''İçimden bir ses çok iyi anlaşacağımızı söylüyor Duygu.'' dedi Semih. Gülümsedim. Benim içimdeki ses içimdeki karanlığın başıma bela açacağını söylüyordu ama.
Çok büyük belalar.
UMUT'UN AĞZINDAN
''Abi böyle bir şey yaptığımıza gerçekten inanamıyorum. ''
Evren yarım saattir başımın etini yemekten başka bir şey yapmıyordu. Bir şey yapmıyorduk ki. Sadece Güney Koreye gidiyorduk.
Dolunay koltuğuma yapışarak ''İner inmez bir markete girip abur cubur alalım, çok merak ediyorum''
Şu hayatta duygudan sonra sevdiğim bir şey varsa Evren ile Dolunay'ın kavgasıydı. Evren koltukta hızla dönüp, ''Kızım sen manyak mısın ? Onbir saatlik yolculuğu atlattık sıra abur cuburlara geldi değil mi ?
Evren yine hayatının en büyük yanlışını yapmıştı dolunaya bağırarak. Dolunay tiz sesiyle bağırmaya başladı. ''Benmi dedim hadi kalkın Koreye gidiyoruz diye ? Neden bana bağırıyorsun ? Açmı kalmamı istiyorsun ? Dolunay bağırırken Evren daha fazla dayanamamış ağzını kapatmaya çalışmıştı. İşte savaş şimdi başlamıştı. Arabada önlü arkalı kavga etmeye başlamışlardı. Onların kavgasını bana unutturan radyodaki o tanıdık ses olmuştu. Duygu'nun en sevdiği şarkı ''All of me'' çalıyordu. Daha çok duymak için radyonun sesini biraz daha açmıştım. Dolunayla Evren yorulmuş şarkınında sayesinde yerlerine gömülmüşlerdi. Saat gece üçü gösteriyordu. Boş İstanbul caddelerinde sessizce ilerliyorduk. Arabadan sadece müziğin sesi duyuluyordu. Geliyorum duygu. Benden kurtulabileceğini asla düşünme...
DUYGU'NUN AĞZINDAN
Kalktığımda sabah dokuzdu. İlk defa bu kadar erken kalkmıştım. Laptopumu elime aldığımda youtubede dinleyebileceğim şarkılar varmı diye baktığımda ''Yer İmlerime'' eklediğim bir şarkı dikkatimi çekti. İsmine bakmadan ayağa kalkıp aynanın karşısına geçtim. Çoktan boyadığım pembe boya akmış saçlarım eski sarı haline dönmüştü. Saçlarıma baktığımda birden gözümün önüne annemle saçlarımın rengini açtırmam konusunda ettiğimiz kavga geldi. Hatırladığım için sevindim ve elime düzleştiriciyi alıp saçlarımı düzleştirmeye başladım. Şarkı bana biryerlerden çok tanıdık geliyordu. Birden bire gözümün önüne tekrardan eskiden yaşadığım bir olay geldi. Sahil kenarında duran bir araba. Arkamdan bana sarılmış bir çocuk. Görebildiğim sadece rüzgardan uçuşan simsiyah saçları. Arabadan bu şarkı yükselirken, ''İçindeki karanlığın sahibi benim.'' diyor. Hatırladığım şeyin şokuyla elimden düzleştiriciyi atıp hıçkırarak ağlamaya başladım. İçimdeki karanlığın sahibi kim ? Resmen yeniden doğmuştum. Her şey normal diye geçirdiğim günlerimde arkamdan ağlayan birisi vardı belkide. Şu an deliler gibi beni arayan birisi vardı belkide hayatımda. Herşeyim olan. Yağmur hızla odaya girip gelip birşey söylemeden sıkıca sarıldı.
''Birisi vardı. Arkamdan sarılıp bana ''İçindeki karanlığın sahibi benim'' diyordu. Hep rüyalarıma giriyor. O keskin kahverengi gözleriyle, gece siyahı saçlarıyla rüyalarıma giriyor. Ama yüzünü göremiyorum. Belkide her santimini ezberlediğim o yüzü aptal beynim yüzünden hatırlayamıyorum.''
Yağmur sessizliğini asla bozmadı. Sadece sustu. Benden gizlediği birşeyler olduğu her halinden belliydi. Çaresizce bana bakıp sarılıyordu sadece. Hayatımda hatırlamam gereken bir çok şey olduğunu bugün anlamıştım.
Haftalar sonra...
UMUT'UN AĞZINDAN.
Buraya gelelimiz haftalar olmuştu. Burada kendimize bir daire tutmuştuk. Hepimizin hayaliydi buraya gelmek. Hepimiz birgün bunu bekliyorduk. Ama o hayalin içerisinde duygu'da vardı.Duygu'yu koca Seoul'de dip bucak aramak Bir kaç ay öncesine kadar planımzıda yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUYGUSUZ GECE
Teen FictionHayatımda bir çok sorunum varken hatalar yapmamı sağlayan bir diğer sorunun içine düştüm. Hata yapmayan duygu hatalar içinde boğuldu. Hata yapmayan duygu, duygular içince boğuldu. Sorundan ibaret koca dünyamda birde tek doğrum umut vardı. karanlık g...