Güven Dolu Liman

66 10 1
                                    

Multimedia : Deniz Özden

Gözüme gelen ışıkla kendime geldim.Koray geliyordu.Onu görmek,sesini duymak istemiyordum.Bu çok mu saçmaydı bilmiyordum.Sonuçta bir acı atlatmış ve ben bunun için ona kızıyordum.Ona destek olmalıydım belki de.Koray tam yarım saat sonra gelmişti yanıma.Belki biraz durup düşünmeye ihtiyacı vardı ve benim de buna ihtiyacım olduğunu hissedip hemen gelmemişti yanıma.Başını kaşıdı.Düşünceli görünüyordu,çaresiz.Hiçbir şey demeden yanıma oturdu.Yağan yağmura aldırmaksızın duruyorduk dışarıda.Sanki içeriye girsek küçük bir fanusta olduğumuzu hissedecek gibiydik.

''Melek?''

''Koray?''Bir an dudağı aralandı ama hemen ardından bir tek kelime bile çıkamadı dudaklarından.Sanki cümlesini toparlamaya çalışıyor ama hepsi birer birer dağılıyor gibiydi.

''Koray b-ben özür dilerim.Bak üzgün olan senken ben seni yüzüstü bıraktım.Bunların hiçbiri senin hatan değil.Bana anlatmamış olman yıktı beni evet ama düşündüğüm zaman bu o kadar da kolay bir şey değil.Konuşmak zorunda değiliz.İstersen hemen şimdi bu konu burada yağmura karışıp gidebilir.Ama anlatmak istiyorsan burdayım,bil bunu.''Yüzümü avuçlarının arasına aldı ve gözlerimin içine baktı.Ah bu gözler...Kendimi bir bankta oturmuş,deniz manzarasına kapılmış hissediyordum.Hem uçsuz bucaksız hem huzur dolu.Dalgaları yoğun ama maviliği her şeyi unutturan cinsten.

''Sen benim asi güzelimsin.Bak Melek sana bunu anlatmam gerektiğini biliyordum ama olmadı işte.Denkleştiremedim ki kelimelerimi.Ben Deniz'i çok sevmiştim evet ama sen farklısın.Ondan sonra bir daha asla sevememe sanmıştım ama sonra bu güzel yeşil gözleri gördüm.Sen benim umudum oldun Melek.Sen gidersen ben de biterim.Olay tam da Uğur'un anlattığı gibi oldu.Uğur'la yakındık bir zamanlar.Deniz sevgilimdi.Tam 3 yıl beraberdik ama sonra benimle konuşmak istediklerini söylediler.Endişelendim,bana böyle bir şey söyleyecekleri aklımın ucundan bile geçmedi.Yüzüme bakıp birbirlerine aşık olduklarını söylediler.Benim sevdiğim Deniz'im yakın arkadaşıma aşık olmuştu.Bağırdım,çağırdım.Sonra dayanamayıp ülkeyi terk ettim.Toparlanmam zaman aldı.Ama şimdi burdayım işte.O kötü günler geride kaldı.Bir daha dönmemek üzere geride kaldılar.''Ellerini tuttum.Her şeyi dupduru anlatmıştı işte.Daha fazla söze de gerek yoktu.Dudaklarımız kenetlendi birbirine.Buna alışmaya başlıyordum sanırım.Koray olmadan olmazdı artık.Bir an belli belirsiz fısıldadı.

''Melek hadi içeriye girelim.Sırılsıklamsın,hasta olacaksın.''Başımı salladım.Elimden tutup ayağa kaldırdı beni.İçeriye girince rahatladım.Sımsıcaktı.Gerçekten üşümüştüm.Titrediğimi fark ettim.Birden kendimi güçlü kollarda buldum.

''Koray ne yapıyorsun?''

''Titriyorsun.Seni odana götürüyorum.Kendini düşünmüyorsun hiç.''

''Kendim de gidebilirdim.''

''Doğru,gidebilirdin.Ama ben varken ben götürürüm.''Gülümsedim.Sahiplenici bir Koray işte.Alışmıştım artık.Sonunda odama geldik.

''Hadi sen ılık bir duş al.Sonra da aşağıya gelirsin.''Başımı salladım.

Kendimi duşa attım.Tanrım bir tane sakin bir günüm olmayacak mıydı benim?Duştan sonra dolabı açtım ve kıyafet seçmeye başladım.Siyah rahat bir eşortman takımı seçtim.Daha iyi hissediyordum.Aşağıya indim.

''Melek saçların mı ıslak senin?''

''Kendi kendisine kurumasını seviyorum.Önemi yok.''Beni dinlemeden yukarı çıktı.Neredeyse ışık hızıyla elinde bir havlu ve kurutma makinesiyle geldi.Saçlarımı eline aldı ve sanki bebek saçına dokunuyormuş zarif bir şekilde saçlarımı kuruladı.Ardından da kurutma makinesiyle kuruttu.

''Koray buna gerek yoktu.''

''Vardı.Melek bugün olanlar yüzünden çok kötü hissediyorum.Beni affedebilecek misin?''

''Affedilecek bir durum yok ortada.Sadece senin bir takım sırların çıkıyor ortaya.Belki gücenme var diyebiliriz.Bana en yakınım diyorsun ve hemen ardından bilmediğim şeyler çıkıyor ortaya.''Çenemden tutup yüzümü kendisine çevirdi.Ona bakmamaya çalışıyordum.Ama şu an bu mümkün değildi.

''Melek hala öyle,değişen hiçbir şey yok.Sen hala en yakınımsın.Neden bana bakmaktan kaçınıyorsun.Çirkin miyim yoksa?''Muzipçe sırıttı.

''Ah Koray sen mi çirkinsin?Yani böyle düşündüğüm için sana bakmaktan kaçınıyorum öyle mi?''

''Hmm bir düşünelim belki de utangaçlıktan olabilir.Ne de olsa kırmızının en yoğun tonuna dönmeleri pek bir zaman almıyor.''Bunun üzerine koluna bir dirsek attım.Bana yaklaştığını görünce de ondan kaçmaya başladım.Kahkaha atıyorduk.Şu an çok mutluydum.Sonunda maalesef beni yakaladı.Ve karnımdan gıdıklamaya başladı.

''Koray yalvarırım dur!''

''Kiminle uğraştığını anlamışsındır artık öyle değil mi asi güzel?''Gözlerimi devirdim.Esnedim,oldukça yorulmuştum.

''Birilerinin uykusu gelmiş sanırım.''

''Evet uyusak artık?''

''Beraber uyuyacaksak ne mutlu bana!''

''Ah tanrım!''Sırıttım.Yukarıya çıkarken elimi tuttu.Kapımın önüne geldiğimizde kulağıma fısıldadı.

''Benimle uyur musun güzellik?Lütfen sadece bu gece.''Bir an tereddüt ettim ama sonra başımı salladım.İçeriye girdiğimizde odasını incelemeye başladım.Sade ama bir o kadar güzel.Karanlık ama aynı zamanda da aydınlık.Karmakarışık...Tişörtünü çıkardı

''Tişört kullanmayı pek sevmiyorsun sanırım?''Muzipçe sırıttı.Bana yaklaştı.

''Evet,çoğu zaman.''Örtüyü açıp yattı.Ben de yanına.Oldukça uzakta durmaya çalışıyordum ama güçlü kollar beni kendine çekti.Başımı göğsüne koydu ve sımsıkı sarıldı bana.

''Benden kaçabileceğini düşünmen çok komik güzellik!''Gülümsedim ve uykuya bıraktım kendimi.Söylemiştim ya Koray'ın dünyası çoğu zaman huzurluydu.Gizledikleri onu yıkıp dökmeye çalışmıştı.Sırları olan birisiydi o.Bakalım daha neler öğrenecektim.Ama şu an tek düşündüğüm bu kollarda güvende olduğumdu.Bir kere gelmiştim bu limana.Artık burayı terk edemezdim.Burası güven dolu bir limandı.

Bir Melek Hikayesi #WKK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin