Oyun Başlıyor

197 41 27
                                    


Bugün çok şükür akşam hemmen oldu ve bitkin halde eve geldim. Bugün Orhan bana çok fazla emir vermediği için sıradan işleri yaptım ve hemen bitti.

Hızla eve geldim ve şuan tek istediğim ılık bi duş alıp uyumak. Ama mümkün mü? Tabiiki değil.

Kapıdan girer girmez Aslı hanim başladı emirler yağdırmaya. Allahım resmen ömür törpüsü.

Söylediği işleri 1 saatte bitirdim ve kendimi odama kapattım. Yarım saat duşta kaldım ve kendimi bornozum ile yatağa attım.

İçerden gelen seslere bakılırsa babam gelmiş, sesleri yükselince kulağımı kapıya dayadım ve onları dinlemeye çalıştım. Babam Aslıya kıyıp hiç bağırmaz o yüzden ne hakkında tartistiklarini merak ettim.

Aslının "Başka çaren yok" demesi ile merakım iyice arttı. Keşke bi bardak felan olsa diye içimden geçirmedim değil.

Babamda bağırarak "Asla olmaz, o okuyo benim kızım öğretmen olacak" demesi ile irkildim. Ne yani beni okuldan mı alıcaklar. Ne mânâ?

Aslının "Halile borcunu başka nasıl ödemeyi düşünüyosun? Çocuk elinde avcunda ne varsa sana yani bize fedâ ediyo, onun sayesinde bebek odasında cebimizden beş kuruş para çıkmadı şimdi ise SENDEN İSTEDİĞİ TEK ŞEY MÜJDE!" demesi ile nerdeyse baygınlık geçiriyordum. Aslının bu sözleri ile midem ayağa kalktı. Ne Saçmalıyo mu kaltak? Hadi baba bildir şuna haddini.

"Haklısın off! Bilmiyorum" diye bağırdı. Aslının babama yürüme sesini duydum ve öpüşme sesleri geldi ardından Aslı babama "Hersey güzel olucak bana bırak hayatım, ben Müjdeyi ikna ederim, hem başka yolumuz yok kardeşimden iyisini mi bulacak, doğacak oğlunu düşün hersey bebeğimiz için, en iyisini haketmiyomuyuz" dedi.

Kulağımı kapıdan çektim ve yere kapının önüne yıkıldım. O salak ve evde kalmış Halile, beni yamamaya çalışıyo kaltak. Babamın çocuğunu taşıyo olmasa üzerine atlayıp onu parçalardım ama lanet olası hamile.

Allahım napıcam ben? Babam Halile borçlarına karşılık beni vericek beni beni biricik kızını,, düşündüğüm gibi babam benden daha çok Aslıyı seviyor. O ne derse onu eninde sonunda kabul ediyo ve bu durumda en son benide kaybedecek.

Babam beni onunla evlenmeye zorlarsa ben naparım? Ben okuyorum ve öğretmen olucam, benim hayallerim dualarım var. Yazıklar olsun gerçekten yazıklar olsun.

Hızla üzerimi giyindim ve pencerenin önüne geçip uzaktan görünen denizi izledim.

Aslı senden gerçekten nefret ediyorum sen gerçek bi cadısın hatta babamın aklını Çelen bi şeytansın.

Telefonumun titremesi ile göz yaşlarımı silip gelen mesaja baktım. "Uyu artık" yazmış. "Uyuyamıyorum" dedim düşünmeden ve gönderdim. Bi kaç dakika sonra "Neden?" yazan bir mesaj gönderdi, bu gerçekten Orhan mı yoksa şaka felan mı? " Özel şeyler" dedim.

"Söyle çabuk" dedi. Telefonu yatağa fırlattım ve sessiz sessiz ağlamaya devam ettim. Pencereye sarkmış öylece denizi izledim. Telefonuma ardı ardına gelen mesaj seslerini duymamaya çalıştım ama merakıma yenilerek telefonu tekrar elime aldım.

"Benden iyi dost bulamazsın, anlat hadi dinliycem, çare bulucam bana güven" yazmıştı ardı ardına. "Boşver iyi uykular" dedim ve telefonu kapattım.

Sabaha kadar uyumadım ve öylece denizi izledim çünkü tek huzur buldugum şey deniz. Saat 7'de alarm çaldı ve üzerimi giyinip içeri geçtim.

Etraf her zamanki gibi dağınıktı. Bu kez umursamayarak mutfağa geçtim ve elime nutella kutusunu aldım. Bi kaç kaşık yedim ve kapıdan çıkıp ağır adımlarla yola koyuldum.

Ruh gibi bir halde ve taranmamış dağınık saçlarım ile ceset gibi göründüğüme eminim.

Otobüse bindim ve kafenin önünde indim. Kapının önünde Ayşe ile karşılaştık ve Ayşe kolumdan tutup bi sandalyeye oturttu. Düşündüğüm gibi "ceset gibisin bu ne hâl?" dedi yüzüne boş boş baktım ve kendimi tutamayarak ağlamaya başladım.

10 dakika öylece oturup ağladım ve sonunda rahatlayarak plaja doğru yürüdüm. Şezlongun birine oturup denizi izlemeye başladım.

Bi süre sonra yanıma biri gelip oturdu. Kim diye bakmaya bile gücüm yoktu şuan tek istediğim annemin yanımda olması.

Yanımdaki kişinin konuşması ile irkildim ve hemen ayağa kalkıp Yüzümdeki göz yaşlarını sildim. "Neyin var" dedi, ayağa kalkmamla oda ayağa kalktı "eğer istersen eve gidip dinlen" dedi, başımı olumsuz anlamda salladım ve kafeye doğru yürümeye başladım. "Tüm gece uyumadın delimisin sen?" demesi ile yüzüne bakakaldım, nerden biliyordu. "Bütün gece pencere önünde öylece uzaklara baktın, git eve uyu biraz" dedi ve yüzüne sinirle bakıp yürümeye başladım. Beni nasıl gördü ki ? Ve benim Evimi nerden biliyo ? Ve ben onu nasıl farketmedim?

Orhan ben ilerlerken kolumdan yakaladı ve kendine doğru çevirip beni kolları arasına aldı. Sarılması ile daha çok ağladım ve belimden ellerini hiç çekmemesini ümit ettim.

Saçlarımı okşadı ve "Kendine gel artık bu kadar üzme kendini" diye fisildadi ve ellerini üzerimden çekip ilerledi.

Öylece kalakaldım. Bu sarılış sonsuza dek sürmeli ve o güzel kokusunu sonsuza dek cigerlerime doldurmalıyım ama imkansız, bu aşk imkansız ve bu yaptıkları sadece bir oyun.

Beni umutlandırarak ona daha çok bağlanmamı bekliyor ve aklı sıra ben ona aşık olup bağlanınca oda intikam almış olucak.

Hayır Asla! Sana bu zaferi asla tattırmıycam ben tek başıma güçlüyüm. Kimseye ihtiyacım yok diyerek hızla yukarı çıktım ve işimin başına geçtim.

O salak Halili de benimle evlenmek istemeye bin pişman etmezsem bende Müjde değilim. Oyun asıl şimdi başlıyor ..

Yeni Bölüm Paylaşıp Denize Kaçıyorum Aşkımlar❤ Akşam O Güzel Vote Ve Yorumlarınızı Görmek Beni Bahdiyâr eder😄 Yarın İçin Müthiş bir bölüm Geliyor😍 iyiki iyiki iyiki varsınız hepinizi çok seviyorum. Yorumlarda buluşalım💞

YAZ IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin