İşte part 3 iyi okumalar^^
Hatırlatma;
Bir tezgahta parlak süsler sürüsü gördüğümde, dayanamayıp hızla oraya yürüdüm. Ta ki biri bana çarpana kadar...
-Lucy-
Elimdekiler yere dökülmeden düşerken, ben ise kalçamın üstüne sert bir şekilde düştüm. Karşımdaki de önümde dimdik odun misali duruyordu. Elini bana uzattı ve özür dileyerek beni ayağa kaldırdı. Yerdekileri de hızla aldı ve konuşmaya devam etti "Gerçekten çok üzgünüm hanımefendi. İsterseniz bunu telafi etmek için eşyalarınızı taşımanızda yardımcı olmamı ister misiniz?" Adamı inceledim. (Kıyafeti media)
Sarışın bir adamdı. Sıcak bir gülümsemesi vardı. Mavi gözleri su gibi maviydi. Tamam adamı daha fazla incelemeyeyim yoksa konudan sapacağım. Kafamı hayır anlamında sallayarak ellerimi omzuma kadar getirip konuştum "Hayır gerçekten hiç sorun değil-" dememe kalmadan koluna torbaları aldı ve benim gideceğim yere yürümeye başladı. Bende hemen onun yanına gittim. Bir süre onunla süslere baktıktan sonra birkaç süs eşyası aldık. "Bu arada sarışın, benim adım Sting Eucliffe-" onun sözünü kesen şey benim saatimden başkası değildi.
Saat alarmı melodisinde çalarken ona özür dileyen gözlerle bakıp ayrıca teşekkür etmeyi de ihmal etmeden oradan uzaklaşarak Levy ile buluşacağım yere gittim. Levy bana sırıtarak bakıyordu. Nesi vardı bu kızın? Bana doğru yaklaşmaya başladı. "Eee Lu-chan eve gidelim mi?" Hiç birşey anlamamıştım ama yinede renk vermeden eve doğru yol almaya başladık.
-Juvia-
Juvia çok yoruldu. Acaba Juvia yardım mı istemeli? Saatime doğru elimi uzatarak Lucy'i ara tuşuna bastım. Hemen ekranda Lucy belirdi "Juvia müşterilere yetişemiyor ve çok yoruldu. Yardım eder misin Lucy?" Lucy Juvia'ya gülümsedi ve cevep verdi. "Elbette Juvia on, on beş dakikaya oradayım. Sen devam et ben gelir gelmez dalarım sende biraz dinlenirsin olur mu?" Başımı sallayarak onayladım. "Pardon, bakar mısınız? Biz yarım kilo kurabiye istiyoruz değil mi Asuka?" yeşil saçlı kadın yerdeki şirin kız çocuğunu kucağına alarak kurabiyeleri göstermişti. Küçük kızda ellerini çırparak onayladı. Juvia hemen bir kutuya kurabiyeleri koyup tarttı ve kutuyu torbaya koyarak kadına uzattı. "Anne yarın burayı tarayacaksınız değil mi büyü kullanıyorlar mı diye?" kadın bana parayı verdi ve çocuğu yere bırakarak yere diz çöktü. "Tatlım biz taramayacağız askerler araştıracak. Ayrıca bu sefer 4 Prenste gelerek kontrol edecek."
Kapıdan el ele çıkarken Lucy de pastaneye hızla dalarak beni kendime getirdi. Önlüğü ve kağıt kalemi eline alarak nefes nefese işe başladı Juvia da tabi ki boş durmadı ve fırındaki pasta kekini çıkararak, yeni bir pasta yapmaya başladı.
-Akşam-
"Lucy, Juvia seninle bir konu hakkında konuşmak istiyor." Juvia, Lucy'e bir soru yöneltirken bir yandan da pastaneyi kilitliyordu. "Biliyorum Juvia, Levy bana söyledi. Her ihtimale hazırlıklı olmalıyız hatta belki... Taşınmalıyız...
Devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrıça (NALU)
Fanfiction-Sen sonraki yıldız tanrıçası seçildin. Sızlayan kollarımı birbirine bağladım ve sırtımı buz gibi olan ekru duvara yaslayarak kafamda dönen cümlelerden birini hızlıca sordum: -Peki bunu kabul edeceğimi nereden çıkardın? Ayrıca neden beni seçtikler...