Saatimin sesiyle uyandığım yataktan erkenden fırlayarak çıktım hiç güzel bir gün yaşamamıştım ve bu gün okulun ikinci günüydü dolabımın karşısına geçip birşeyler baktım. Siyah bir tayt üzerine beyaz yüzücü atleti ve kırmızı beyaz ekoseli oduncu gönleğimi belime bağladım. Saçlarımı salık bırakıp kapıya doğru ilerledim.
Bacağım iyi değildi ama topallamamaya çalışıyordum. Ve canım acıyordu.
Okula vardığımda beni kıskançlıkla süzen kızlarla katşılaştım. ne var bende abicim normal bir insanım yani. Hemen sınıfa çıktım... YOK ARTIK. Bu resmen Berk. Ona bakmadan eski yerime geçtim zaten o da bir kızla flörtleşiyordu. Ben göstercem sana sonradan kızım bakiyim bi daha o çocuğun yanına gidebiliyomusun. Derken bir hareketlenme oldu berk yerinden kalkıyo ve bu tarafa dönmeye başladı... Telefon. Hemen telefonumu çıkartıp tuş kilidini açtım ve bu arada berk in yaklaştığını göz ucuyla görüyordum. Rasgele bir oyun açıp oynamaya başladım. Bu arada Berk yanıma gelip oturmuştu.
"Merhaba cool kız"
"Git başımdan"
"Üzgünüm abin sana bişey olmamasını söyledi" deerkeeen ismini bilmediğim yakışıklı çocuk geldi.
"Naber selin?"
"Lütfen ikinizde beni yanlız bırakırmısınız?" İkisi birden
"Çık" dediklerinde kahkahama engel olamadım.
"Sen neden burdasın?" Berk ismini bilmediğim yakışıklı çocuğa beklediğim soruyu sormuştu. Elini omzuma koyup
"Ben onun sevgilisiyim" dediğinde gözümü pörtleterek ona baktım.
"Hayır değilsin"
"Tamam ama istemiyorum diye bişey demedim."
"Ahh lanet olsun ikinizde beni rahat bırakın" diyip yerimden kalktım. Kapıdan çıkıp arka bahçeye yöneldim banklardan birine oturup etrafı seyretmeye başladım. Erkek dedektörü gibi bir şey im yani içime kapanıyorum olmuyoo normal oluyorum olmuyoo ne yapıcam ben?
Yanıma birnin oturduğunu görünce yerimden fırladım Berk miş off ya rahat bırak ın neresini anlamıyosunuz? Ayağa kalktım gidiyorken kolumdan tutup çekti ve beni duvara yasladı. Sinirli gibiydi.
"Ondan hoşlanıyormusun?"
"Anlamadım?" Dedim alaycı bir şekilde
"Ondan hoşlanıyormusun?" Dedi bütün harflere özel okarak vurgu yapmıştı.
"Sa-na-ne" Dedim kesik kesik. biraz baktıktan sonra bana biraz daha yaklaşıp saçımı eliyle kulağımın arkasına ittirdi. Tatlı tatlı gülümseyip -gülümsemesi cennetin ta kendisi- yanağımı okşadı. Valla sözler bir kenarda dursun ben bile etkilendim. ne qadan hoş qülüyorsünüz. Etkisinden kurtulup ellerimi kaldırıp göğsüne koydum ve ittirip yanından giderken daha bir adım atmıştım ki beni karnımdan tutup eski yerime geri döndürdü. Ve yanağımı okşamaya devam etti ve bu sefer daha yakındı. Ve gözlerimin tam içine bakıyordu. Zar zor konuşarak
"Napıyosun?" Diyebildim
"Sadece seni izliyorum" dediğinde kalbim daha hızlı atmaya başladı. Bana yaklaşmaya başladığında ne yapacağını anladım. Şimdiydi? O beni taşırken ve düngece de hep bunun hayalini kurmuştum. Gerçektenmi? Şimdi mi? bu yüzden hemen onu ittirip koşmaya başladım sınıfa koştum. Vardığımda bundan kimseye bahsetmemeye karar verdim.
***
Çok güzeldi beni büyülüyordu defalarca onu öpme fırsatım olmuştu ama şimdi yapmak istiyordum. omuzundan bitaz daha uzun olan saçlarını kulağının arkasına ittirdim. En güzel den iki numara düşük olan gülümsememi ona gösterirken o da büyülenmişti. Yavaşça elimi yanağının üzerine koyup yanağını okşadım. O sırada beni ittirip giderken onu karnından tutup eski yerine geri koydum. Hayır bu kadar kolay kaçamazdı. Yanağını okşamaya devam ederken ürkek bir şekilde"Napıyosun?" Dedi
"Sadece seni izliyorum" dediğimde ona yaklaşmaya başladım. Evet bunu yapıcaktım. Daha çok yaklaştığımda beni ittirip koşmaya başladı...
Nasılsınız? Umarım beyenirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUNBOZAN
Literatura FemininaHer şey tam istediğim gibiydi planıma sadık kalıyordum ta ki o karşıma çıkana kadar.. Oyunun kurallarına benim kurallarıma çok tersdi onun yanında kurallarımı umursamıyordum bu duvarları kurmak için çok şeyden vaz geçmiştim kendi benliğimden vazgeçm...