Bir Arada Yürürken

22. Söz Halay Başı Sen Olacaksın

Esradan devam

Güneşin perdeden geçmeye çalışan ışınlarından kurtulmaya çalışırken şimdide pencerenin camından gelen tık tık sesleri uykuma karşı geliyor . Yorganı tekmeliyerek kalkıp perdeyi açtım. Sonunda amacına ulaştın mı güneş?

Pencereyi açıp karşı komşumuza baktım .

Gözlerimi ovuşturarak"Buyur abla".

"Ayy kız yanlış cama taş attım . Siyah saçlı, sıska arkadaşın nerde ?".

Sıska, siyah saçlı Nehir tabikide.

"Ne yapacaksın Nehiri ?" .

"Dün çocukla didişerek gitti . Böyle devam ederse arkasına bakmadan gider ,hatta kaçar çocukcagız."

"Sanane bundan peki" .delimidir nedir sabah sabah beni buldu .

"Siz gençlerde hiç nasihat dinlemeyi sevmiyorsunuz . Kız senin yaşın kadar benim sevgilim vardı . Az ögren ablandan" .

"Hangisi şuan yanında peki" .

"Eee...." .

"Bencede hiçbiri . Kendine sakla bu yüzden nasihatlarını" .

Pencereyi kapatmadan perdeyi çekip kapattım . Uykumun içine etti .

Odadan çıkarak mutfaga gidip çaydanlıga su doldurarak ocaga koydum . Masanın üstündeki tencere beynime kurnazlık sinyalleri verdi . Ben böyle bir kız degilim. Evet ben böyle bir kızım . Tencereyi kolumun altına koyup çekmecedende kaşık aldım .

Ilk adımım Denizin odası . Kapısını yavaşça açtım . Uyandıracagın insana niye böyle yapıyorsun derseniz "zevki nerde kardeşimm" derim .

Kafasına kadar çektigi yorganı hafif aşagı indirdim . Tencenin alt kısmina kaşık ile vurdukça vurdum .

"Altmış , yetmiş , sek.. " .

"Kimsen git odamdan öldürmeden önce son uyarı".

"Tatlim kalk hadi akşama eglence bekliyor bizi " . Yatagının ucuna oturdum."agda partisi yapıcaz ondan önce" .

"Tamam git ben geliyorum " . Dedigine inanamasamda sıra Nehirde .

Odadan çıkarak hemen yanındaki Nehirin odasına girdim .

Kafası aşagıda kollar saga sola serpilmiş yataga yan şekilde uzanmış . Bu kız insan mı?

Tencere ve kaşıgı birbirleri ile buluşturdum . Nehir sesin etkisi ile kafa üstü yataktan kayarak yere düştü.

Nehir uykulu "şimdi mi ölmek istersin akşam mı? " .

"Akşam diyor ya kalk daha hazırlanacagız , bacakların orman olmuş hasat zamanı geldi . Kahvaltı yapalım halledecegim korkma " .

Yerden ayağa hızla kalktı . Uykusu açılmış "ne hasatı ne ormanı . Ben böyle mutluyum . Yürü git."

"Görecegiz tatlım, görecegiz".

Korkmuş suratı ile"tipe bak pis pis sırıtıyor " .

Odadan çıkarak sofrayı kurmak için mutfaga girdim . Dolaptan kahvaltılıklari yerleştirerek masaya çayında altını kapattım .

Bagırarak"hadi kahvaltı hazır" .

Odalardan tamam geliyorum diye bagırdılar . Bardaklara çaylarıda doldurarak oturdum . Deniz ile Nehirde yerlerine geçti .

Sessiz ve sakin bir kahvaltı.

○•○•○•○•○•○•○•○•

Nehir"çekin şu ellerinizi ve o yapış yapış macunu" .