Raund-1

554 23 4
                                        

Multi bölümle alakasızdır, Çaklıtımın antremanı... Çok yakışıklı ve cool değil mi yahu?

/Zeynep Dert/

Soğuk suyun altından çıkıp bordo renkli havluma sardım vücudumu.

"Masum değilsin sen.".

Tekrarladım. Ben masum değilim. Değilim. Asla olmadım. Olmayacağım.

Siyah büstüyer ve bordo şortumu üzerime geçirdim. Kırmızı eldivenlerimin iplerini birbirine bağlayıp yatağımın yanına attım.

Tek, 1 tane; sert, güçlü, acımasız yumrukla 4 kişinin hayatını sonlandıran ben masum değildim. Masum olmak istiyor muydum?

Yatağıma uzandım. Tavanıma diktim gözlerimi. En ve tek sevdiğim şeydi tavanım. Siyahtı, duvarlarımsa bordoydu. Kırmızıya olan sevgimi bu dünyada şimdiye kadar hiçbir kişiye göstermemiştim.

Yarın ki maçı düşündüm. Zor değildi. Altı üstü şimdiye kadar 17 kişiyi öldürmüş biriydi. Bunların 2'si maç dışıydı. Bugün o kız karşısında yorulduğumu farkettim ve beynimin ışığını söndürdüm.

Uykuya dalmayı amaçlarken üst kattan gelen sesler uykumu kaçırdı. Burası otel gibi bir yerdi. Üst kat çalışma odasıydı; kum torbası, yedek boks eldivenleri, havlular, her türlü boyutu olan dambıllar, el ve ayak bandajları, karın koruyucu ve antreman kaskı gibi şeyler vardı.

Alt kat mutfaktı. Yemek yeme ve yemek pişirme için iki ayrı kısımdan oluşuyordu.

Diğer katlarda benim kaldığım oda gibi odalar vardı. O odalar boksör ve hocalar kalırdı.

Üst kattaki kum torbasına atılan yumrukların yankılanma sesleri arttı.

Merakıma yenik düşüp yorganımı teperek yere attım. Ardından odamdan çıktım. Temkinli adımlarla üst kata çıkan merdivenleri bitirdim. Yankılanan sesler kesilmişti. Ayak sesleri uzaklaşmıştı. İyice meydana çekip etrafı taradım.

Ringte biri vardı.

Vuran ışıktan gözlerimi kısıp yüzünü görmeye çalıştım. Başaramayınca yaklaştım. Sonunda görüş alanımdaydı ve onu net bir şekilde görebiliyordum.

Ensesinden terli havluyu alıp yere attı. Sağ elindeki boks eldivenini çıkartmıştı ki görüş açısına girdim. Beni görünce gözleri alev aldı. Öfkeyle suratımı inceledi.

"Git yat.".

"Hah.".

  Göz devirip ateş saçan gözlerimi gözlerine diktim. 'Git yat!'. Kafamı iki yana sallayıp yanına ulaştım.

"Git yat.". Dedi yine. Sinirle dibine geldim. Ardından alayla sırıttım.

"Uykum yoksa?".

"Soyadın gibi gece gece Dert olma bana. Yarın için iyice dinlenmen gerekiyor, o güzel suratını iyice izle. Nasıl olsa 2 gün sonra gözlerini yerlerde arayacaksın.".

"Bu adil değil! Kerem Sayer?". Tek kaşımı havaya kaldırıp suratına baktım.

"Adil adil. Korkma Güzelim, yemem seni, biraz suratını değiştiririm o kadar.". Dediği şeye sırıttım. Bu kendinden emin sırıtış onun adi sırıtışını yok etmişti. Halâ çıkartmadığı sol boks eldiveninin ipini çözdüm. Ardından elinden boks eldivenini çıkartıp yere attım.

"Boşuna uğraşacaksın.".

"Emin misin? Kendine dikkat et, bir bakmışsın yoksun.". Dediği şeye güldüm. Ardından kahkaha atmaya başladım, bu adamı mı yenemeyecektim?!

1 YUMRUĞUMA BAKARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin