Bölüm 16

63.6K 2.2K 383
                                    



Dide birden omuzları çökmüş gibiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dide birden omuzları çökmüş gibiydi. Feri sönmüş yılgın gözlerle Baran'a baktı... baktı... baktı babasının günahını sırtlayan bir evladın, çökmüş omuzlarına, buğulanan sesiyle "Biliyorum "dedi titreyen haliyle "Ben kimseyle denk değilim Kendi ailesi tarafından satılmış karşılık olarak size verilmiş biriyim sırf bu yüzden sizden bir şey beklemiyorum" Derken yılgındı sesi uzun zaman sonra. Birbirlerinin yüzlerine baktılar... Gözlerine... Dudaklarına... Dide başını kaldırarak onay beklercesine Baran'a baktı. Baran'ın kendisini izleyen endişeli bakışlarıyla karşılaşınca gözleri doldu, hafifçe gülümsedi. Yeniden önüne dönerken gözlerinde yaşlar parlıyordu. "Biz zaten..." derken kelimeler büyüyor ağzının içinde. "Bir yılın sonunda boşanmış olacaktık Sizde ağam kendinize denk olan biriyle evlenmiş olursunuz " diyerek gitmek için arkasını dönmesiyle kendisine hırsla bakan Dila hanımla karşılaştı.

 Karşısında kendisine kinle bakan kadının gözleri üzerindeydi ama hiç önemli değildi.Yaşlarla ıslanmış kirpiklerinin ucunda duran damlaya engel olamadı. O tek damla yanağından çenesine doğru yol alırken titrek parmaklarıyla damlayı yok etti.

Nereye bakacağını bilmiyordu gözlerini yere dikti Biraz olsun rahatlayabilmek için derin bir nefes çekti ciğerlerine. Ama ne fayda, kalbi taşıdığı yükün altında ezilirken her nefes alışında temiz hava yerine ciğerlerine zehir doluyordu sanki...

Sakın ağlama sus diyordu ama yapamıyordu.

Aklına burada olma sebebi geldiğinde gözlerinde ki yanma hissi daha da dayanılmaz oldu. Göz bebeklerine birileri sanki küçük iğneler batırıyorlardı.

Kısa bir an sızlayan gözlerini yumdu. Ta ki ne olduğunu yeniden sorgulayana kadar. Hiç kimseye bir kötülüğü dokunmadığı halde, aksine hep başkalarının kötülüğünün kurbanı olmuşken, şuan bu yaşadıklarını hak ediyordu muydu? Sadece yere bakarken bir yandan gözleriyle sormak istedikleri kadar söylemedikleriyle de ne çok şey anlattığının bilincinde değildi.

Omuzları düştükçe düştü mavi gözleri avlunun kapsına doğru dikti gitmek istiyordu bir adım atabilseydi gidecekti. Bedeninde hissettiği ağırlıkla sanki birisi bacaklarından tutup dibe doğru çekiyordu. Yüzeye çıkmak için çırpındıkça daha çok battığını hissediyordu dudaklarını zorlayan acı tebessümle dilinde hissettiği tuzlu gözyaşını tadını bile alabiliyordu.

Madem gidemiyordu kurtulamıyordu buradan. Keşke şu kapı açılsa içeriye Ceylan girse diye içinden geçirirken Şuan yanında olması ve ellerini sıkıca tutmasını istediği tek kişi Ceylan'dı belki yanına gelse dayanacak gücü kardeşinden alacaktı. Değersizliği bu kadar canını yakmayacak bir ağır yük olup omuzlarına çökmeyecek yalnızlığı yüreğine böylesine işlemeyecekti.

SATILIK EŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin