Son zamanlarda başıma gelen aksiliklerden ve şanssızlıklardan dolayı uzun bir süre bölümü yayınlayamadım.Diğer bölümlerin yaklaşık iki katı uzun ama yazarken çok keyif aldığım bir bölüm oldu.Umarım sizinde hoşunuza gider
Bu bölümü görüşleri benim için çok değerli olan çok çok sevdigim canım angel4secret ve ilham meleğim canımın içii wolfian_ds veee en değerli okuyucularımdan biri olan karakterleri çok iyi tanıyan en büyük destekçilerimden birine birtaneme beerrfin e ithaf ediyorum
(Medyada Emre)
☆Keyifli Okumalar☆
"Ya bu ne tür bir fantazidir anladık psikopatsın neden bilmiyoruz ama bizi korkarak yaşamaya mahküm etmek istiyorsun ama mutfaktaki eşyaların yerini değiştirmek nedir?"dedim ve yine sinirlenip"Nasıl bir çıkmazdayız biz.Bunları yaşayacak ne günah işlemiş olabiliriz? Neden normal bir hayatımız yok bizim?Neden?Neden?"diye devam ettim.
"Sürekli evimize giriyor kafayı yiyeceğim ben artık."dedi Nehir sinirle.
Zaten artık 'Endişe,korku ve sinir' hayatımızın olmazsa olmazlarıydı.
Nehir"Böyle nereye kadar yaşayabiliriz?"diye söylendi
Haklıydı..
Mutfağın kapısının açılmasıyla irkildim.
Uras"Siz bir işler çeviriyorsunuz ama yakında çıkar kokusu"dedi.
"Sen ne karışıyorsun ya diyelim ki bir işler çeviriyoruz sana ne? Size ne ya?"
Nehir koluma dokunup"Sakin ol.Bir şey belli etme"diye fısıldadı.
Derin bir nefes alıp mutfaktan çıktm.Ne bir yere oturabiliyordum nede ayakta durabiliyordum.Hem avazım çıktığı kadar bağırmak hemde sonsuza kadar susmak... istiyordum.Sanırım benim için çaresizliğin tanımı böyleydi.
Bir süre sonra Nehir elinde tabaklarla geldi ve masaya koydu.Herkes sofraya oturduktan sonra yemeye başladık.
Sessizliği bozan Savaş olmuştu."Biliyorum kızacaksınız ama"dediğinde Nehir ile ikimiz aynı anda"söyleme o zaman." dedik
Ama Savaş bizi dinlemeyip"Korktuğunuzda ya da endişelendiğinizde yüzünüze yansıyor merak edip sorduğumuzda yapmadığınızı bırakmıyorsunuz"dedi
"Tamam o zaman merak ettiğiniz için teşekkürler.Hislerimiz yüzümüze yansıyor olabilir ama bu en azından yapmacık olmadığımızın göstergesidir ayrıca her şeyi size anlatamayız biz oldu mu?"diye sordum.
Uras"Tamam bir daha bize bir şey anlatmak zorunda kalmayacaksınız çünkü hiç bir şey sormayacağız"dedi
"Öyle mi?" diye sorduğumda Uras'ın cevabı kısa ve netti "Öyle"
Bende seni meraklandırmak için her şeyi yapmazsam.Ne diyordum ben? Merak etmemelerini istemiyormuydum zaten.
Nehir"Ben tatlıları getiriyim"dediğinde "Yuh be bu eve taşındığımızdan beri bana daha tatlı yapmadın."dedim isyan edercesine.
Savaş ve Uras'a sırıtıp"Hadi yine iyisiniz"dedim.
Uras ukala bir şekilde"Siz de olmasanız aç kalacağız."dedi
"Ukala" diye söylenirken kapı çaldı.Bu saatte bize kim gelirdi ki? Düşünürken biraz fazla oyalanmış olmalıyım ki Uras"neyi bekliyorsun açmak için?"diye sorduğunda kendime gelip kapıya yöneldim.Kapıyı açtığımda karşımda Emre'yi görmemle çığlık atıp boynuna atladım evet resmen atladım.Çok özlemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANSIZIN
Teen Fiction..."Ne demiş Bovier de Fontenelle'Elim gerçeklerle dolu olsaydı, onu açmadan önce çok düşünürdüm.' Çünkü gerçekler can yakar."... ..."Evet.Gerçekleri güneşe benzetirler doğrudur, gözlerimizi yakarlar korkusu ile çok defa bakamayız."... "Ama gerçekle...