Karahanlı Soyu

42 4 6
                                    

Annemin sesi Umut'un gülmesine neden olmuştu...

''Bela geliyorum demez.''

Ada kapıyı açıp ''Babaaa!! '' diye bağırdığında korkudan alnıma ter yürüdüğünü hissettim.

Babam içeriye girdiğinde, başta ben olmak üzere selam vermek için ayağa kalktık. Annem babama sarılırken ''Umut bizi özlemiş gelmek istemiş'' dedi soğuk bir sesle daha çok babama bize kızmaması için sinyal veriyor gibiydi.

Babam sesini çıkarmadan sert bir şekilde bana baktı, daha sonra Umut'a dönerek, ''İyi. Gelmiş, Hoş gelmiş ama geç oldu umut evine dön artık'' dedi.

Başka bir baba olsa 8 senede çoktan kızının erkek arkadaşını kabullenmişti, babam neden bu kadar inatçı davranıyor, neden Umut'u sevmiyor hiçbirimiz bunun nedenini bilmiyorduk.

''Muhabbet ederken saat bir hayli geçmiş. Annem ve Babam iş seyahatinde. Abim de beni merak etmiştir zaten'' dedikten sonra önümden geçip anneme sarıldı daha sonrasında Aday'ı öpüp, bana karşıdan gülümseyip iyi akşamlar dileyerek evden çıktı.

Babama bu davranışından dolayı çok fazla kızmıştım. Her ne olursa olsun bir insana böyle davranmamalıydı. Hele ki o insan Umutsa. Beni ne kadar kızdırdığını ne kadar üzdüğünün farkında değildi. Birinden nefret ediyorsa bunu içinden yapmalıydı.

Daha fazla sinirlenmemek için Annem'e dönüp ''Ben odama çıkıyorum'' dedim. Tam ayağı kalkıp yürürken Babam arkamdan ''Bir kız çocuğu babaya böyle davranmamalı'' dedi. Hadi bakalım. Yine başlıyoruz. Annem her seferinde kelimelerimi seçerek konuşmamı söyler ama bu adama karşı bu pek de mümkün olmuyordu. Sinirime daha fazla hakim olamadan arkamı dönüp konuşmaya başladım, '' Bir baba bu şekilde kaba ve umursamaz olmamalı''

Annem ve Ada babamla bu şekilde konuşmama şaşırmış bir şekilde bakıyorlardı. O bir tanrı değildi. Ve ben onun gamsız, umursamaz davranmasına gerçekten dayanamıyordum. O Kenan Karahanlı ise bende Duygu Karahanlı idim. O ne kadar korkusuz ise bende o kadar korkusuzdum. O karanlık işlerin peşinden koşarak bizden farklı, bizden güçlü olduğunu düşünüyordu ama yanılıyordu. Ben ondan daha güçlüydüm. Onun benim gibi ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir babası yoktu. Onun ilgilenmesi gereken lösemi hastası bir kardeşi, dertler içerisinde yıkılmış bir annesi yoktu. Bu yüzden ben ondan daha güçlüydüm.

''Sen bana ne zaman baş kaldırır oldun gerçekten merak ediyorum.'' dedi Babam sert bir şekilde.

''Sen insanların kalbini kırarsan insanlarda artık senin yüzüne karşı konuşmaya karar verir''

Kararlıydım. Artık onun hakimiyetin den çıkmaya kararlıydım.

''Hayatına daha yeni girmiş biri için beni ezmeye çalışman gerçekten göz yaşartıcı. Ürkek ceylan kim olduğunun farkına varıp bir kurt'a dönüşmüş.''

Cidden söylediği sözler oturup sinirden hüngür hüngür ağlamama sebep olacak türdendi. Ama onun önünde ağlamak istemiyordum. Ağzından çıkan kelimeler bir babanın kızına söylediği sözlermi bazen gerçekten emin olamıyordum. Daha fazla ortalık kızışmadan ''İyi geceler'' deyip hızlı adımlarla odama çıktım. Kapıyı sertçe kapatıp yatağıma oturdum. Bu adamın derdi neydi ? Gerçekten bu kadar aptalca davranamazdı. Annemi aldattığı, kardeşimi umursamadığı yetmiyor gibi, şimdi birde bana saldırı düzenliyordu. Umut'a sırf babamın bu hareketi yüzünden sarılamadan gitmişti. Bunun hüznünü yaşarken telefonumun sesiyle irkildim. Telefonumun ekranını açtım.

Gönderen:GECEM

Arka bahçeniz çok güzelmiş sanırım daha yeni farkediyorum.

Bu çocuk gerçekten beni şaşırtıyordu. Hemen aşağı nasıl inebilirim diye düşünürken kulaklığımla telefonumu alıp odamdan aheste aheste çıktım. Babamın aşağıda olma ihtimaline karşı gayet sakin bir şekilde aşağı indim. Etrafı süzdüm annem koltukta uzanmış televizyon izliyor Ada ise kenarda kıvrılmış uyuyordu. Anneme göz kırpıp koşa koşa mutfağa girdim, tam kapıyı açıp dışarı çıkacakken Adanın köşelere bırakmayı sevdiği bardaklardan birine dirseğim çarptı ve yere düştü. Annem apar topar mutfağa gelirken yukarıdan babam ''Ne oldu ?'' diye seslendi. Annem, ''Önemli bir şey yok, su bardağı elimden kaydı. Kitabını okumaya devam et'' deyince babam kapısını kapattı. Annem bana bunun hesabını sana sonra soracağım bakışları atarken bir solukla bahçeye çıktım. Biraz karanlığa doğru ilerlerken önümde sigara içen bir gölge gördüm. Yanına doğru gittiğimde daha fazla ekşına dayanamayan vücudumu çimenlere serdim. Sigarasını söndürüp yanıma oturdu.

''Kırkta yılda bir romantiklik yapayım diyorum, etrafı kıra döke geliyorsun''

Kafamı kaldırıp boş boş ona baktım.

''Neyse ki hayatımda gördüğüm en masum sakarsın'' diye devam etti.

Gözlerine baktığımda dünyanın en şanslı insanıymışım gibi hissediyordum kendimi. Sanki karşımdaki insan sadece benim için yaratılmış. İçimdeki karanlığın sahibi oydu. O benim karanlığım idi. Her ne olursa olsun eskimeyecek unutulmayacak bir karanlık. Bir sigara daha yakıp bana paketi uzattığında dudaklarının arasındaki sigarayı alıp gözlerimi gözlerinden ayırmadan dudaklarıma götürüp içime çektim. Bana doğru yaklaşıp üflediğim dumanın tenine değmesine izin verdi. Aldığım sigarayı yeniden dudaklarına yerleştirip arkama yaslandım. Onu sigara içerken izlemeye devam ettim.

Karşımda mükemmellik duruyordu. Bana aniden her baktığı saniye kalbim çıkacakmış gibi hissediyordum. Sigarasını bitirdikten sonra çimenlere uzandı. Bende onun yanına yatıp yıldızlara bakmaya başladım.

''Gökyüzü bizim karanlığımız, yıldızlarda yaşadığımız anılar,hatıralar.'' dediğinde gülümsedim.

''Gökyüzünün sahibi sensin, anıların, hatıraların sahibi ben.''

''Sen sakarsın onları da düşürüp kırarsın. Yada kaybedersin.''

Sadece gülümsedim. Sanki rüyaymış gibi hissediyordum. Onun burada olması, benimle birlikte olması, nefesini hissetmem. Düşünceler içinde yüzerken uykuya daldım. Gözlerimi açtığımda yine aynı yerde aynı kişi ile beraberdim. Ada evin içinde adımı haykırmaya başlayınca Umut irkilerek uyandı.

''Bir bu kalmıştı yapmadığımız.''

''Babam görürse daha bir çok farklı olay yaşayacağız gibi duruyor.'' deyince kalkıp yanağımdan öpüp bahçenin arkasına doğru koşarak gözden kayboldu.

İçeri girdiğimde Adayla annemin mutfakta kahvaltı yaptığını gördüm. Ada ağzındaki lokmasını yutup, '' Abla bu sefer sen kazandın benden önce uyandın.'' deyince güldüm ''Evet ablacım bugün erkenciyim'' deyince annem bana çaresiz şekilde baktı. Anneme ne oldu bakışları gönderirken ayağı kalkıp adanın sütünü tazelerken ''Baban sabah sizi görmüş salonda seni bekliyor'' dedi. Bir bu eksikti sabah sabah bütün enerjimi söküp alacaktı benden. Vakit kaybetmeden salona girdiğimde, üstünde siyahtan başka bir şey göremediğim babam koltukta oturuyordu. Beni fark edince baştan aşağıya süzdü.

''Otursana''

Sessizce karşısındaki koltuğa oturdum.

''Bundan sonra umutla görüşmeni yasaklıyorum.''

3 saniye içerisinde beni sinirlendirmeyi yine başardı.

''Benden ne istediğinin farkında mısın sen ?''

Söylediklerime kızmış bir şekilde ayağı kalkıp bağırarak

''Babana ne söylediğinin farkında mısın sen ?'' deyince annem salona girdi

Onun bana sesini yükseltmesi sinirimi bozmuştu. Bende ayağı kalkıp ona sesimi yükselterek

''Ortada bir baba olduğunu sanmıyorum.'' Deyince babamın gözlerinin içindeki dehşeti görebiliyordum.

''Sen Kenan Karahanlının kızısın nasıl davrandığının farkına var.''

''Ben kendim gibi, içimden geldiği gibi davranıyorum baba. Bence Kenan Karahanlı kızına nasıl davranacağını bilmiyor.''

Tam elini kaldırmış bana vuracakken annem elini tutup ona 2. uyarısını yaptı.

''Cidden mi Kenan ?''

Babam bana dönerek ''Madem akıllanmıyorsun bir şeyleri öğrenmeye ihtiyacın var diye düşünüyorum''

Annem babama dönüp biraz daha sesini yükseltip ''Kenan'' dedi.

Yaptıkları saçmalığa son vermek için arkamı dönüp odama doğru ilerlerken babamın ağzından çıkanlar sırtıma bıçak gibi saplanmıştı...

'' Karahanlı soyuna acı getiren, büyük kayıp yaşatan bir aileye girmeni istemiyorum. Amcanı öldüren adamın gelini olmanı istemiyorum.''

DUYGUSUZ GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin