4.Bölüm|Böyle tesadüf mü olur?

16 3 0
                                    

☆Keyifli Okumalar☆

Kafamı sınıfın kapısından gelen gülüşme seslerine çevirdiğimde sadece "yok artık" diyebilmiştim.Sınıfa giren dört erkek arasında o da vardı.Şu sahilde benim bisikletimle kendi bisikletini bağlayan çocuk. Aynı okulda ve hatta aynı sınıfta olduğumuzu düşünürsek buna tesadüf demek az kalırdı böyle tesadüf mü olur?

Gözlerimi sıkıca yumup bunun bir rüya olmasını diledim ama değildi.

Gözlerimi açtığımda bizim sıranın tam yanında ayakta duruyorlardı ve o çocukta beni fark etmişti bana bakıyordu.İlk konuşan o oldu "Bu bir tesadüf mü" gerçekten şaşkın gözüküyordu.

"Yok ben seni takip ettim araştırdım falan bu okulda okuduğunu öğrenincede buraya kayıt yaptırdım" dedim alayla yanında ki arkadaşıyla arkamızdaki sıraya oturdular diğer iki çocukta onların arkasına.

Nehir beni dürtüp "Sakın bana o çocuğun sahildeki çocuk olduğunu söyleme"diye fısıldadı

"Aynen öyle" diye mırıldandım."Peki ben sana onun yanına oturan çocuğun Savaş olduğunu söylesem" dedi benim bile zor duyduğum şekilde.

Sesli bir şekilde ofladım "Dün gece demiştin ya yarın değişik şeyler olucak.Oldu al işte Allah verdi belamızı." O çocukla yine karşılaşmamıza sinir olmuştum.İnsanın istemediği ot dibinde bitermiş.

Bu sırada içeriye ellerinde dosyalarla çok güzel ve çok genç bir öğretmen girdi.Herkes öğretmene bir şeyler söylüyordu anlaşılan baya sevilen bir öğretmendi.

Bir süre öğrencilerle sohpet ettikten sonra gülümseyip "Yeni gelenler var galiba aramızda"dedi bize bakarak.

İlk olarak Nehir kendini tanıttıktan sonra sıra bana geldiğinde"Adım Elizya. Elizya Altay..Seçkin kolejinden geliyorum bende" dedim.

Sınıftan bir kız"O kadar iyi bir liseden neden ayrıldınız ki?" dediğinde güldüm.Müdür yardımcısı bize yavşadığı için ayrılmıştık okuldan. Dışardan Türkiyenin en iyi okullarından biri olarak biliniyordu ama içi öyle sayılmazdı.

"İyi bir lise olması sadece dışarıdan gözüken kısmı" dedim

Zil çaldığında direk sınıftan çıkıp kantine indik.Tostlarımızı alıp boş bir masaya geçtik ve oturduk.

Çoğu kişi bize bakıyordu Nehir'e dönüp sinirle "Bunlar neden bize böyle bakıyorlar ya sürekli.Tamam yeniyiz falan ama rahatsız oluyorum." dedim

"Böyle giyinirseniz okulun sonuna kadar bakarlar"Arkamdan kulağıma gelen sesle yerimden sıçradım.

"Sana ne ya sanane sen bizi mi dinliyorsun? Nasıl istersek öyle giyiniriz."dedim bağırarak.Ödümü patlatmıştı zaten.

Sırıtarak"Ben sadece uyarayım abaza çok etrafta"dedi

"Bunu bana tanışalı bir dakika olduktan sonra güzelim diyen biri mi söylüyor?"

"Hayır bu okuldakileri çok iyi tanıyan biri söylüyor"dedi

"Peki bunu söyleme hakkını sana kim veriyor? "

Yine sırıtarak"Ben" dedi.

"Ağzını kapat ağzını yoksa ıce-tea şişesini boğazına sokucam"dedim elimdeki ıce-tea yi göstererek.

Azıcık yani biraz tamam çok bağırdığım için neredeyse kantindeki herkes bizi izliyordu.

Gülerek bu çocukta hep gülüyor be"Çok korktum lütfen yapma" dedi

Bende ayağa kalkarak "Öyle mi?" dedim sırıtarak

"Öyle" dediğinde Nehir'in ayranınıda alıp bendeki ıce-tea ile birlikte kafasından aşağıya boşalttım.Pişman mıyım? Hayır

ANSIZINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin