''Ne zaman,''dedim.Tek kaşını kaldırarak bana baktı.Ben üstüme yorganı çekip açıkta kalan bölgelerimi kapatıyorken o baksırını giymiş ve elinde sigarasıyla bana bakıyordu.
''Ne, ne zaman?''dedi.Sigarasını yakıp ağzına götürdü.
''Beni ne zaman bırakacaksın?''dedim.Sigara dumanını havaya vermişti şimdi de.
''Hemen sıkıldın mı?Oysa sana da zevk vermeye dikkat ediyordum.''
Dediği şey kendimden iyice tiksinmeme sebep olmuştu.Okuldaki o günün akşamı beni tekrar buna zorlamıştı. Ve ben, ''hayır'' bile diyemiyordum.Canım yanıyordu.En ağır basanı da ruhsal olanıydı bu acıların.
''Hiçbir zaman zevk almıyorum.''dedim.Bana yaklaştı ve yüzünü yüzümün tam karşısına getirdi.
''Eğer kendi isteğinle benimle birlikte olsaydın, yine böyle hisseder miydin?''
Hisseder miydim bu şekilde?Hayır.O zaman böyle bir şey olmazdı, mutlu olabilirdim.Ama onunla böyle bir şey yapmazdım.Onun bana yaptıklarından sonra onu isteyemezdim.
''Ne yazık ki bilemeyeceğim bir his, çünkü seni istemeyeceğim.''dedim.
Kris benden uzaklaşıp elindeki sigarayla terasa çıktı.Belki de bugün bu odada bu sayede kalmayabilirdim?
Yerdeki baksırımı giydim ve kıyafetlerimi toplayıp yavaşça odadan çıktım.Kendi odama girip eşyalarımı kirli sepetine attım ve duşa girdim.
Ellerimi, onun bedenimde bıraktığı izlerde gezdirirken canım acıyordu.Bu izler beni öldürüyordu.Sertçe ellerimi izlere sürttüm ve derimi kızarttım.Böyle sadece biraz daha fazla acınası olmuştum.
Bu iyiydi, kendime acıyordum.
***
Duştan sonra odama girdim.Yatağımdaki Kris uzanmış tavanı izliyordu.Altında hala baksırı vardı.Beni fark edince bana döndü.Üzerimde sadece havlu vardı.Odadan çıkmasını istiyordum.
Yataktan kalkıp bana yaklaştı.
''Artık temizlendiğine göre, seni tekrar kirletebilirim?''
Kirletmek?Zaten defalarca kez yapmıştı.Kulaklarım uğulduyordu.Belimdeki havluyu açarken üstümdeki görünmez ağırlık her geçen saniye artıyordu.Bedenim aynı işkencenin ikincisine katlanamazdı üst üste.Ama beni bedenine yaslamışken ve bu kadar halsiz hissederken bir şey yapamayacağımı biliyordum.''Sadece birkaç saat.''dedim kendime.Garip olan bir şey vardı ki, gözlerim kararmıştı ve ben kendimi onun kollarına bırakmıştım.
***
Sıcak hissediyordum, üşümüyordum.Belki de uzun süredir vücudumda olan o çıplaklıktan ilk kez kurtulmuştum.Bu evde geçirdiğim zamandaki en giyinik halimdi.Gözlerim hala kapalıydı.Açmaya korkuyordum çünkü bu benim kurtarıcım olmuştu.Beni işkenceden kurtarmıştı.
Bir adam diyordu ki, ''stresten, fazla baskı altında'' ve Kris'in o adama geldiği için teşekkür sözleri...
Sesler kesilince gözlerimi yavaşça araladım.Kris tam karşımda bana bakıyordu.
''Seni uyarmalıyım.Odamdan çıkarsan, aynı gün seni tekrar zorlarım.Şimdi, özür dilerim.Seni hiç düşünmeden hareket ettim.Birkaç gün dinlensen iyi olur.Uyu, sabah okula gideceksin.''
Odadan çıktığında arkasından sadece baktım.Bana iyi davranmamalıydı, ben sadece onun sürtüklüğünü yapıyordum.
Annemi özlüyordum.Hayallerindeki evi almış mıydı?Onu aramama bile izin yoktu.Kris dışında kimseyi arayamıyordum.Gizlice aramaya çalışsam ona zarar vereceğini söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tao Is In A Badland
Fanfiction"Lütfen o parayı bana geri verin, annemin ona ihtiyacı var.Lütfen!" "Peki, bu parayı bana geriye nasıl ödeyeceksin?"