20. Bölüm

31 1 4
                                    

YEY! 20. Bölüm ellerinizden öper. 20 ye geldik yahu. Kitabı Kaçta bitircem acaba hiç bir fikrim yok Neyse ben bekletmiyim sizi okuyun hadi.

Gözlerim ağlamaktan şiştiği için suratına bakamıyordum. Arabada konuşmadığımız yerlerdede sessizce ağlamıştım. O yüzden fazla konuşamadık yani buranın kimin evi ve neresi olduğunu bilmiyordum.

Havuzlu 3 katlı bir evdi. Dağ başıydı. Berk elini ozmuma attığında irkildim. Omzumdan biraz itikleyerek 'niye evi kesiyosun içeri girsene' bakışı attı. Ondan önde giderek kolundan kurtuldum. Şu an ilişki falan istemiyordum. Çünkü artık bunalmıştım. Bir yandan Kaan bir yandan Emir.. Çıldırma evrelerine girmeye başlıyordum.

Mobilyalar gerçekten çok güzel ve uyumluydu. Eşyaları incelemeye başladım. "Berk. Burda biri yaşamıyor mu?"
"Hayır benim yazlığım burası." Dağ başında yazlıkmı olur lo? Ne acayip jojuk. Bi havuz yaptırmış al sana yazlık. Başkalarına karşı soğuk olabilirim ama kendimede soğuk olmiyim yani pls..

"Kazıklamışlar olum seni dağ başında yazlığın ne işi var. Söyle sahibine geri versin paranı" bir süre sessizlik oldu. En sonunda ona baktığımda kafasını aşağıya eymiş gülüyordu. "Komik olan ne?"
"Burayı ben yaptırdım. Yani yerinide ben seçtim."
"Zevksiz olduğunu biliyodum zaten" "hadi ordan mobilyaların içine düştün."
"Mobilyaları sen seçmemişsindir ki."
"Bu evdeki herşeyi ben seçtim." Şurdan bi kürek verirmisiniz yerin dibine girmek istiyorum. Nası sen seçtin. Konuyu değiştirerek

"Ya ben düşündümde şimdi ailem merak eder biz geri mi dönsek acaba." Dedim.

"Merak etme sen arabada sessizce ağlarken abine haber verdim. O seni dare edicek." WTF?? Sessizce ağladığımı nerden biliyon ya. Boşu boşuna mı bu sıcakta saçlarımı önüme çektim.

"Abime ne dedin acaba? O asla izin vermez. En yakın arkadaşı olsan bile." Biraz bekledi ve bir çırpıda

"Sevgili olduğumuzu söyledim." 1 sn abime Berk dedi sevgiliyiz. WTF?? Tamam işte şimdi daha da dibe inebilirim. "Ya sen kendini ne zannediyosun. Abim anneme babama arkadaşlarına senin arkadaşlarına bizim sitedeki Sabriye teyzeye kısacası tüm evrene söyler. Malmısın sen? Mahalledeki dedikoducu teyzelerden beterdir o. Kesin şimdi 'Seni oğluma alıcam' diyen teyzeyede söyler. Kısmetimi kapatıyosun" diyip sinirle ona baktım.

"Buraya gelmek isteyen sendin."

"Ama sinirli anımda söylemiştim." Tam ağzını açmıştı ki kahkaha attı. "Sen Emir le çıkmıyomuydun ya? Niye kısmetin kapanıyo." Ah ah ah İçinden yapmacık bir gülüş attım. İşte sonun geldi Selin aferin Selin. Niye bu kadar salaksın Selin? Konuşmadan duramazsın dimi Selin.

"Lafın gelişi ya. beni geri götür."

"Olmaz. Çok yorgunum. fark ettiysen İstanbul dışındayız. Ve geri gidene kadar çok uzun olur."

"Ya sen ne üşengeç bi insansın ya" daha fazla üstelemedim. Çünkü bende yorgundum. "Oda göster bari de yatıyım."

Merdivenlerden çıkmaya başlayınca onu takip ettim. İkinci katta bir odaya girince onu takip ettim.

"Burada kalabilirsin." Büyük bir cam vardı. Önüne gidip manzaraya baktım. İyi değildi. Kötüde değildi. Büyük bir dere vardı. Ve ağaçların arasında güzel görünüyordu. "İnsan bi deniz kenarına yapar ya bune"

"Manzaradan mı bahsediyorsun?"

"Evet"

"Bu manzara yetmezmi?" Dediğinde ona baktım. T-shirt ünü çıkartmış bana sırıtıyordu. Gözüm bir an için kaslarına kaydı ama sonra durumu anlayıp küçük bir çığlık atarak pencereye geri döndüm.

"Ya haber versene. Niye yanımda üzerini değiştiriyorsun" kahkaha attığında sırıttım. Çok hoş bir kahkahası vardı. "Değiştirdin mi üzerini?... Heey. Berk?" Arkama döndüğümde odada yoktu. Berk in dolabını açıp kıyafetlerini karıştırmaya başladım..

Nasıl gidiyor? Bu bölüm biraz espirili oldu. Çünkü Selin değişmeye başladı. Değişmeye devam mı edecek yoksa eski haline geri mi dönecek?? Okuyup göreceğiz.

OYUNBOZAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin