SENİ SEVİYORUM
Akşam olmuştu. Ece eve dönmedi. Hemen Alazı aradım. Onlar onu bulurlardı. Asya yanımda oturuyordu. Uzun saatlerdir aynı yere bakıyordu. asya..asya hı dedi bana baktı. iyi misin? bu soruyu sana ben sormalıydım. ne düşünüyorsun? senden nasıl özür dileyeceğim onu düşünüyorum. niye özür dileyeceksin? sana benim hayatım kötü demiştim. Ama gerçekten bilsey... bak ikimizde zor bir yaşam geçirdik. Bu yüzden özür dileme. Dileyecek bir şey yok zaten. ama.. şiiit sus gülümsedi. Bana sarıldı. bunu tekrar yapacağımı sanmazdım. Ona baktım neyi? güvenmeyi. Bu sefer gülümseyen bendim.
ASYADAN
Ben neler düşünmüşüm? Onun yaşadıkları benimkinden kat kat ağır. Şimdi benim sormam gereken soruyu o bana soruyordu. Gözlerine baktım. Ağlamak ister gibiydi ama ağlamıyordu. O on sarılmak istedim ona. Elimi koluna koyunca dudaklarından kırgın ve titrek sözler döküldü.
+Hayat hep acımasız mı olmak zorunda?
Hep mi acı çekeceğiz?
Hiç mutluluk bulmayacak mı bizi?
Geçmişimiz kötü diye, geleceğimizde kötü olacak?
Geçmiş yüzünden gelecekte kararıyorsa,
Geleceği neden yaşıyoruz ki?
Bana döndü. Ellerimi tutu. Derin bir nefes aldı. Bir şeyler söylemek istedi ancak sustu. Ellerini ellerimden çekti. Yüzünü ellerinin arasına aldı. Yere doğru bakıyordu. Ne yapacağım bilmiyordum birden kafamı omzuna dayadım.
Bir gün bizim bıktığımız gibi oda bıkacak bizden.
Söylesene neden onun bıkmasını bekleyelim. Onu bekleyeceğimize savaş açalım ona o hayatımız da olsa da. Biz mutlu olabildiğimizi gösterelim ona. O güçlüyse biz daha güçlü olalım.
Bana dönüp yüzümü ellerinin arasına aldı. Gülümsedi.
zor bir savaş olacak, ya yaralanırsak?
zor da olsa. Sonunda yaralanacakta olsak korkmayacağız. Bizi daha ne kadar yaralar ki. Hem ben korkmuyorum çünkü.. demesi o kadar zordu ki. Gözlerime baktı. çünkü? dedi. Buruk bir gülümsemeyle sana güveniyorum. Sana inanıyorum. Şaşkınlıkla baktı. peki neden? çünkü bunca yaşadıklarından sonra ayaktasın bu demek oluyor ki yıkılması zor birisin demektir. yıkılmadım ama yaralarım çok ağır dediklerin sayesinde acım dindi. Bana neden bilmiyorum iyi geliyorsun. ona hızlıca sarıldım. Sıkı sıkı sarıldım. Emine hanımın gelmesiyle ayrıldık. Ege ciddi bir tavırla emine hanıma baktı.
efendim arat bey telefonda. Ege hemen telefonu alıp ayağa kalktı. alo..evet... tamam. .... bu gece sende kalsın.. ona iyi bak.... tamam. Bana döndü. Rahat bir nefes vererek ece aratın yanına gitmiş rahatlamıştı. Saate baktığımda geç olmuştu. Ben çıkayım yemeğe kalsaydın. yok sen dinlen ben yarın gelirim. seni bırakmamı ister misin? gerek yok arabayla geldim. peki iyi geceler iyi geceler dedim. Hızla arabaya binip yola koyuldum.
.....
Eve geldiğimde babam ile su beni bekliyordu. Masaya oturdum yemeğe başladık. Babam yemek boyunca bana baktı. Sessizliği bozan su oldu. Zil çaldı geldiler. kim? arkadaşlarım bu gün arkadaşımın doğum günü partisi varda? su o zaman senin o çok beğendiğin elbisemi giye bilirsin. Su zıpladı ablam bir tanem kocaman öptü. Sonra koşarak odasına çıktı.
Su evden gidince babama baktım. ecenin annesi ile annem arkadaştı değil mi? evet o zaman canan teyze ile annem aynı yaşta evet canan teyze egenin de annesi oluyor. evet sen biliyorsun değil mi? neyi? canan teyzenin ege ve ecenin annesi olmadığını. Babam donuk kalmıştı. Neden söylemedin? egenin annesi sizin yüzünüzden öldü değil mi? ne? annemle canan teyze yakın arkadaşlardı. Çocukluk arkadaşı. Ben aptal değilim baba. Siz canan teyzenin düğünün de değil canan teyze ile Ediz amca sizin düğünde tanıştılar. sen ege bu gün her şeyi eceye anlattı. .... söylesene baba elif teyze senin en yakın arkadaşındı değil mi? Senin üniversite fotoğrafınla egenin elindeki fotoğraftaki kadın aynı. evet neden? Nasıl yaptın? Bunca yıl ece den nasıl sakladın? Ece başka bir kadına anne dedi hem de haysiyetsiz birine birinin ölümüne sebep olmuş ki birde bu kişi kızın annesi. ben nası.. sus baba sana inanamıyorum sen biliyordun cananın nasıl bir kadın olduğunu annemde biliyordu. Siz sustuğunuz için ege babasından ayrı kaldı ece yalanlarla büyüdü. O kadın bir yalancıydı. çok dedim kızım din.. bana sakın kızım deme anladın mı? Sakın buraya senin için geldiğimi düşünme su için geldim. Yoksa umurumda değilsin. Ben babamı annem ile birlikte gömdüm toprağa. Anladın mı beni umut uca sen benim babam değilsin. masadan kalkıp koşarak yukarı çıktım.
Elime geçen ilk valizi alıp doldurmaya başladım. Üç beş eşya aldım hemen arabaya binip yola koyuldum. Aklıma gelen ilk yere gittim. Egenin evine.
Kapıyı emine hanım açtı. Açar açmaz iyi misiniz? ege evde mi? kadın kafa sallayınca içeri girdim. Salonda oturuyordu. Benim geldiğimi görünce hemen kalktı. Asya koşarak ona sarıldım. Annesi benim annem yüzünden ölmüştü. Eğer annem ile babam tanışmasalardı. O düğün olmasaydı ege ve ecenin hayatı maf olmayacaktı. Eğer babam cananın nasıl biri olduğunu Ediz amcaya anlatsaydı en azından ege babasını severdi. Ece büyük yalanla büyümezdi. Fısıltıyla özür dilerim. ben çok özür dilerim.. göz yaşlarımı hakim olamadım ona sıkı sıkı sarıldım. Kendini geri çekti. niye özür diliyorsun? Ne oldu? omuz silktim. boş ver misafir kabul ediyor musun? sen misafir değilsin. Dedi. Hiç yapmayacağım şeyi yaptım. Dudaklarına yapıştım.
Şaşkınlığını atınca o da karşılık verdi. İçim yanıyor ama vücudum titriyordu. Ben ben bu adamı seviyordum. Ayrıldığımızda nefes nefeseydik. aaa.sya... bbee titriyordu. ege galiba ben... o benden önce davrandı sana aşığım şokun üzerimden geçmesinin ardından dudaklarımı birbirine bastırdım. Gözlerim gözlerine değince karnımda hareketlenme oldu.
seni seviyorum. Demiştim. Onu sevdiğimi söylemiştim. Ege bakınca kahkaha atıyordu. Gülüşü o kadar mükemmeldi ki. Bende gülmeye başladım. Bana sarıldı. Saçımı okşadı. Sonra bana bakıp galiba iyileştim. ne? seni ilk gördüğüm anı hatırlıyor musun? sana zengin züppe dediğ.. hayır daha önceki. Daha önce mi? Düşündüm tabi ya kafede evet işte o günden beri seni her gördüğümde bunu hissetim. Peki ya sen? ormanda ki evde kalbini hissettiğim o anda anladım. Adını koyamadım ama şimdi koyuyorum. Seni seviyorum. Ege gülümseyerek tutup beni döndürdü. Asya sen bu gözlerle bana bakmaya devam ettiğin sürece kalbim hep böyle atacak.
Beni seviyordu. Egeye sarıldım. Şu anda bu hissi hatırladım. Ege eskiden babamın bana sarıldığında hissettirdiklerini hissediyordum. Ayrıldıktan sonra koltuğa oturduk. efendim valizi nereye koyayım? misafir odasını hazırla peki efendim. Emine hanım gidince. Ege bana döndü. ne oldu? bir müddet burada kalabilir miyim? tabi ki de ne oldu? babamla tartıştık. O eve dönemem özel bir durum mu? sana özür dilerim dedim ya bunun için. Asya anlat bana ben annem ile babam adına senden çok özür dilerim. Ege şaşkın şaşkın bana baktı
canan teyze ve Ediz amca babamların düğününde tanışmışlar. Ben çoğu şeyi hayal meyal hatırlıyorum annemle canan teyzenin konuşmalarını falan. Annem ve babam her şeyi biliyorlarmış. Eğer söyleselerdi her şey farklı olacaktı. Eğer annem ve babam tanışmasalardı annen ölmeyecekti. Sen acı çekmeyecektin ece yalanlarla büyümeyecekti... ben çok ama ço.. ege beni susturdu. Sonra yine sarıldı. özür dileme. Sadece gitme. Ben bir meleğimi kaybettim ama sonra sen geldin. Sen o kadar iyi bir kızsın ki başkalarının hatası için kendin özür diliyorsun. Dileme başkası için asla özür dileme.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK küçük bir felakettir...
Romance-Geçmişi yüzünden yaralı iki insan. Ne yaşamış olsalar da mutluluğu ve yeniden yaşamayı bir birinde bulan iki aşık. Kalpler bir atıyorsa kim geçe bilir aşkın önüne. Küçük bir kız ile gelen felaketlere ayak uydurmaya çalışan bir adam... *********...