16

3K 169 17
                                    

Sonunda Japonya'daydık.
Kris arabada o kelimeleri söyledikten sonra bu konu hakkında konuşmama izin vermemişti, bu yüzden ben de konuyu kapatmıştım.Ama hala aklımın bir köşesinde duruyordu.
Kris'le beraber kalabalık caddelerde gezerken dondurma yiyorduk.
"Bir şeyler almak ister misin?"
"Olur ama bu sefer fazla abartmayacağım, söz."diyip yanağına öpücük bıraktım.
Beraber bir mağazaya girdiğimizde hoşuma giden şeylerin biraz büyüğünü alıyordum.Göbeğim büyüdüğünde giyecek hiçbir şeyim yoktu, gerçi Kris o zamanlar bana bir şeyler alırdı ama üşenmiştim.Şu an buradayken almak istiyordum.
"Neden büyük alıyorsun?"
Kris'in sorusuyla ona döndüm.
"Çünkü yakında göbeğim büyüyecek."
Kris sol elini belime attı ve kendine çekti.Sağ eliyle göbeğimi hafifçe okşadı ve dudaklarıma hafif bir öpücük bıraktı.

***

Birkaç şey alıp mağazadan çıkmıştık.
İkimiz de yorulmuştuk bu yüzden arabaya gittik.Kris arabayı sürerken ben uyukluyordum.
"Kris, evine gittiğimizde beni uyandırır mısın?"dedim sessizce.Duymamış olmasından korkuyordum çünkü bir daha söylemeye üşenmiştim.Ama bana onaylar bir yanıt vermişti.Gözlerimi rahatlıkla kapadım.

***

"Bebeğim, geldik."
Gözlerimi yavaşça kırpıştırarak açtım.Arabadan gözlerimi ovuşturarak indiğimde Kris bavulları eve taşıyordu.Elime kalan küçük bavulları aldım ve peşinden eve girdim.
"Sen bugünlerde çok yorgunsun, bir sorun mu var?"
"Hamileliktendir diye düşünüyorum, tatilden sonra doktora gidebiliriz istersen?"
"Gideriz, bebeğim."
Bavulları odaya bıraktım ve yatağa uzandım.
"Aslında uykum yok, arabada bahsettiğin konu hakkında konuşmak istiyordum."
"Bunu yarın sabah daha ayrıntılı konuşabiliriz."
İşte şimdi daha çok merak ediyordum.Yorgun olduğu için mi yarın sabah diyordu yoksa geçiştirmek için mi?Yarın sabah konuşacaksak şimdi de konuşabilirdik?
"Tamam o zaman."dedim ve gülümsedim.
Uzatmayacaktım.Moralim bozulmuştu ama "yarın konuşalım" dediyse, yarın konuşulurdu.
"Şimdi uyuyalım."

***

Başımın yanında yüksek bir ses duyunca gözlerimi açtım ve sesin geldiği yere baktım.Birisi başıma çalar saat koymuştu!Hızla onu kapadım ve yan tarafıma döndüm.Kris de onun sesinden uyanmış olmalıydı.
Ama yanımda Kris yoktu.Saat daha gece 4'tü.
Endişeyle etrafıma baktım.Pencereye koştum ve etrafı inceledim.Sahil süslenmişti?Etrafta bir sürü mum ve süs eşyaları vardı.Buraya geldiğimizde onları görmemiştim.
Odadan yavaşça çıktım ve evin her yerini aramaya başladım.Hiçbir yerde yoktu!
Korkudan gözlerim dolmuştu.
Kendimi evden dışarı attım ve etrafa göz gezdirdim.Yoktu!
"Kris çık lütfen, korkuyorum!Eğer şimdi çıkmazsan ağlayacağım!"
Gelişigüzel etrafa bağırıyordum.Denize yaklaştım.
Burası gerçekten güzel geliyordu ama şimdi Kris yoktu.Hiçbir şeyin bir anlamı kalmamıştı.
Yere çöktüm ve başımı dizime yaslayıp kollarımı da bacaklarıma doladım.Gözyaşlarımı durduramıyordum.
"Kris" diye bağırıyordum durmadan.Neden gitmişti ki?
Arkamda bir sarılma hissedince başımı dizlerimden kaldırdım.
"Bebeğim, özür dilerim.Seni ağlatmak istemedim."
Arkamı döndüm ve ona sıkıca sarıldım.
"Bunu neden yaptın?!"
"Sadece sana sürpriz hazırlayacaktım ama geciktim.Seni ağlatmak istemedim bebeğim, sakin ol lütfen.Ben seni bırakamam.Bunu düşünmen bile kalbimi kırdı."
"Kris?Üzgünüm."dedim ve omzuna akıttığım gözyaşlarına baktım.Baş parmaklarıyla gözlerimi sildi ve bana gülümsedi.
"Sana söylemek istediğim şey şuydu:
Tao ben zamanında gerçekten çok kötü birisiydim.Benim suçlarım sadece uyuşturucu satmakla, insanları zehirlemekle sınırlı değil.Yine de, seni tanıdıktan sonra her şey değişti.Tek istediğim senin yanımda olman oldu.Seni mutsuz ettim, sana işkenceler yaptım.Ruhuna en büyük zararı ben verdim.Bunların hepsini sırf seni yanımda istediğim için yaptım.Çünkü seninle karşılaştığım ilk gün sen kapıda saf saf etrafa bakıyordun ve ben sana aşık olduğumu hissettim.Kalbimi öyle bir attırdın ki, her şeyi mahvedesim geldi.Seni bile.Senin masumluğunu istedim ama alamadım.Sen hep aynı masumlukta kaldın.
Ve ben seni tekrar, daha fazla yanımda istiyorum.Bu yüzden, evlen benimle."
Kris son söylediklerinden sonra yere çökmüştü ve bana yüzük uzatmıştı.
Ne yapmış olursa olsun, şu an yapmıyordu.Ne kadar bana zarar vermiş olursa olsun, şu an zarar vermek istemiyordu.Beni sadece yanında istiyordu, ben de onu yanımda istiyordum.
Kris'in elinden yüzüğü aldım ve parmağıma geçirdim.
Kris ayağa kalkıp bana sarılmıştı ve dudaklarıma küçük öpücükler bırakmıştı.
"Seni seviyorum, seni de seviyorum!"
Kris göbeğime eğilip bebeğimizi de öpmüştü.Bunu yapmasıyla kıkırdadım.
"Sakin ol Kris, reddetmeyeceğimi biliyordun."
"Biliyordum ama...ama işte.Sadece senin beni istediğini bilmek beni mutlu ediyordu."
"O zaman gerçekten çok mutlu birisi olacaksın."
Kris'in gözlerindeki parlaklığı görünce ona tekrar sarıldım.Bana büyüleniyormuş gibi bakmayı kesmeliydi.Zaten onunla romantik an yaşayınca gereğinden fazla utanıyordum.
"Aç mısın?"
Başımı olumlu anlamda salladım.
"O zaman hafif bir şeyler yemelisin, senin için puding aldım."
Harikaydı!(YN:Canım puding çekiyor eed)
Kumların üzerine oturduk ve bana paket içindeki pudingi uzattı.
Daha sonraki dakikalar hep birbirimizi izleyip gülümsemiştik.Çok az konuşuyorduk.
"Ne zaman evlenelim istersin?"
"Şey, biliyorsun ki abimin hastaneden çıkmasına pek zaman kalmamış.Ve bu evliliği istemeyeceğini ikimiz de biliyoruzdur.Annem onay verir.Peki abimi nasıl ikna edeceğiz?"
"Kendi yöntemlerim var."
"Ona zarar vermezsin değil mi?"
Dudağımı ısırarak sordum ona.
"Hayır, senin istemediğin bir şeyi yapmam.Sadece bazen gerçekten ikna edici olabilirim."
Ona gülümsedim.
"Aslında sade bir kilisede evlenmemizi isterdim.Annemi çağırırım sadece, başka kimsem de yok."
Kris birkaç şey gevelemişti ama başımın dönmesiyle onu anlayamamıştım.
"Kris, uyusak olur mu?"
"İyi misin?"
Kris bana endişeyle bakarken ona hafifçe gülümsedim ve ayağa kalkmaya çalıştım.Kris de benimle birlikte ayağa kalkarken sendeledim.Kris kollarımdan tutmuştu.
"İyi değilsin?"
"İyiyim."dedim ama bedenimi kaldıramayıp onun kollarına düşmüştüm.

-

Zaten sorun yaratmasam ölürüm demi xdddd

Tao Is In A BadlandHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin