ben onu yaktım

2 1 0
                                    


Egeden

Kalktığımda aratın evindeydim baş ucumda ece elimi tutarak uyuyordu. Neler olduğunu anlamaya çalıştım kendime gelmeye çalıştım. En son alaz ile konuşmuştum. Ah hayır ece öğrenmiş olamaz. Ece uyandığımı hissetmiş olacak ki uyandı. abi iyi misin? arat baş ucuma geldi. Arat o? evet öğrendi. neden söylemedin? önlemli bir şey değil. nasıl değil. Abi bu halin ne bak. Ellerim sargıdaydı sızlıyordu da. Ece sakin ol abi tedav... ece istemiyorum. Dedim. Kalktım. arat araba anahtarını ver olmaz bu halde nereye? arat ikiletmeden ver şunu arat arabanın anahtarını verdi. Gidecek tekbir yerim vardı.

Saklı eve gittim. Daha iki gün önce burada ona teklif etmiştim. Eve girdim. Sargılarımı çıkarttım. Gerçekten çok berbattı ama umurumda değildi. Duşa girdim. Çıktım kendimi yatağa attım. Uzun saatler boyu tavana baktım.

Öğlen gibi uyandım. Denizi izliyordum doya doya bakıyordum.

Ta ki kapı çalana kadar. Kapıyı açtığımda Asya yı görmeyi beklemiyordum.

Asya dan.

Aratın evine gittim. sabah oluyordu neredeyse. Asya diye açtı kırmızı gözlerle ece içeri daldım. Arat oturuyordu. nerde o? Asya arat nerede o? kim? kimi sorduğumu biliyorsun nerede. Söyle. Asy... bu onun dedim. ceketini göstererek . o buradaydı bana yalan söylemeyin nerede? gitti. nereye ? bilmiyoruz gerçekten. peki öyle olsun. çıktım. nereye gide bilirdi? Önce eve baktım yoktu. Şirkete iki gündür gitmemiş. Aklıma tek bir yer geliyordu. Oraya sürdüm. Yarım saat sonra oradaydım. Evin önünde bir araba duruyordu. Kapıyı çaldım. Üçüncü çalışta açtı

Şaşkındı. Asya dedi. İçeri girdim. Etrafa bakındım. Kimse yoktu. sen nasıl? tahmin ettim. Konuşmadı sustu. Eline baktım. ellerin. önemli değil küçü.... bana yalan söyleme elini tutum derileri kalkmış yaralar mühürlenmişti. ne den yaptın? Asya.. neden yalan söyledin? Benden neden gizledin? Ege ben seni deli gibi seviyorum. Beni güven sorunum varken neden yalan söyledin? Bana neden bahsetmedin... Asya olmuyor. Olmuyor işte. ne olmuyor iki gündür evde yoksun. sen seviyor.... hayır sevseydin söylerdin. Hani beraber göğüs gerecektik. Bana söz vermiştin. Asya... anladım bitti. Tamam .Artık sana güvenemem . Asya...a.sya..as.... dinlemeden çıktım.

Kapıyı kapattım da evin yan tarafında ki ağacın altında oturdum ağlamaya başladım. asya........... kırılma sesleri gürültü le ayağa kalktım. Boyuna bir şeyler kırılıyordu. Arada egenin sesi geliyordu. Cama baktığımda gördüm. Sandalyeyi fırlattı. Duvara vurmaya başladı duvar kan olmuştu. Dayanamadım koşarak içeri girdim.

Beni görmedi daha la vuruyordu. ege.....ege...e..gee... bağırdım duymadı. Yanına gittim. Kolunu tutunca beni fırlattı. Ayağa kalktım. Onu hızlıca ittirdim. ege kendine gel....ege. birden onu öptüm. Sertçe. Durmuştu. Ona sarıldım. Yere oturduk. Yüzünü elimin arasına aldım. bana bak ege bana bak dedim. Bana baktı. Ona sarıldım. özür dilerim. Onu tekrar öptüm. Asya git. Seni görmek istemiyorum dedi. Ve yukarı çıktı. Olduğum yerde kalmıştım. Dışarı çıktım. Alaza evin adresin mesaj attım. Ana caddeye yürüdüm. Adaya mesaj attım. O gelince. Onunla evine gittik. Aklım egedeydi. O hali....

2 gün sonra

Adanın evindeydik. Su aradı. abla . sen ağlıyor.. babam... ne oldu? ölüyor ne olur .... hastanedeyiz tamam. Ada ile hemen hastaneye gittim. Su orada oturup ağlıyordu. su abla boynuma sarıldı. nasıl? sesim titredi. sabah kahve içti. Ben yukarıdayım dedi. Ayağa kalktı sonra yığıldı. Ameliyathanenin kapısında beklemeye başladık saatler geçti. Sonra ecenin geldiğini gördüm. Bana sarıldı. o iyi olacak. Doktorun çıkmasıyla ona döndüm.

Arkadan egenin sesi geldi. nasıl? umut beyin hastalığı zaten imkansızdı. Buraya geldiğinde beyin kanaması geçiriyordu. Elimizden geleni yaptık ama. am..a dedim. üzgünüm başınız sağ olsun tüm vücudum kasılınca yere bıraktım kendimi bir çuval gibi. Göz yaşlarımı saldım. Babam gitmişti. Ege bana bakıyordu. Ece ağlıyordu. Su çığlık atarak egenin üstüne yürüdü. sen ....sen biliyordun... o gün...o..gün..on.. ne? egeye baktım. senin gittiğin gün hani arkadaşımın doğum gününe gittiğim gün ege abi gelmiş. Babamla konuşuyorlardı. Babam kızım sana emanet kızlarıma iyi bakacaksın bana sözün var ve Asya ya söyleme dedi. O gün anlamadım şimdi anlıyorum sen biliyordun... ege ege bakışlarını çevirdi çekti gitti. egeeeeeeeeee çığlık attım. Ama ege cok tan gitmişti.

Sonra ne mi oldu? Cenaze akrabalar yoksa akbabalar mı desem. Ece geldi. Alaz arat ama ege yoktu. Hiç gelmedi. Sormadım da. Benden bunu nasıl saklamıştı. Babam ölüyordu ve ben ona kötü davrandım. Ege bunu biliyordu. Şimdi defolup gitmişti.

EGEden

İşte sondu. Onu tamamen kaybetmiştim. Şimdi nerede miyim. Amerika uçağında. Tedavi olacaktım. Kendim için ece için. Uçak inişe geçti. Sonra hava alanında doktorları gördüm. Ece yanımdaydı. Hastaneye gittik. iyi olacaksın abi. Kafa salladım. Sonra o aptal yere girdim. Doktor karşımdaydı. ege bey testlerimizi yaptık.(burada ingilizce konuşuluyor) tedavi şimdilik 6 ayla başlayacak sonra duruma göre bakılacak. peki yanıma geleden şişman siyahi hemşire beni götürmeye başladı. Sonra bir odanın önünde durduk içeri girdim. Burası hastaneden çok otel odası gibiydi. Yatağa yattım. İşte başlıyordum....

1hafta sonra

Asya dan...

Ege nin gittiğini duydum. Alaz doğru söylemişti. Ege beni sevseydi gitmezdi. Yada söylerdi. Bitmişti bu kadardı.. yatağın altındaki kutuyu alıp dışarı çıktım. Kenardaki demir kovayı aldım. Kutuyu açtım. Bana taktığı tacı attım içine. Ona yazdığım ama onun hiç bilmediği iki şarıkıyı. Ondan aldığım kazağı. Bana teklif ettiğinde verdiği çiçeği. İlk verdiği çiçeği kırmızı tulumu. Sonra önüme gelen saçımı görünce saçımı okşaması koklaması geldi. İçeriden makası aldım. Acımadan tek hamleyle kulak hizamda kestim saçımı. Attım onu da kovaya sonra onun parfümünü döktüm ve ateşe verdim. Su alevi görünce koşarak geldi. abla ne yaptın sen? ondan kalan her şeyi yaktım su ben onu yaktım. ...

AŞK küçük bir felakettir...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin