9

4.1K 246 36
                                    

Annem geri dönmüştü.Şu an okuldan yeni çıkmıştım ve Lin'i arıyordum.Arkadaşlarının yanında onu gülerken görünce mutlu olmuştum.Beni görünce gülümsemesi başta soldu ama daha sonra toparlayıp gülümsedi.
Bir sorun vardı.
Yanıma gelmeye başlayınca onu sadece bekledim.Onu evime davet edip konuşsam daha iyiydi sanırım?
"Tao..."dedi.
Gülümsedim.
"Ben seninle bir şey konuşmak istiyordum.Benim evime...gelir misin?"dedim.
Dönem bitmek üzereydi, emindim ki Lin toparlardı.Sadece öyle umuyordum.
Lin kıkırdamıştı.
"Ah tabii, gelirim."
Dişlerini göstererek güldü.Sanırım yanlış anlamıştı.Ne demem gerektiğini bilmiyordum.Ne şekilde daha az incitirdim onu?
Lanet olsun.
Buraya geldiğime pişmandım.Keşke hiç olmasaydı bu olaylar.Kimseyi kırmak istemiyordum.

***

"Bir şey söyleyeceksen söyle, gerçi anladım ama..."dedi Lin.
Anlamıştı.Belki hareketlerimle belli etmiştim.Ne yapmam gerekti?
"Sen de biliyorsundur ki ben seni arkadaştan öte görmüyorum.Sadece arkadaş olarak kalsak olmaz mı?"
"Olmaz.Senin Kris'i sevdiğini biliyorum.Sence de o yumruğun intikamını almamalı mıyım?"
Şimdi onun öfke dolu sırıtışını görüyordum.
"Ne?"dedim.Yine her şey kötü oluyordu.
"Gerçekten seni sevdiğimi mi düşündün, aptal?"
Aptal?
Beni sevmemesi benim için mükemmeldi, kırılmamıştı.Ama o benim arkadaşım da hiç olmamıştı.O benim hiçbir şeyim olamamıştı, ben öyle sanmıştım.Bu beni kırmıştı.
"Beni evine davet ettiğine göre, buradan mutlu bir şekilde ayrılmam gerek?"
Bana yaklaşıyordu.Ne yaptığını anlamıyordum.
Elleri ellerimi sıkıca tutunca aklımda Kris ve bebeğim geçiyordu.
"Ne yapıyorsun?!"dedim ona.O ise kahkaha attı.Ellerimi başımın üstünde sabitleyince çığlık attım.Ayaklarımı ona savuruyordum.Ne yapmak istiyordu?!
"Rahat dur!"
Kemerimi çözünce ağlamaya başladım.
"Bırak beni, yardım edin!"
Hep bu şekilde bağırmaya başladım.
Pantolonumu ayak bileklerimden sıyırdı ve kendi kemerini çözdü.Kapının tıklanma sesini duyuyordum.Sertçe vuruyordu birisi ve ben çığlıklarıma devam ediyordum.
Boxerını çıkarınca yüksek bir ses yankılandı evde.
İçeriye Kris girince anlamıştım kapının kırıldığını.Lin durmuş Kris'e bakıyordu.Kris ise sadece benim gözyaşlarımla dolu yüzüme.
Sinirliydi.Lin dizlerine indirdiği boxerıni yukarı çekmişti ellerimi serbest bırakarak.Gözyaşlarımla kollarımı dizlerime sardım ve olacakları bekledim.Kris Lin'in yakalarına yapıştı ve kaşının patlamasını sağlayacak bir yumruk attı.
Lin yere düşünce onun üstüne çıkıp onu yumruklamaya devam etmişti.Evden Lin'in çığlıkları yankılanıyorken Kris'e "dur" deme ihtiyacı hissediyordum.Kollarımı dizlerimden çektim ve Kris'in yumruk yaptığı elini tuttum.Öldürecekti.
Bana sinirle bakmıştı.Sanki suçlusu benmişim gibiydi.Haklıydı, ben sebep olmuştum.Zamanında onu dinlemeyip birileriyle arkadaş olmak istemiştim.
"Lütfen..."dedim sessizce.Ellerimi ittirdi ve koltuğa düşmemi sağladı.Lin'in üstünden kalkıp telefonuyla birilerini aradı.Onu dinlemeyip yerde bayılmış yatan Lin'e korkuyla bakıyordum.
Kris kolumu tuttu ve beni odama çekiştirdi.Elinde pantolonumu tutuyordu.
"Giyin."dedi ve odamdan çıktı.
Hızlıca giydim.
Artık Kris beni istemeyecekti.Çok aptaldım.Hatalıydım her konuda.
Birkaç dakika burada beklerken içeriden sesler gelmişti.Kris birilerine bir şeyler diyordu.Sadece burada bekledim.
Kris odama girince dolabıma yöneldi.İçinde kıyafetlerim yoktu, bavulumdaydı.Kris'e gitme kararı verirken yerleştirmiştim ve bavulum dolaptaydı.Kris bavulumu aldı ve bana döndü.Hala sinirliydi.
"S-sandığın gibi değil.Anlatmama izin verecek misin?"dedim ve ürkekçe ona baktım.Saçlarını sinirle karıştırdı ve elimi tutarak beni kaldırdı.
"Evime gittiğimde konuşacağız!"

***

Kris'in evine geldiğimde beni odasîna götürmüştü.
"Anlat."dedi.Daha çok kendini sakinleştirmek ister gibi bir havası vardı.
"Sana gelmeye karar vermiştim, annem de kararıma saygı duydu çünkü senin çocuğunu taşıyordum.Annem bu yüzden evine geri dönmüştü ben de her şeyi toparlayıp sana gelmek istedim.Lin beni sevdiğini söylemişti ama ben onu sevmiyordum.Bunu ona söylemek için evime davet ettim çünkü dışarısını uygun görmemiştim.Ben sadece kimseyi kırmak istemedim ve, ve seninle olmak istedim.Böyle olacağını tahmin edemedim.Üzgünüm, lütfen bana kızma!"
Önünde ağlamak küçük düşürücüydü.
"Benim yanıma gelmek istediğini anladım.Şimdi lütfen ağlama, bebeğimize bir şey olsun istemem.Seni de artık üzmemeye çalışacağım.Ve bir de, artık daha baskıcı olacağımı anlamanı umuyorum.Bu olaydan sonra...Artık okula gitme, dönem bitmek üzere.Çocuk doğana kadar bir çözüm bulacağım her şeye."
Başımı salladım.Gözyaşlarımı siliyordum.Kapı birden çalınınca Kris'in "gel" demesini duydum.İçeriye bir koruma girdi.
"Ona ne yapalım efendim?"
O?
"Daha öncekilere ne yaptıysak onu."dedi Kris basitçe.Adam onaylayarak odadan çıktı.
Bahsettikleri kişi Lin miydi?
"O kim?"dedim.Kris'in soru sorduğum için kızacağından korkuyordum ama o sakince cevap vermişti.
"Lin."
"Ona ne yapacaksınız?"dedim.Bana kötü bir bakış attı.
"Neden umurunda?!"
İrkilmiştim.Tabii ki umurumdaydı!Onun da arkasında bıraktıkları vardı.Kim bilir ailesi ne kadar üzülecekti?
"Sadece onu da sevenler demek istedim.Onlar..."
"Onlar umurumda deği!Umurumda olan tek kişi sensin!Şimdi benim önümde başkalarını savunma.Ne o, yoksa aşık mı oldun birden?!"
Kris sinirle kolumdan tuttu ve vücuduma eğildi.
"Yapma..."dedim sessizce.
"Söyle, onu mu seviyorsun?!"
"Kris...Seni seviyorum."dedim gözlerimi sıkıca kapatarak.Dediğimden birkaç saniye sonra Kris kolumu bırakmıştı.
"Ne?"dedi.
Gözlerimi açtım ve onun afallamış haline baktım.Gerçekten şaşırmış mıydı?
"Sadece seni sevdiğime inanmanı istiyorum."dedim.
"Bunu neden daha önce söylemedin?"
"Çünkü yeniden aynı şeyleri yaşamaktan korktum."
"Tao..."dedi.
Yorgun hissediyordum.Lin'le yaşadığım o sahne gelmişti birden aklıma.Midem bulanmıştı.Üstüne baş dönmesi de eklenmişti.
"Odama gidebilir miyim?Yorgunum."dedim.
"Odamıza gideceğiz.Ve sen, bu söylediğinden sonra, seni iyice kısıtlayacağımı bilmeni isterim."

-

Eveeet bu bölüm böyle olacak, Lin'den kurtulduk, bakalım şimdi bizi ne tür belalar bekleyecek dkcnsksmfo
Diğer bölüm tatlış mı olsun yoksa smut koyayım mı fkfksmkdkxsk
Okuduğunuz için teşekkürlerr

Tao Is In A BadlandHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin