19

2.4K 164 34
                                    

Aradan aylar geçmişti.Doğumuma çok az kalmıştı.Birkaç gün sonra, hatta belki şu an bile doğum için hastaneye kaldırılabilirdim.
Kris çoğu zamanını benimle geçiriyordu.Adamları çoğu işi hallediyordu zaten.Sadece bazı önemli toplantılara kendisi katılıyordu.
En son kontrole gittiğimizde doktor doğumun zorlu geçeceğinden bahsetmişti.Kris bu yüzden fazla endişeliydi.Ama ben değildim.İnanıyordum ki başarılı geçecekti her şey.

Bugün Kris yanımda yoktu.Bir toplantısı vardı.Aslında o olmayınca korkuyordum ama telefonu yanımdan ayırmadığım için sıkıntı yoktu.Daha doğrusu o ayırmamamı söylemişti.

***

Aradan birkaç saat geçmişti ve ben sıkılmıştım.Kris'in gelmesine az bir zaman kalmış olmalıydı.Canım yiyecek bir şeyler çekiyordu.Arayıp ona söylesem ve şu an toplantıda olsa bana kızar mıydı ki?
Ben düşünürken evde Kris'in sesini duymuştum.
Sonunda gelmişti!
Hızlı adımlarla sesin geldiği yere ulaştım.Kris bir bayanla ayakta konuşuyordu ve konuşmak istemediği buradan bile anlaşılıyordu.Sürekli adı gibi bildiği evini yanaklarını şişirerek süzüyordu.Yavaşça yanlarına yaklaştım.Kadın bana döndü ve önce şişik karnımı sonra da suratımı daha sonra da kıyafetlerimi süzdü.
Evet hamileyken seksi giyinemiyordum.
Eşofman ve tişört ile dolaşıyordum.Ne var bunda?
Kız en son tekrar suratımı süzdü ve Kris'e döndü.
"Bay Wu, lütfen teklifimi düşünün.Sizinle çalışmak zevk verici olur, eminim ki."
"Kalsın.Ben iş adamıyım, sex adamı değil."
Kadın kaşlarını çattı ve bana bakarak evden çıktı.
"Bana bakışlarını tehdit olarak algılamalı mıyım?"dedim Kris'in yanına yaklaşarak.
"Merak etme bebeğim, giderken adamarıma ona eşlik etmesini söylerim."
"Yapma."
Kaşlarımı çatınca Kris gülümsedi.Göbeğimin hizasına gelip öpücük kondurunca gıdıklanmıştım.
"Kurabiye istiyorum."
"Bebek doğmak üzere ama hala bir şeyler istiyor.Anneyi rahat bırak artık, bebeğim."
"Babayım ben.Bebeğim istemiyor, ben istiyorum."
"Bence artık doğmalısın, anne çok asabi oldu."
"Baba."
Kris bebeğimizle konuşmasını bitirdi ve kalkıp dudaklarıma öpücük kondurdu.
"Hemen alıp geliyorum, 'kocacığım'."
Kris beni sinir edip evden çıkınca arkasından gülümsedim.
Televizyonun karşısına geçip onu beklerken karnıma küçük çaplı sancı girmişti.Pek umursamadım ama sancı artınca telefonu elime aldım.Biraz daha bekledim, Kris'i aramadım.Eğer sancı dayanamayacağım bir boyuta gelirse Kris'i arayacaktım.
Kris eve hala gelmemişti ve sancı da şiddetlenmişti.En sonunda onu aramıştım.Birkaç çalıştan sonra telefonu açmıştı.
"Kapıdayım?"
"Hastaneye gitmemiz gerek, kapıya geliyorum."
Telefonu kapatınca kapı açılmıştı.Ben karnımı tutarak ilerlerken Kris elindeki paketi yere bırakıp bana doğru koşmuştu.
"Tao, bir şey mi oldu?"
"Doğuracağım sanırsam, bilmiyorum."
Kris beni kucaklamıştı ve evden çıkmıştık.Arabaya beni yatırdığında hızlıca hastaneye sürmeye başlamıştı.

***

Hastaneye geldiğimizde doktor beni doğumhaneye almıştı.Sezeryan olacağı için Kris'i içeri almamışlardı.Dışarıda benim için endişelendiğini biliyordum.Ben de onun yanımda olmasını isterdim.Bebeğimiz de ben de iyi olacaktım.
Birkaç saniye sonra ameliyathanede gözlerim kapanınca ameliyatın başlayacağını anladım.

***

Uyandığımda odada cihaz sesleri çıkıyordu.Yorgun hissediyordum.
Gözlerim bir anda karnıma kaydı.Şişliğin çoğu inmişti.Bebeğimi ve Kris'i merak ediyordum.Odada benden başka kimse yoktu.
Endişelenmiştim.
Birkaç dakika geçtikten sonra elinde bebeğimizle Kris girmişti.Yatakta doğrulmaya çalıştım ama canım acıyordu.
"Tao, uyanmışsın."
"Onu elime alabilir miyim?"
Kris bebeğimizi bana uzatınca hemen onu kucakladım.
"Çok güzel bir erkek!"dedim.
"O yakışıklı, daha bebekken bile çoğu erkekten yakışıklı olduğu ortada."
"Haklısın, sanırım sana çekmiş."
"Bu uzun zamandır senden duyduğum ilk iltifat, hamileyken kesinlikle asabi oluyorsun."
Kaşlarımı çattım ve ona sinirle baktım.
"Ama seni her şekilde seviyorum."
"Adı Xing değil mi?"
Gülümseyerek beni onayladı.
Beraber bebeğimizle ilgilenirken doktor gelip çıkış tarihinin ne zaman olacağı, nelere dikkat etmem gerek diye birkaç şey anlatmıştı.Odadan çıktıktan sonra Kris dudaklarıma öpücük kondurdu ve bebeği beşiğe yatırdı.
Yorgun olduğumu bildiği için uyumamı istiyordu.Kendisi koltuğa geçip oturduğunda ben de gözlerimi kapadım.

***

Evde bebeğime bakarken Kris'i bekliyordum.Artık işine rahatça bakabiliyordu ama her gece bizimle ilgileniyordu.Tam bir aile erkeğine dönmüştü.Haftasonları beraber ev için ya da bebeğimiz için alışveriş yapıyorduk.Kısacası klasik ama zevkliydi.
Bebeğim kucağımda çizgi film izlerken kapı çaldı.Kucağımda bebeğimle kapıyı açtığımda karşımda geçenlerde Kris'in yanında gördüğüm kadın vardı.
Elimdeki bebeğe ve bana şaşkınca bakıyordu.
"Ah, doğurmuşsun."
Başımı onaylarcasına salladım ve tek kaşımı kaldırdım.
"Bay Wu, burada mı acaba?"
"Hayır, toplantıda.Bir sorun mu var?"
"Hayır, sadece konuşmak istiyordum."
Lafı uzatacağını anladığımda mecburen içeri davet ettim onu.İçeri geçip koltuğa oturduğunda ben de karşısına oturdum.Beni gözlerini kısarak inceliyordu.
"İncelemeniz bittiyse burada oluş sebebinizi öğrenebilir miyim?"
"Aslında, Kris'in yaşam tarzını ve sevdiği insanı merak ediyordum.Amacım iş falan değildi."
Ona sadece 'Kris' diye hitap etmesi sinirimi bozmuştu.
"Ah evet, gördüğünüz gibi.Kris hep benimle birlikte, çoğu zamanını benimle ve bebeğimle geçiriyor.Önemli işleri olmadıkça yanımızdan ayrılmıyor.Sevdiği insanla gerçekten mutlu bir baba."
Ona yapmacık bir şekilde gülümseyince 'hm'ladı.
"Yani onu köleniz olarak kullanıyorsunuz, ne kadar kötü.Oysa ben ona özgürlüğünü verebilirdim."
"Emin olun, benim yanımda daha özgür.Sex kölesi olmak istemez.Ve o benimle olmaktan mutlu, ben de öyleyim.Şimdi geldiğiniz gibi çıkın evimden, aksi halde ben sizi çıkartacağım?"
Gerçekten sinirlenmiştim.Eğer şimdi çıkıp gitmezse, onu dövecektim.
"Kris buraya gelmeden gitmiyorum."
"Güzel."dedim ve bebeğimi beşiğine bırakıp kadının yanına gittim.Ellerimi saçlarına dolayıp kapıya kadar sürükledim.Kadın çığlık atıp topuklu ayakkabılarıyla sendeliyordu.
Kapıyı açtığım zaman karşımda Kris'i görmüştüm.
"Bay Wu, eşinize lütfen beni bırakmasını söyleyin!"
Kadın Kris'e doğru alnı kırışık bir şekilde bakıyordu.Kris ise bana bakarak gülümsüyordu.
"Hayatım, sakin ol ve adamlarımın ilgilenmesine izin ver."
Kadının saçlarını sinirle bıraktım ve eve girdim.Kris de adamlarına işaret verip eve girmişti.Beşiğin başında beklerken arkamdan gelip sarıldı.
"Bu haline daha bir aşık oldum.Yeterince iyileştiğinde, gerçekten çok zevkli vakit geçireceğiz.
Kris sarılmayı bırakıp odaya çıktığında arkasında kırmızı suratlı bir ben bırakmıştı.

-

Sonunda fic bitiyor.Diğer bölüm kısa olabilir şaşırmayın çünkü olay kalmadı ve final jdjsjs
Bu zamana kadar bekleyip okuyan herkese teşekkür ederim.Final bölümü en kısa zamanda gelir 😘😙

Tao Is In A BadlandHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin