New York'da ilk karşılaşma...
"Hey Sehun! Kahve içmeye ne dersin? Daha mesainin başlamasına yarım saat var."
Andrew bana sorduğu sorunun cevabını beklerken restoranın kapısından Henry ile aynı anda çıkmaya çalışıp da kapıya sıkışan Nick'i işaret etti. "Bu ikisi ile tek başıma uğraşmak istemiyorum."
Bir gram üzüntü taşımayan ses tonu "Üzgünüm dostum." diye mırıldandım. "Lightspeed ile olan görüşmemiz için hazırlık yapmam gerek." İş ahlakını fazla ciddiye alan bir insan olarak günlerim deli gibi çalışmakla geçiyorken, izinli olduğum saatleri de işime yatırdığım için Andrew'nün bana koca karı dırdırı yapacağını biliyordum.
Nitekim arkadaşım yüzünü buruşturup "Bu kadar çalışmamalısın.." dediğinde yanılmadığımı bir kez daha anladım. Bu cümlenin devamı fazla çalışmadan kaynaklanan sağlık sorunlarına dönmeden sıvışmam gerekiyordu. Andrew büyük bir hevesle bana nasihat etmeye devam ettiği sırada sol tarafımdaki yıkım ile birlikte gelen gürültünün üzerine hepimiz oraya döndük. Markasının Mac olduğunu nasıl fark ettiğimi bilmediğim bir ruj ileriki mazgallara doğru yol alırken, yere kapaklanan kız sıyrılmış elini görüş hizasına getirip suratını astı ve ardından incecik topuklu ayakkabılarına doğru sessiz bir küfür savurdu.
Sol ayağımın altındaki zeminle buluşan kıza eğilerek "İyi misin?" diye sordum. O da başını kaldırmadan "İyiyim." diyerek karşılık verdi anında ama bence iyi görünmüyordu. Kötü düşmüştü.
Çantasından düşen birkaç parça eşyayı toplayarak kıza uzattım. Başını kaldırmadan teşekkür edip ayağa kalktı ve aksak adımlarla yanımızdan uzaklaştı. Sanırım utanmıştı. Ben topallayarak giden kızın ardından bakakalmışken Nick'in adımı söylemesi ile arkadaşlarıma döndüm. Kahve için gidecekleri mekanın müzakeresini yapıyorlardı.
O an iki seçenek belirdi önümde. Ya arkadaşlarımın isteğini kırmayıp onlara eşlik edecektim, ya da görüşmenin son kontrollerini yapmak için şirkete dönecektim. Fakat aniden içimde bambaşka bir dürtü belirdi. Başım uzaklaşmakta olan kıza doğru istemsizce dönerken kendi seçeneğimi oluşturdum.
3. seçeneğin hayatımın seçeneği olduğunu bilmeden onun peşinden gitmeye karar verdim.
***
Sehun'un gözünden önemli anların anlatıldığı özel bölüm ile karşınızdayım. Kısa olduğunu biliyorum beni linç etmeyin. Bilerek böyle yaptım. :D
Ayrıca korkmayın devamı olacak ve her önemli ana böyle bir isim koyacağım. Bakalım nasıl olacak. :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fairytale • Sehun •
FanficBir peri masalında yaşıyorsun prenses. Ama burası harikalar diyarı değil ve ben de prens değilim.