"Bana kalsa dönüp bakmazdım bir kez bile"
"Karım olsa bile, benden bir şey beklemeye hakkı olmayan kadın!!!"
"Zoruna mı gitti"
"Neden zoruna gidiyor!"
"Gözümde zaten bir ölüsün"
Her bir kelime güçlü zırhını delerken hissettiği acı öylesine...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sabah gözlerini açan Baran yatakta doğrulmaya çalışırken. İlk defa kafasını yastığa koyduğu gibi uyumuştu ve şimdide birkaç günün aksine dinlenmiş olarak güne başlıyordu. Gözlerini kapatıp bir süre daha dinlendirmeye çalışıyordu ki aklına Dide ile aynı yatakta oldukları aklına geldi. Hızla kafasını yana çevirdiğinde hemen yanın boş olduğunu fark etmesi uzun sürmedi. Şaşırmıştı nereye gitti diye düşünürken bu duruma sinirlenmeden geçemedi.
Kendisini beklemeden odadan çıkması Olacak iş miydi?.Zalimce bir öfkeyle soluyarak hırsla "Küçük aptal" diye mırıldandı. Oda diğer kadınlar gibiydi sırf isteğini alabilmek için koynuna bile girmeye razı olmuştu. Ama karısı masumdu ve kendisi böyle bir masumiyetin var olabileceğini düşünmemişti. Onun dünyasında kadınlar sadece cüretkardı tek işaretine bakar kendi istekleriyle koynuna girerdi.
Karısına ise bir erkek eli bile değmemişti onun olmuştu. Başka hiç kimsenin olmayacaktı Bilmediği ne varsa kendisi öğretecekti. Kendisinin dışında bir dünya bilmeyecekti.
Dün gece sırf onu utandırmak için elinden geleni yapmıştı "Öpücüklerimi sevdin mi? " diye sorduğunda.
Yüzü çok solgun olan Dide güzel gözlerini ona çevirmiş "Hayır " demişti.
Kendisi ise onu hiç duymamış gibi elleri bedenini keşfederken "Zamanla seveceksin" diyerek utanmasına neden olmuştu.
Bir kez daha kollarının arasından titremişti Dide "Bunu neden yapıyorsun?" diye sordu.
Baran bu güne kadar belki birçok kişiyle birçok kez beraber olmuştu fakat hiç kimseye karşı bu derece uyarıldığı birini bu kadar istediği bir an olmamıştı. "Çünkü seni istiyorum" diyerek dudaklarını buldu.
Vermiş olduğu karardan son derece mutluydu,ama içinden böyle düşündüğü için kendini azarladı.Şimdi dün gecenin verdiği hislerin yoğunluğundan gitgide pişman oluyordu. Aralarında belirli bir mesafe olması gerekiyordu. İşin içine duyguları veya beğeniyi karıştırmak doğru değildi.
Çıplaklığını umursamadan ayağa kalkmasıyla sırf kendisinden uzak olmak için pencerenin önünde iki büklüm bir halde uyumuş olan küçük bedene baktı. Bu duruma sırıtmadan edemedi.
Yavaşça koltuğa yaklaşıp onu izlemeye başladı. Dağılmış saçlarıyla ve kızarmış dolgun dudaklarıyla O kadar güzel görünüyordu ki bu haliyle,Baran gözlerini alamıyordu.
Derin bir iç geçirdi. Aralarında hemen hemen bir karış kadar bir mesafe vardı ve Dide'in sıcak nefesi yüzüne vuruyordu. Saçlarından gelen kendi şampuanın kokusunu bile duyumsuyordu.
Nefesini tuttu bir süre uyansın istemiyordu sadece bir süre yüzünü izlemek istiyordu Yanağında gördüğü morluğun sebebini merak etti. Parmak uçları kendiliğinde o noktaya dokunmak ister gibi kıpırdandığında Elini saçlarını götürdü. Dokunmak ve dokunmamak arasında gidip geldi. Tam elini kaldırmış yüzüne dokunacaktı ki Dide'in kıpırdamasıyla elini hemen geri çekti ama uzaklaşmadı Öylece kalkmasını bekledi. Vereceği tepkiyi çok merak ediyordu.
