~FİNAL~

15 0 0
                                    

Herkese teker teker teşekkür ediyorum. Çok da iyi olmayan ama çok da kötü olmayan bir final ile karşınızdayım. Size sizi şalırtacağımı söylemiştim.

Sahilde biraz daha dolandıktan sonra eve geri döndüm. Kimse ile konuşmak istemiyordum. Emiri buraya ben davet etmiştim ama çocuğu bütün gündür evde yalnız başına bırakmıştım. Ne kadar da iyi bir arkdaşım öyle (!) akşam olmadan önce biraz uyudum. Uyandığımda başım çok ağrıyordu. Bir ağrı kesici aldıktan sonra iyi olmuştum.

Akşam yemeğine misafirlerin geleceğini öğrenmiştim... onlara babamı ve SİVGİLİ İNNİCİĞİM İSİNİ (sevgili anneciğim Esini) (!) rezil ederek hıncımı çıkartacaktım.

Akşam için makyajımı abartmıştım. Elbisem uyumsuzdu ve saçlarımla da fazla uğraşmamış sadece uçlarını tarayarak kabarmasını sağlamıştım. Tam istediğim gibi!

Babam bana seslendiğinde nerdeyse boyum kadar olan ve yürüyemediğim topukluları giydim. Çok komik görünyordum. Bu kadar hazırlık niye mi? Çünkü lafın arasında Esin in beni bu akşam için hazırladığını ve tamamen onun zevkine göre giyindiğimi söyleyecektim. Esin ise rezil olacaktı.

Paytak paytak yürüyerek aşağıya indim... gözlerim... sanırım lenslerimi takmamıştım. Çünkü şu anda 2 tane Berk görüyordum. Evet evet hani şu bu gün gördüğüm Berk. 1 tane görmem zaten şok geçirmeme yetmiyormuş gibi 2 tane görüyordum.

Başım dönmeye başladığında iyi olmadığımı anladım. Ayaklarım uyuşmuştu. Kendimi tutamıyordum. çığlıklar eşliğinde yere yani merdivenlere yığıldım. Son hatırladığım ise Ağabeyimin bana doğru koşuşuydu...

Berk:

Selin i karşımda... maymuna benzeyen bir makyaj ve ona büyük gelen topuklulularla görüdüğümde küçük çaplı bir şok ve kahkaha atmak arasında gidip geldim... ne yani annemin yeni kocasının (annemin deyimiyle) çirkin kızı Selin miydi?

Merdivenin ortasından düştüğü için merdivenin sonuna kadar yere yuvarlanmıştı. akan kandan dolayı kafasını çarptığını anladım.

Annem ve ben hariç herkes ona doğru koşuyordu. Sanırım annem gerçektende Selini sevmemişt ama ben hala şokun etkisini atamamıştım. Küçük kardeşim Selin i kucakladığında içimde büyük bir volkan patladı ve hemen yanına koşup Selini kendi kucağıma aldım.

Gözlerim dolmuştu. Kurtulmasını istiyordum. Hemen ilk gördüğüm arabaya atlamıştım. Onu arkaya yatırıp kendim sürücü koktuğuna geçtim. Basabildiğim kadar basıp ilk gördüğüm hastaneye onu yetiştirmeliydim..

Sürdüm.. sürdüm... sürdüm... yaklaşık 5 dk sonra bir hastaneye yetiştirdim onu. Hemen içeri aldılar onu. Kan görmeye fazla dayanamazdım. Bu yüzden onunla gidemedim. Çünkü başından kanlar akıyordu ve ben ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

Annem aradığında onlara hastane nin adını söyledim.

Bahçede beklemeye başladım. Yanıma annemler geldiğinde onalara içeri girdiğini söyledim. Konuşmak istemediğimi anlamış ve daha da zorlamamışlardı.

Kendi kendime dua ediyordum.. Onun yerine benim gitmem gerekiyordu. O değil ben ölmeliydim.

Yaklaşık 1 saat boyunca bekledim... bir sonuç çıkmıyordu. Yada ben içerde olmadığım için bilmiyordum.

Selin in ağabeyi dışarıya soğuk bir şekilde çıktığında ayağa kalktım.

"Noldu?"

Gözleri dolmaya başlamıştı.

"Oğlum bak bana şu Türk filmi fantazisi yapma ne söyleyeceksen söyle. Öldümü ölmedimi?"

"Ö... ölmedi..." içim rahatlamıştı.

"Ama... bitkisel hayata aldılar ve eğer uyanırsa hafızası yerinde olmayacak ve geri getirmek çok zor olacakmış. Çok geç getirmişsin."

Nasıl hafızası yerinde olmayacak?

"Ama ben 5 dk içinde getirmiştim."

"Doktor en az 3 saat öncesinden alınmış küçük bir darbe olduğunu ve düşmenin etkisiyle büyüdüğünü söyledi. Bende ona bir yanlışlık olduğunu çünkü size getirdiğimizde düşeli en fazla 10 dk olduğunu söyledim."

"Ama... nasıl... bu kasten yapılmış bir şeymiydi?"

"Bilmiyorum ama eğer kasten yapılmış bir şeyse onu öldürmeyi düşünüyorum."

___________________________

İçerdeydim. Onun yanında. Bir ünitenin içinde yatıyordu. Ölmemişti. Ama büyük ihtimalle beni hatırlayamayacaktı... olsun o yaşıyordu sonuçta. Sonsuza kadar benim olmasını istemek çok bencilce olurdu. Yaşayacağını bilmek bana yeterdi.

Onun yerine benim ölmem için dua etmiştim... şuan hem yaşıyor. Hemde ölüydüm. Ama eminimki beni hatırlamazsa yada istemezse hayatıma devam edebilirdim. Kendi kardeşlerime bile fazla bağlanamazdım. Şuan için ölüydüm. Belki 1 yıl sonra tekrardan yaşayacaktım...

Kim bilir...


















(Tabiki yazar bilir ama neyse)

Size çok sevdiğim bir şarkı ile veda etmek istiyorum.

OYUNBOZAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin