Gizli Anı

248 39 23
                                    

-Medya Orhan


Artık kim olduğumu bilmiyorum. Kaybolmuşum gibi hissediyorum. Hayat öyle anlamsız ki bi kaleye hapsolmuş gibi ruhum.

Herşey bitmiş sayılmaz tabi ama şuan tüm enerjim ruhumdan çekilmiş ceset gibiyim.

Mutfağa girip enerji vermesi için portakal suyu içtim. Dün gece gözümün önüne gelince tekrar mideme yumruk yemiş gibi hissettim ama en azından artık bu sıkıntıyı kontrol edebiliyorum.

Üzerimi hemen giyindim ve saçlarımı at kuyruğu yaparak gözlerime de sadece maskara sürerek evden çıktım.

Yürüyerek ilerledim ve sadece önüme baktım. Yanımdan geçen kimsenin yüzüne bile bakmadım. Halilin dükkanın önünden geçerken de başımı kaldırmadım.

Sadece bi gün geçmesine rağmen bu kafeyi özlemişim. İşlerden ziyade buranin huzurunu, denizin sesini, çiçekleri, gün batımını özledim.

Ayşeyi bulup ona sıkıca sarıldım ve parmagimdaki görmezden geldiğim ağırlığı ona tuttum. Cenaze görmüş gibi yüzüğe bakıp yüzüyle tiksinti şeklini yaptı.

Beni teselli ederek "Üzülme, evli değilsiniz ya bi yolunu bulup kurtuluruz ondan" dedi. Bunu bi şekilde yapmak zaten zorundayım ama nasıl olucak çok iyi düşünmem lazım.

Elime bi bez alıp Orhanın odasına girdim ve o gelmeden odanın işlerini bitirdim. Odadan çıktım ve bahçeye geçtim. Orhanın geldiğini görünce de parmağımdaki yüzüğü sakladım.

Yüzüğü parmağımda görünce olay cikartmasindan korktum. Çünkü psikopatın teki. Gidip şimdi Halil'i dövsün istemem yani isterim tabi ama Halil gidip onu babama şikayet ederse olan bana olur. Orhanı sevgilim sanarlar ve beni de işten alır. Sonra bi daha ne buraya gelebilirim ne de evden çıkabilirim.

Orhan içeri girer girmez eliyle beni yanına çağırdı ve bende yine ayağımı yere sürterek isteksiz şekilde odasına girdim.

Baştan aşağı beni inceledi ve "Hastamısın?" diye sordu Hayır anlamında başımı salladım.

"O zaman sorun ne ?" dedi. "Sadece Üzgünüm" dedim. "Nedensiz olmaz öyle değil mi? Bana nedenini söyle" dedi ve geri yaslandı.

"Annemi özlüyorum" deyiverdim. Yalan da değil en çok annemi özlüyorum, yokluğu bu sıcakta öyle soğuk ki onu düşündüğüm an iliklerime kadar titriyorum.

"Bende özlüyorum ama geri gelmiyolar Müjde, hayata bi şekilde devam etmek zorundayız ölenle de ölünmüyo hem eminim ki oda kendini böyle bu şekilde üzmeni istemezdi" elbette istemezdi annem benim zorla evlendirilmemi de istemezdi ve beni böyle kendine aşık etmeni de istemezdi seni ukala, dedim içimden ama başımla onaylamakla yetindim.

"Şimdi gidebilirmiyim?" dedim. Oturduğu yerden ayağa kalktı ve yanıma yürüdü. Yavaş adımlarla bana yaklaştı ve yüzümü elleri içine aldı. "Sen vampirmisin?" dedi.

Sorusuna istemeden güldüm ve "neden ki?" dedim. "Uyu biraz, geceleri uyumamana sinir oluyorum, gözlerinin altında halkalar oluştu ve yorgun, bitmiş görünüyorsun" dedi. Yüzümü ellerinden çekmek için bi adım geri gittim ve "Tamam dinlenirim" dedim.

Elleri hava da kalınca önce ellerine sonra bana baktı ve ellerini indirip cebine koydu. "Bana neden böylesin?" dedi ve sorusu beni sersemletti.

"Üzerine atlamamı mı bekliyorsun? Hem sevgilin var hemde gelip beni öpüyosun, sence ben neden mi böyleyim ? Haklısın o gün beni öptüğün de yüzüne güzel bi tokat atmalıydım" dedim. Bunu hangi cesaretle söyledim bilemiyorum ama kendimle şuan gurur duyuyorum.

YAZ IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin