Sapık!

205 31 39
                                    

Tanrım bu gerçek olamazdı. Bu çocuk takacak birini arıyordu sanırım. Aslında, çocuk dediğime bakmayın. Uzun boy,kumral saçlar ve bir çift gri göz... Evet, tamam kabul ediyorum. Tam hayalimdeki erkek şu an karşımda duruyor olabilir ama beni tanımadan bu derece nefes kesen bir yakışıklının peşimden gelmesine de anlam veremiyordum doğrusu. Bu şekilde davranmamın sebebi de onu tanımamış ve ukala bulmamdı doğrusu. Ve, birisiyle duygusal bir bağ kurmaktan korkuyordum.

''Yine mi siz? İlla polis çağırayım istiyorsunuz sanırım?''

''Yanlış cevap güzellik. Sadece kendimi böyle bir güzellikten mahrum bırakmak istemiyorum.'' 

Çarpık bir şekilde gülümsedi. Kızları nasıl etkisi altına aldığı gayet açık ortadaydı; bu gülüşle...Kendine gel kızım Melek alt tarafı bir erkek işte. Sadece fazla kusursuz...

''Sizden bir şey rica edeceğim.''Gülümsedim.

''Çok şükür. Ne istersen.''

''Defolup gidebilir misiniz acaba?''

Kahkaha attı. Ah tanrım daha fazla böyle gülmeye devam ederse ben de ilgili davranmaya başlayacaktım. Bir dakika. Ne diyorum ben?!

''İsminiz Melek ama bana neden aksini iddia edecek şekilde davrandığınızı anlayamadım. Kızlar bana bayılır oysa ki.'' Bir sırıtış daha.

''Üzgünüm sanırım şanssız gününüzdesiniz. İyi günler.''

''İyi günler Melek Sönmez.''

Bir dakika bir dakika ne demişti o? Soyadımı nasıl öğrendi ya?

''Soyadımı nereden biliyorsunuz siz?''

''İnan bana güzellik bu evrende bilmediğim pek bir şey yoktur benim. Koray Erkan de bilirler.''

Bu ego da fazlaydı ama. Gerçi bu görünüşüne bu kadar güvenmesi normaldi de neyse ne işte...

Arabamı eve doğru sürmeye devam ettim.Peşimden gelmiyordu ama eminim evimi de öğrenmişti o yüzden gelmesine gerek yoktu.Eve vardım ve koşarak odama çıktım.Neler oluyordu böyle? Bu tür şeylere hiç alışık olmayan, kendi halinde kariyerine odaklanmış birisiyim. Bugüne kadar duygusal bir bağ kurmaktan her zaman kaçındım ve yine kaçınıyordum.Ve bunun olmasına asla izin vermeyecektim.

Ertesi sabah nefes nefese uyandım. Rüyamda onu görmüştüm .Bu sefer evimin önünde beni bekliyordu. Ve nedense bu bana güven veriyordu. Bu saçma rüyadan sonra bir hışım yüzümü yıkandım ve monoton hayatıma devam etmeye koyuldum. Aşağıya indim ve o da ne? Yeni bir araba hem de son model? BMW! Tamam Melek sakin ol bu araba tabi ki de senin değil yeni zengin birisi taşınmış buraya belli ki.İyi de madem öyle arabam nerede? Üzerinde bir not : ''Sanırım tosbağana veda etme zamanı geldi. İyi dersler.''

Bir kere onun tosbağa dediği araba benim için çok özeldi. Bu kadarı çok fazlaydı veben bunu kabul edemezdim. Fakat derse geç kalıyordum sadece tek seferlik bindim. Her zaman severdim fakat daha alabilecek durumda değildim. Orta halliydim. Evim kendime göre tatlı,güzel bir evdi mesela. Arabam da yine çok pahalı değildi. Okula doğru sürmeye başladım. Tanrım herkes bana bakıyordu! Zehra ve Arzu arabayı park eder etmez yanımda bitti. Zehra : 

''Kızım vay canına! Milli piyango mu çıktı bu ne araba hey yavrum hey!''

O sırada Arzu Zehra'nın tepkisine kahkalarla gülüyordu ama onun da şaşkınlığı gözlerinden okunuyordu.

''Bu sapık benim peşime adam takmış. Soyadımı, evimi her şeyimi biliyor kısacası! Aşağıya indiğimde arabamı bulamadım ve üstünde bir not. Bu araba benimmiş. Artık güzel arabama da ne yaptıysa. Bir de üstüne not bırakmış : '' Tosbağana veda zamanı.'' diye. E-evet yani bu arabayla benimki kıyaslanamaz tabi de. ''Arzu : 

''Vay, desene eniştemiz ciddi! Bir kahkaha attı.''Kızım ya neden hala inat ediyorsunuz adamın jestine baksana.''

''Bir tane araba aldı diye mi? Parayla her şeyi çözebileceğini sanıyor. Bugün bu pahalı arabasını ona vereceğim. Tabi nasıl ulaşacaksam ona?''

''Güzellik sonunda benden bahsetmeye başlamış sanırım. '' Bana göz kırptı. Ah yine başlıyoruz.

''S-sen senin burda ne işin var?!''

''B-ben burda okuyorum güzellik. Son sınıf mimarlık. ''Mimarlık mı dedi o. Tamam benim bölümüm zaten iç mimarlık pek karşılaşmayız zaten. En fazla fakülte aynı yerde! Bu zamana kadar nasıl karşılaşmadık şaşırmıştım ama.

''Şaka yapıyorsun sanırım?''

''İleride beraber ofis açarız ne dersin güzellik? ''Yine göz kırptı. Bu çocuk kendini ne sanıyordu acaba? Omuz silktim. Arzu ve Zehra bizim ders başlamak üzere deyip hızlıca uzaklaştı. Ne dersi ya daha yarım saat var derslerine. Neyse ben daha sonra günlerini gösteririm onlara!

''Sana iyi dersler sapık!''

''Sapık?'' Kahkaha attı. Bugüne kadar bir sürü şey söylerdi kızlar bana. Yakışıklı ,çapkın... ama seninki bayağı farklı oldu doğrusu. Burada da farklılığını belli ettin. ''Sırıttı.

Her ne kadar istemesem de yanımda yürümeye başladı. Ve tabi ki herkesin gözü üstümüzdeydi. Önce araba şimdi de bu.Harika.

''Pahalı arabanı istemiyorum. Ayrıca arabama ne yaptın sen?''

''Onu Mustafa makul bir fiyata sattı.''Gülümsedi.

''Sen nasıl böyle bir şey yaparsın. Üstelik bana sormadan!''

''Bence şikayet etme. Gayet memnun görünüyordun. Üstelik çokta iyi bir sürücüsün. Bu arabaya da böyle biri gerek. ''Hafifçe kızardığımı hissettim.

''Ne o kızardın mı sen?''Sırıttı.

''Ne alakası var .Önemsemediğim birisinin lafıyla neden kızaracakmışım ki?''

''Yanakların da aksini iddia etse keşke. ''Elimi yüzüme yaklaştırdım.Olamaz sanırım doğruydu.''

Sınıfın kapısına doğru geldik.

''Çıkışta görüşürüz güzellik!''

Ne görüşmesi ya! Belli ki bundan sonraki günlerim belasız geçemeyecekti.Derin bir iç çektim ve sınıfa doğru ilerledim.

Bir Melek Hikayesi #WKK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin