YAZ IŞIĞI

Çıkmaz

Yaşadığım stres ile oturma odasına doğru yürüdüm. Aslı ve babam yan yana oturmuş halde beni izlediler ve karşılarına oturup onları dinlemeye başladım.

Yerime oturup huzursuzca kıpırdanmaya ve sağ bacağımı sallamaya başladım. Babamdan gerçekten çok çekinen biriyimdir.

Babam boğazını temizleyerek söze girdi. "İşler nasıl kızım?" , başımı yüzüne çevirdim ve yüzündeki ifadeyi inceledim. Sakindi ve sakin bisekilde sordu.

"İyi babacım, alıştım." dedim. "İyi kızım sevindim senin için", dedi ve bir süre düşündü "sana söylemem gereken bi konu var" dedi.

Soru soran gözlerle yüzüne baktım ve babamda "Halil'i biliyosun, Aslı ablanın kardeşi..." demesi ile karnıma kocaman bir yumruk yemiş gibi hissettim ama bozuntuya vermeden öylece dinledim.

"Çok iyidir bilirsin, hem senin okul masrafların içinde seni cok destekledi, hâli vakti de yerinde yani biz gibi değil" dedi ve babam yüzünü önüne eğdi. Aslı kolunun üzerine elini koydu ve konuşması için destekledi.

"Halil seni çok beğeniyormuş hatta Aslı ablanda diyor ki Halil sana sevdalıymış. Kardeşin içinde çok destek oldu bize. Bizden yardımını hiç çekmedi. Sende büyüdün artık, güzeller güzeli bir prenses oldun kızım. Halil'i sana lâyık gördüm ve yarın seni istemeye gelicek" dedi.

Bunu söyleyeceğini bildiğim ve buna kendimi hazırladığım için hiç bir tepki vermeyerek halının desenlerini inceledim. Sen güzeller güzeli dediğin prenses dediğin kızını yaşca büyük, Aslı gibi uyuz bi adama feda ediyosun be baba.

Babamın sözlerini yarıda keserek hızla ayağa kalktım ve sesimi kontrol altına almaya çalışarak "tamam baba, sen nasıl istersen" diyerek hizla ayaga kalkıp odama yürüdüm. Cümlemde kabulleniş olsa bile sesimle isyanımı anlatmaya çalıştım.

Odanın kapısını kapatır kapatmaz yatağa yüz üstü yatarak ağlamaya başladım. Annem olsa beni asla sevmediğim biriyle evlendirmezdi. Ah annem babamın sözünden çıkmıycam diye sana verdiğim söz yüzünden bu hallere düştüm.

Tek çarem Halili kendimden vazgeçirmek olucak.

Babamla konuşmamızdan bi kaç saat geçtiğinde kapım aniden çalınmadan açıldı ve Aslı içeri girip yatağımın ucuna oturdu. "Akıllı kızsın, etkilemişsin yakışıklı,zengin kardeşimi aferin sana" dedi.

Yüzümü ona çevirip "Senin o salak kardeşine meraklı değilim kabul etme sebebim babamın isteği olması, sende çok iyi biliyosun ki kardeşin bana göre biri değil" dedim ve gitmesi için kapıyı açıp yol verdim.

"Yarın işe gitme de hazırlık yap müstakbel kocana, yoksa babacığın çok üzülür. Dediklerimizi yap ki sende kârlı çık. Nereye kadar bu boklu hayatı çekicen" dedi. "Ben halimden memnunum ama sen değil gibisin, hayırdır? babamla evlendiğine pişman mı oldun? seni gidi kevaşe! " dediğim anda yüzüme sert bir tokat indirdi. "Sözlerine dikkat et küçük böcek, yoksa elimde kalırsın sonunu ben yazarım ve felaketin olurum" dedi ve hızla odadan gitti.

Aaaah! Allah seni kahretsin diyerek yatağımı yumrukladım ama ne çare ki sinirimi geçiremedim. Bu evde gerçekten ruhum daralıyor ve şuan tek isteğim hava almak. Odamdan sessiz bir şekilde çıktım ve evin üzerindeki terasa çıktım. Burası çok büyük bir yer ve apartmandakiler genelde buraya çıkmazlar. Kuşlar her yere yuva yaptığı için pislik içinde ama manzarası gerçekten muazzam ve huzur verici. Kapalı alanlara fobim var sanırım.

Korkuluklara dayandım ve ayaklarımı aşağı doğru sarkıttım. Yıldızlar Bu gece çok parlak ve koskocamanlar.

Bi süre uzaklardaki denizi izledim ve gözüm aşağıdaki parka takılınca bugünki ânâ geri döndüm. Öpüşü gerçekten hayat dolu. Hayat öpücüğü kadar nefes verici ve nefis. İhtiyaç duyduğum gerçek aşk. Onun ki ise gerçek aşk olamaz.