Tao Is In A Badland

14

"Bir daha benim olana yaklaşırsan, seni yok ederim.Tao'nun hatrına seni yaşatıyorum.Bundan sonra benim için çalışacaksın.İşime yaradığın sürece yaşamana izin veririm!"
Adam Kris'in önünde diz çökerek af diliyordu.

Kris en sonunda bu eve gelmişti ve şu an onun kollarındaydım.Ona sıkıca sarılıyordum.Kris ise etrafındaki korumalarla o adamı izleyip benim başımı okşuyordu.
"Lütfen evimize gidelim Kris."
Daha fazla burada kalmak istemiyordum.O hiç çıkmadığim evi de en az Kris kadar özlemiştim.Kris'in kokusunu, ellerinin tenimde bıraktığı hisse, her şeyini özlemiştim.

Ellerimden tuttu ve arabaya götürdü bizi.
Arabada tamamen sessizdik.Onun sesini duymak istiyordum, bana kızgınsa bunu söylemesini, özlemişse "özledim" demeliydi.
"Kri-"
"Şimdi değil."
Ağzımı kapamıştım.Ne zaman konuşmak istiyorsa o zaman konuşurduk.

***

Arabadan hızlıca inmişti.Benim kapımı açtı ve elimden tutup hızla eve sürükledi.Korkutuyordu beni.
Odamıza gelince bana hızlıca sarıldı.Sımsıkı sarıyordu beni.Ben de kollarımı ona doladım.
"Özür dilerim.Benim yüzümden, söz veriyorum bir daha senin dediğini yapacağım.Beni affetmemekte haklısın çünkü ben de affetmeyeceğim."
"Sen bir şey yapmadın, aşkım.Benim suçumdu.Hem sana zarar gelmedi, seni affetmeyeceğim bir durum söz konusu değil."
"Ama sen yaralandın!"
"Sorun değil."
Sorundu.Beni korumak istemişti sadece.
"Benim yüzümden."
"Değil."
"Bunu yapma, öyle olduğunu biliyorsun."
Kris bana cevap vermeden saçlarımı kokladı.
"Umurumda değil, ben iyiyim.İlk kez vurulmuyorum.Sadece seni özledim.Şimdi sana doya doya sarılacağım.Bu gece kollarımdan ayrılamayacaksın."
Gülümsedim.Onun yanında huzurluydum.
"Seni seviyorum Kris.Lütfen seni üzmeme izin verme, canını yakmama izin verme."
"Asıl sen bunları yap, senin için her şeyi yaparım."
"O zaman, benim için sağlıklı ol ve bir ömür boyu birlikte olalım."
Hala ayakta birbirimize sarılmış şekilde konuşuyorduk.
"Bana evlenme teklifi mi ediyorsun?Bunu benim söylemem gerekiyordu."
Gıcıktı.
"Kris!"
"Bana cevap veremiyorsun değil mi?Seninle bu şekilde atışmayı seviyorum, bebeğim."
"Pekala, şimdi bırak beni de, yatağa geçelim."
Kris kollarını bedenimden ayırmadan ikimizi de yatağa düşürdü."Kollarımdan ayrılmayacaksın" derken şaka yapmıyormuş.
"Kelepçe taksak daha mantıklı?"dedim birden.
"Senin yokluğun beynimi köreltmiş olmalı, bunu daha önce nasıl düşünemedim?"
Hay aksi...
"Şakaydı.Öyle bir şey yapma."
Kris gülümsedi ve sağ kolu belime sarılıyken sol koluyla bedenimi okşamaya başladı.
"Bugün yorgunum Kris.Sadece uyusak olmaz mı?"
"Peki bebeğim, ne zaman istersen o zaman yaparız."diyip göz kırptı.
Utandım ve başımı onun göğsüne gömüp, onun kokusuyla uyumaya çalıştım.

***

"Limon istiyorum?"
Kris şu an duş alıyordu ve ben aşeriyordum.Genellikle bunu çok az yaşardım.Ama canım şu an gerçekten limonlu bir şeyler istiyordu.
Yataktan kalktım ve banyoya ilerledim.
"Girebilir miyim?"
Kris'in onaylar sesini duyunca içeri adımladım.Kris suyu kısmıştı, yavaşça duş alırken bana bakıyordu.
"Bir sorun mu var?"dedi.
"Limon."diyebildim sadece.
"Ne?"
"Limonlu herhangi bir şey istiyor canım."
Kris gülümsemişti.
"5 dakika bekle hayatım, hemen çıkıyorum."
Onu başımla onayladım ve vücudunu biraz süzdüm.Hormonlarıma engel olamıyordumEkşinin yanında tatlı da istiyordum, ama önceliğim tabii ki ekşi.
Daha fazla orada kalmadan odaya geri döndüm ve yatağa uzandım.
Neden azmış hissediyordum?!

***

Kris yaklaşık yarım saat sonra bana istediklerimi getirmişti.Bir sürü limonlu yiyecek almıştı ve hepsini yememi bekliyordu!
"Sen de ye?"dedim ona.
Başıyla onayladı ve eline limonatayı aldı.Beni izlemesiyle içtiğim limonatayı üstüne püskürtmüştüm.Endişeyle ona baktığımda bana gülümsemişti.
"Utandığını söylemenin başka bir yolu yok muydu?"
"Özür dilerim, kızdın mı?"
Başını 'hayır' anlamında salladı ve banyoya gitti.
Birkaç dakika sonra üstü çıplak bir şekilde gelmişti ve bana garipçe bakıyordu.Elindeki peçeteleri bana gösterince ne olduğunu anlamıştım.
"Bensiz mi yapıyorsun artık?"
Başımı önüme eğdim.
"O sırada gerçekten çok kötüydüm, ama şimdi daha kötü hissediyorum.Bir daha yapmam, üzgünüm."
Başımı kaldıramıyordum.Utanıyordum ve korkuyordum.
"Bir daha tatmin olmak istersen, bana haber ver.Bunu zevkle yaparım."
Beni daha da utandırıyordu!Yüzüne bakamıyordum.Zaten başımı kaldırsam gözlerim yüzünden çok kaslı vücudunu izlerdi.
"T-tamam."dedim.
Yanıma yaklaştı ve çenemden tutup gözlerimi, gözlerine sabitledi.
"Doydun mu?"
"Evet."dedim.Kris çenemi bıraktı ve arkama geçti.Ne yaptığını anlamaya çalışıyordum.
Tişörtümü yukarı çekti ve göğüs uçlarıma parmaklarını değdirdi.
Kasıklarımda hafif bir karıncalanma hissetmiştim ve titremiştim.
Göğüslerimi parmaklarıyla iyice sıkıştırırken ağzımdan birkaç kez inleme kaçırmıştım.
Onu istiyordum.
Arkamda duran penisine hafifçe sürtündüm.Bunu yapınca kulağıma hafifçe "şşt" demişti.
Tekrar sürtününce penisini benden uzaklaştırmıştı.
Serbest ellerimden birini onun koluna koydum ve diğerini de kendi penisime attım.Kendimi hafifçe okşarken dudaklarım aralanmıştı ve gözlerim yukarı kaymıştı.Kris sol elini göğüs ucumdan çekip penisimi okşayan elimi ittirdi.
"Lütfen!"diye sızlandım.
"Bu senin cezan."dedi ve odadan çıktı.Ne olduğunu anlamamıştım.Odanın ortasında öylece kalmıştımKendime tekrar dokunmam konusunda endişeliydim.Kris bana kızıyordu.
Yatağa öylece oturdum ve bekledim.

Kris birkaç dakika sonra elinde halatlarla odaya girmişti?
Halat?
"Ne yapacaksın onları?"dedim korkak gözlerle.
"Cezan."dedi ve halatları yatağın üzerine bırakıp beni tamamen soydu.Eline halatları aldı ve kollarımı yatağın başlığına bağladı.
"Ne yapıyorsun?!"dedim ona.Beni duymazliktan geldi ve bacaklarımı tutarak yanlara doğru bağladı.Şimdi kendimi ona sergiliyordum.Sırtım yatak başlığına yaslıydı ve bacaklarım açıktı.
"Bu gerçekten hoş!"
"Çöz beni, lütfen Kris.Bir daha yapmam, sadece rahatlamak istiyorum."
"Ben de rahatlamak istiyorum?"
"O zaman çöz beni!"

-

Aq niye burda bitirdim ben de bilmiyom ama uykum geldi hadi by diger bolum smut djdjdkdj
Okudugunuz icin tesekkurler 😍😍