Uyandığımda hala hastanede olduğumu fark ettim her yerim ağrıyordu. Yanıma bir hemşire yaklaştı aklıma ilk gelen şeyi sordum.
O nerede?
Üzgünüm hanımefendi ama bir saat önce morg için aşağı indirildi.Ne demek mork için aşağı indirildi. Buraya kadar mıydı yani bitti mi şimdi herşey bu kadar hızlı mı ama daha yeni başlamıştık daha yeni sevmişti beni daha yeni elimi tutmuştu daha yeni kokusunu içime çekmiştim doya doya sevememiştim onu buraya kadar olamaz onu kaybetmiş olamam bu imkansız. Son kez de olsa onu görmek zorundayım.
Hanımefendi nereye gidiyorsunuz ?
İyiyim ben rahat bırakın beni evime gitmek istiyorum.Son bir kezde olsa onu öpmeden gönderemem. Son bir kez saçlarına dokunmadan o kokusunu içime çekmeden gidemem bu âdil değil. Hayat hicbir zaman adil olmadı ki zaten neden şimdi olsun.
Sanki morgun nerede olduğunu biliyormuş gibi ağlaya ağlaya asansöre bindim zemin kata inmek için tuşlara bastım. Normalde yanlızken asansörden gelen melodilerde dans ederdim ama şimdi sanki beynime işkence yapıyorlardı. Kapı açılır açılmaz kendimi dışarı attım ve morg yazan kap nin önünde öylece kala kaldım. Selinim içerideydi beni bekliyordu biliyorum son kez onu hissetmem için beni bekliyordu. Kapıyı yavaşça açtım selinin adı yazan yeri aradım burası ürkünçtü ama benim içim daha ürkünçtü. Sonunda buldum üzerinde selin erol yazan kapağı açmak için mücedele ediyordum. Önce biraz anlamsizca adına baktım içimden haykırarak ağlamak geliyordu onu bu kadar çok severken şimdi böyle bir durumda olmak istemiyorum. Kapağı yavaş yavaş açtım kokusu burnuma doldu hala ben kokuyordum üzerinde hala benim kokum var kahretsin herşey benim yüzümden o burda benim yüzümden kaybettim çünkü benim yüzümden. Yavaş bir şekilde sürgüyü kendime doğru çektim ve dışarı çıkarmaya çalıştım. Öylece bakıyordun üzerindeki örtüyü açmaya çalıştım sanki yapamayacak gibiydim ama son kez di herşey. Örtüyü üstünden çektim sarı saçları hala en sevdiğim parfümü kokuyordu. O hareketsizce yatarken ellerimi saçlarında gezdirdim elime aralıksız akan gözyaşlarım ıslatıyordu. Ben ona dokunmaya kıyarken benim yüzümden burda yatıyordu. Ağlamaktan nefes alamaz hale geldiğimi fark ettim. İçeri biri girdi ne yapacağımı şaşırmış halde ona bakarken hala nefes alamıyordum.
Sizin ne işiniz var burada hemen dışarı çıkın hemen!!!
Onu son kez görmeye geldim ve onu içime çekmeden git_m_em
İyimisiniz siz? Bakın hala iyi değilsiniz biraz daha müşahede altında kalmanız gerek.
Hayır burada onunla kalıcam rahat bırakın beni.
Bakın bu dedğiniz olmaz hemen çıkın burdan yoksa güvenlik çağıracağım!
Ne yaparsan yap!!Ona son kez bile dokunamadan güvenlik gelip beni dışarıya attı. Nefes almakta hala güçlük çekiyordum bir insan nefes alma sebebini kaybederken nasıl nefes alabirdiki derken hastanenin önünde beliren annem ve babamı gördüm babamın sinirli bakışları beni gittikçe rahatsız etmiş ve korkutmuştu.
Hemen arabaya bin
Ama baba...
Hemen arabaya bin.Oldukça sinirli gözüken babama hayır demeye fırsatım olmadan beni arabaya sokmuştu bile annem ona herşeyi anlatmış mektuptan ve lezbiyen olmamdan haberi var gibi görünüyordu ama bunların çokta bi önemi yok artık hayatımın önemini yitirdim ben artık belkide bu gece herşeye son vermeliyim yaşamam anlamsız nede olsa. Selin benim yüzümden ölmüşken ben yaşamayı haketmiyorum yaşayamam gerekiyor. Zaten o olmadan da yaşamam mümkün değil...
Eve doğru geldiğimizde babam arabayı durdurdu bana baktı hemen odana çık seninle konuşucam dedi. Arabadan inip odama doğru çıktım çok geçmeden babam yanıma gelmişti bile.
![](https://img.wattpad.com/cover/76587834-288-k140708.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAPATYAM
Short StoryAşkın en saf hali olmayacağını bile bile sevmektir. Peki ya sen hiç olmayacağını bile bile sevdin mi?