'' Karahanlı soyuna acı getiren, büyük kayıp yaşatan bir aileye girmeni istemiyorum. Amcanı öldüren adamın gelini olmanı istemiyorum.''
Babamın dedikleri bedenimin halsiz düşmesine sebep olmuştu. Söylediği şeyler beynimde tekrar tekrar yankılanıyordu. Son sürat odama çıkıp kapımı kapattım. Elim ayağım birbirine dolanmış hareket edemiyordum.Bu konuyu umutla konuşmam gerekiyor mu diye düşünürken aklıma Dolunay geldi. Hemen telefonumu elime alıp onu aradım.
''Efendim hayatım''
Göz yaşlarıma daha fazla hakim olamadan hıçkırarak ağlamaya başladım.
''Duygu ne olduğunu söyler misin?''
''Babam amcamın katilinin baban olduğunu söylüyor''
''Cidden bu adam çıldırmış. Ciddi anlamda desteğe ihtiyacı var. Derdi ne bunun şimdi ne planlar peşinde sizi ayırmak için acaba.''
Dolunay böyle söyleyince hıçkırıklarım daha da şiddetlendi.
''Ağlama duygu lütfen. Anlamlı bir açıklaması vardır illaki eminim bu kadar üzüldüğüne ağladığına değmeyecek. Yat uyu dinlen bugün kafanı dağıtacak şeyler yap. Şan kursum olmasa yanındaydım biliyorsun. Ama bu benim için önemli biliyorsun. Yarın okulda yüz yüze detaylı olarak görüşürüz''
''Görüşürüz.'' Diyerek telefonu kapattım. Hiçbir şey hissetmek istemiyordum. Hiçbir şey işitmek istemiyordum. Telefonumu kapatıp, bütün gün odamda dans edip, dizi izledim. Camdan dışarı baktığımda havanın karardığını, saate baktığımda 9 olduğunu gördüm. Bugün sabahtan akşama kadar odamdan çıkmama görevini gerçekleştirdim. Bir kaç kez Adanın gelip rahatsız etmesinden başka yanıma ne annem ne babam kimse gelmemişti. Gelmelerine'de gerek yoktu zaten. Daha fazla yalan dinlemek istemiyordum. Yatağıma iyice yerleştim. Gözlerimi kapattığımda uykuya dalmak benim için zor olmamıştı.
Sabah kalktığımda üstümde büyük bir ağırlık vardı. Bu ağırlıktan kurtulmak için soğuk bir duşa girdim. Duştan çıktığımda Fuşya rengine boyadığım saçlarımın yavaş yavaş açılmaya başladığını fark ettim. Aptal boyalar. Mutluluk hiçbir zaman uzun sürmüyordu. Sinirimi en çok bozan buydu. Saçlarımı kurulayıp fazla uğraşmamak için tepeden at kuyruğu yaptım. Makyajım eyeliner göz kalemi rimel derken bitmişti. Altıma Boyfriend pantolonumu geçirip, üstüme askılı beyaz salaş bir tişört giydim. İddialı giyinmeyi sevmediğim için üstüme son olarak kolsuz kot ceketimi giyip, çantamı ve telefonumu alıp odamdan çıktım. Aşağı indiğimde, babam ada ve annem mutfakta kahvaltı yapıyordu. Göz ucuyla onlara bakıp konuşmadan kapıya doğru ilerledim. Ciddi anlamda bir tek babama değil beni bir şeylerden haberdar etmediği için anneme'de kızgındım. Ayakkabılarımı giymiş tam kapıdan çıkarken arkadan annemin sesini duydum.
''Duygu kahvaltı yapmayacak mısın?'' Kafamı çevirip ''Hayır bugün kahvaltı yapmak istemiyorum.'' Diye cevapladım. O sırada babam mutfaktan çıkıp, ''Bu aile 4 kişilik. Kahvaltı yapılacaksa 4 kişi yapılacak.'' Babamın dediği laflar ciddi anlamda gülmeme neden olmuştu ama kendimi zor tuttum. Her akşam yemeğini kaçıran, Bazı günler sabahın ilk ışıklarında eve gelen Kenan Karahanlı ' ya ne olmuşta iyi aile babası kesilmişti başımıza ?
''Dün yediğim laflar fazlasıyla hazımsızlığa neden oldu içimde hiç boş yer kalmadı. Üzgünüm. Size afiyet olsun.'' Diyerek kapıyı kapatıp evden çıktım. Hırçın ve agresif bir olduğumu kabul ediyorum. Evet birazda huysuz biriyim. Ama bu kadarda üstüme gelinmemeli. Onlara iyi olduğum günlerde vardı ama onlar suistimal ettiler. Çocukluğumu yaşamama izin vermediler. Şimdide aynı şeyi Adaya yapıyorlardı. Bu düşüncelerle okula vardığımda kapıda siyahlara bürünmüş Dolunayı onun yanında da yine aynı siyahlıktaki Orçun görünüyordu. Geçmişte kalan Orçun ve Umut arasındaki beni paylaşamama durumu yüzünden ikisi de birbirini sevmiyorlardı. Dolunayın bu olaylardan haberi yoktu. Umut her ne kadar başta karşı çıksa da Dolunayla Orçun'un ilişkisine izin vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUYGUSUZ GECE
Fiksi RemajaHayatımda bir çok sorunum varken hatalar yapmamı sağlayan bir diğer sorunun içine düştüm. Hata yapmayan duygu hatalar içinde boğuldu. Hata yapmayan duygu, duygular içince boğuldu. Sorundan ibaret koca dünyamda birde tek doğrum umut vardı. karanlık g...