhabbet yaptık.

"Babana ne den bu kadar kızgınsın?" "babamı çok seviyorum ama sırf anneme benzediğim için beni kendinden uzaklaştırdı. Çok zor zamanlar geçirdim hiç yanımda olmadı. Peki ya sen sen neden kızgınsın?" " Ona hem kızgınım hem de kırgın en önemlisi ondan nefret ediyorum." "peki neden?" "bana çok şey yaşattı." "Kardeşine neden uzaksın?" " bunu inan söyleyemem. Tek söyleyeceğim onu her kez den çok seviyorum o benim canım." " çok üzülüyor." "ben buradan gittiğimde o bir bebekti benden uzak büyüdü o aile ile ben tek başıma." "baban neden böyle bir şey yaptı?" "Çünkü benden nefret ediyordu? ben onun için bir belaydım."

Ortalık sessizliğe girerken " çok sıkıcı birisin" "neden getirdin beni o zaman?" " hadi dans edelim" "dans mı?" "evet dans " "ben.." "sus kalk hadi." radyodan açtığım şarkı ile dansa başladık. Bana bakıyordu. "ne hadi dans et" "Asya" zorla kolların dan tutup dans ettirdim. Gülümsedi. Birden yanağından öptüm. Şaşırdı. "gülmek sana çok yakışıyor." surat astı. " işte bu yakışmıyor hadi ama ege gülümse biraz hatta gamzen olduğunu fark ettin mi?" kafa salladı. seni güldürmek için ne yapa bilirim?"

" Boşuna uğraşma. Hem güldürüp ne yapacaksın?" "geçenlerde güldün ya kendimi çok iyi hissetmiştim." hadi be ben bunu niye söyledim. Bana bakıyordu. " neden iyi his ettin?" kesin kıp kırmızı olmuşumdur. Ona baktım gülümsedi. "domatese benzedin" "sende gülümsedin." daha da gülümseyince gamzeleri daha da belirgin oldu. Ona bakınca kalbimin hızlandığını his etim. Ona birden sarılınca tüm vücudum karıncalandı. O kadar sıcaktı ki.

Ondan uzaklaşınca bana baktı. "bu neydi şimdi.?" "küçük bir teşekkür" " bu teşekkürü sevdim." dediğinde bir daha sarıldım. Oda bana sarıldı. Onun kalp atışlarını hissede biliyordum. Hızlıydı çok hızlı. Ayrılınca koltuğa oturdu ben de mutfağa kaçtım. Elim ayağım titriyordu. Bana ne oluyordu? Ona yoksa .. yok canım ama olabilir mi? onu daha iki aydan az bir süredir tanıyorum. Onun yanına gittiğim de telefonla konuşuyordu.

Hızla gidip telefonu aldım arayan eceydi. " abin gayet iyi gelince konuşuruz bay bay" "hayır kapatma" diye atlayınca telefonu çektim yakalamaya çalışıyordu. Bir anda ne oldu bilmiyorum dudaklarımız birleşti....

AŞK küçük bir felakettir...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin